Bugün iki kez ıslandım şimdi işyerinden çıkmaya korkuyorum çünkü eve kadar nasıl yürürüm bilmem. Yollar dere gibi akıyor. Tamam biliyorum yağmur da bereket ama soğuk olsun, kar yağsın daha iyi, ıslanmayı sevmiyorum işte…
Bu sabah erkenden kalktım, halbuki dün akşamdan çok yorgundum, annemler için yılbaşı kurabiyesi yaptım bugün kargoya verdim. Neyse işte sabah erkenden kalktım, ders için hazırlandım, giyindim süslendim. Ohh dedim işte bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur.. Bak giyindin süslendin adama benzedin. Topukluları giydim, evden çıktım tıngırı mıngırı. Derse girdim 2 saat nefes almadan konuştum, aaayyy bir de bilmiş oluyorum ki öğütler falan.. neyse bir çıktım dersten sel götürüyor ortalığı. Ne şemsiye ne bişey… Eve koştum tabii, neyseki yakın ama o yakınlık benim sıçana dönmeme engel olamadı. Üstümü değiştirdim hızlıca, sonra annemlerin paketini hazırladım, bir firmanın hediye verdiği şu kocaman baston şemsiyeyi aldım. Ohh be dedim kocaman, taş gibi şemsiye, çantanın içinde taşıyacağım diye düdük kadar üfürük gibi şemsiyeleri kullandıktan sonra çok hoşuma gitti. Yürümeye başladım, iş yerinden arkadaşımla da öğle yemeğinde buluşacağız. O sırada cep telefonum çaldı, onu açayım derken bir rüzgar çıktı ki sormayın. Şemsiye beni dövdü. Kafama kafama 2 kez öyle bir tosladı ki zaptedemedim. Nasıl bir rüzgardı o öyle hala aklıma geldikçe gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum. Tam sakinledi, toparlanacağım bu seferde ağaç dallarına takıldı şemsiye. Şok oldum resmen, öyle dondum kaldım. Taş gibi dediğim, şemsiyeye de kendime de bir güzel nazar değdirdim. Halime bir görseydiniz sanki savaştan çıkmış gibiydim. Biri almış şemsiyeyi eline beni evire çevire dövmüş sanki, alın şiş, şemsiyenin tüm telleri büzüşük… Öyle yoluma devam ettim tepemde şemsiye gülü ile..elimde de koca koli var sahi bir de. Arkadaşım yemek yediğimiz yerin penceresinden beni görünce gülmeye başladı zaten. Sırıl sıklam oturdum yemek yedim. Şimdi tam ısındım, kurudum ama eve yine aynı pejmürde şemsiye ile gitmek zorunda olduğumdan çıkamıyorum işyerinden :) Taksiye bin falan demeyin o kadar yol için onların suratını çekeceğime ıslanırım daha iyi.
Şemsiye diyince de aklıma geldi, bir keresinde işten çıktık bir arkadaşımla aşağıya doğru yürüyoruz hafif yağmur çiselemeye başladı, çıkarttım şemsiyeyi çantadan uzattım sapını, yürümeye devam ettim… İyi de ıslanmaya da devam ediyorum, kafayı şöyle bir kaldırdım ki, şemsitenin sadece sapını uzatmışım, cırt cırtını açmayı unutmuşum, flama gibi taşıyorum onu dıgıdık dıgıdık :)
Dalgınım demiştim ama size..
Hepinize sımsıcak bir haftasonu diliyorum.
NOT; Dünkü posta çok güzel yorumlar yazmışsınız hepsini cevaplayamadım, hatta sizlerin bloglarını bile gezemedim ağız tadıyla. Aklım kaldı ..
It is very rainy here today. And this post about me and my umbrella:) It is really funny story. I used it the first time today but now it is damaged. Also I am damaged:)
I wish you have a wonderful weekend and Christmas.
I am planning to share a Merry Christmas Card for you tomorrow. I mean I hope:)
ay Ayda! çatladım gülmekten. hele ki o şemsiyeyi açmayı unuttuğunu anlattığın paragrafta koptum. aklıma kendi "dalgınlığım" geldi. Oto büse bindik Alsancak'a gidiyoruz.yanımda da sevgilim- sonradan kocam oldu ya neyse :)- tam hatırlamıyorum ama 5-6kişiyiz. ben ikinci bindim arkamdan da diğerleri geliyor. öndeki arkadaşım durdu ve koltuğun demiine tutundu. ben de onun yanında durup önümdeki direğe tutundum. neyse harekt ettik ama bir tuhaflık var. etrafta bi gülüşmeler kıkırdamalar falan. şimdi hem istifimi bozmuyorum hem de anlamak için çaktırmadan etrafa bakıyorum falan. neden sonraa bizim arkadaşlardan biri "müjde" diye bi cırlayıp kahkahalara boğuldu. sonra bi diğeri sonra öteki falan derken birde baktım ki ben direk diye koltukta oturan adamın elinde tuttuğu profil boruyu tutarmışım meğer. adamcağızda ben düşmeyeyim diye olağanüstü bir çabayl boruyu tutarmış. bi yandan güldüm bi yandan da karizmanın geri kalanını kurtarmakiçin "aa ne biçim iş canım , koca boruyla otobüse mi binilirmiş" diye söylenip durdum ve ilk durakta kırmızı yüzümü de alıp otobüsten indim :)))
YanıtlaSilCafe'm,nohutum...Bu nasıl güzel bir anlatıştırki iki defa okudum ve gözümün önünde film gibi canlandırdım...Yalnız,o şemsiye sana bunları yaptıktan sonra onu hala taşıyıp eve getirdiğine inananmıyorum:))
YanıtlaSilahh gülümseyerek okudum :) benim başıma da aynısı geldi bugün şöyleki ; okuldan çıktım(sanırım meslektaşız) eve gelip üzerimi değiştirdim hava hafif çiseliyor, bi arkadaşta buluşacaktık 7-8kişi, gittim oraya yanıma kocaman afilli sapasağlam şemsiyemi aldım. Dönerken öyle bir rüzgar yağmur fırtına, benim şemsiye mort oldu,paramparça,sadece kumaşı kaldı,telleri nerde bilmiyorum , velhasıl ben sırıl sıklam :) şimdi ıhlamur kaynatıyorum, anlayacağın durum vahim :) İyi haftasonları...
YanıtlaSilLeyla'nın Kahve Dükkanı
akşam akşam nasıl güldürdünüz; benden de dalgınlar varmış demek ;)
YanıtlaSilbastım kahkahayı burda :D:D:D:D:D
YanıtlaSilgeçmiş olsun mu diyim ne diyim şimdi
güzel anı olmuş ama :))))))
Çılgınsın sen yaaa :)))
YanıtlaSilBence sen hem kartçı, hem de haftasonu kartçısı olmalısın:) Seviyorum seni Aydam:)
YanıtlaSilNAzar değmiş sana Aydacım o kadar çıtı çıtı olursan öğrenci milletinin gözü değer işte..:)ama başına gelenler cidden komikmiş:)yıldız teknikte okudum bir yıl ordaki üst geçitte benimde şemsiyem tepesine yıldırım düşmüşe dönmmüştü.Sonra bi baktım milletin kırılan şemsiyelerinden üstgeçit çöplüğe dönmüş..Ahh Beşiktaş ahh Yıldız Kampüsü..:)Şemsiyeyi flama gibi gezdirmek kısmına koptum dememe gerek yok sanırım..Mutlu haftasonları.:)
YanıtlaSil:)
YanıtlaSilAy son paragrafta sabahın köründe güldüm valla,insallah uyandırmamısımdır kimseyi :))
YanıtlaSilŞu an postunu okuyorum ve gülmekten katılacağım. Eşim de garip garip yüzüme bakıyor. Ayyy! yazamayacağım daha fazla bir şey. Sen beni güldürdün ya Allah da hep yüzünü güldürsün senin !
YanıtlaSilsabah sabah suratsız bir haldeyken çok güldürdün beni :D yok flama gibi taşımış, yok şemsiye seni dövmüş :D teşekkürlerimi sunuyorum efen'im :D
YanıtlaSilherkesin senin gibi bir arkadaşı olmalı :)
YanıtlaSilAydacım, çok güldürdün beni. Neye gülüyorsun diye soran kuzuma da okudum, O da çok güldü. Ama o anları yaşarken bu kadar neşeli olamıyor insan. Ben rüzgarlı yağmurda şemsiyeyle savaşacağıma ıslanmayı tercih ediyorum :)
YanıtlaSilinanin gülmekten gözlerimden damala damla göz yaslari akti...ALLAH razi olsun sizden...(:
YanıtlaSilsaygilar
Aysen
Hakikaten çok güldüm, ve tabi sanırım gecmis olsun demektn başka bir şey de söylenemez.
YanıtlaSilBu arada hangi univ.de ders veriyorsunuz tabi mahsuru yoksa? ben de akademisyenim.
Sevgiler ( Zeynep)
sen çok yaşa emi, ne çok güldürdün.
YanıtlaSilNe güzel anlatmışsın. Sabah şekeri gibi geldin valla. Yılın son haftası dilerim gönlünce geçsin. Mutlu Yıllar.
YanıtlaSilMüjde; Ben de senin hikayene bayıldım. Tam benim yapabileceğim tarzda bir hareket:) Akşam kardeşime de okudum, ikimiz birlikte hayal ettik seni çok eğlendik:)
YanıtlaSilLimon Çiçekleri; Sırf kardeşim görsün istedim, o sapa sağlam şemsite ne hallere geldi. İspat için yani:)) Anlattasam anlamayacak diye herhalde:)
Leyla; Yok aslında ben ÇEvre Mühendisiyim, sadece 3 dersliğine dışarıdan gidiyorum Üniversite'ye. Çalıştığım şirketin bir anlaşması.
Veee çook geçmiş olsun. Gülmemek gerek belki ama senin halini okudukça kendim geliyor aklıma. Sana çoook geçmiş olsun. Benim düştümya sırtım ağrıyor iki gündür, grip yok şimdilik:)
Neval; bende çok var bu dalgınlık hikayelerinden:)
Reyyan; gül gül, ben zaten gülüyorum. Geçti gitti nasılsa:)
Sedo; isteyerek değil valla:)
YanıtlaSilDeli-anne; O da iyimiş, Efendim ne iş yaparsınız;
Haftasonu kartçısıyım, arada diğer özel günler için de kart yaparım..:)) Oldu sanki:)
Anne Kraliçe; Benim kendi kendime nazarım çok değer, başkasına gerek yok yani:)
Ben de Yıldız'da okudum, bilirim o geçit rüzgarını:))
Ehlikeyf; :)
Pastel Renkler; :)) ooof çok erkenmiş gerçekten mesajın saatine baktım da..inşallah uyanmamışlardır:)
Nilgün Abla; Amin amin:)
Ayşegül; ben de okuduğunuz ve yorum bıraktığınız için size teşekkürlerimi sunmak isterim naçizane:)
YanıtlaSilNilhan; Suratsız halim hiç çelikmez ama söyliyeyim:)
Didem; Keşke bende tercih etseydim ıslanmayı. Netticede zaten ıslandım. Hiç olmazsa istedim oldu derdim:))
Ayşen; Sizden de:)
Zeynep; Yok ben akademisyen değilim. Çalıştığım şirketin Bahçeşehir üniversitesi ile bir anlaşması oldu ondan dolayı gidiyorum haftanın yarım günü.
İkiz bebek; Hepimiz yaşayalım:)
Serap; Çok teşekkür ederim. Senin de..
Ay biz okurken eğkendik galiba , kusura bakma ama çok tatlısın sen, en kötü olayda bile hayattan bir gülme payı çıkartmışsın Nohutcum:)))
YanıtlaSilSağlam bir şemsiyen olması dileklerimle...
böyle durumlarda geçmiş olsun denir dimi :D
YanıtlaSilçok güldüm ama ;) bil :D
allahın profil borusu işte,yıllar sonra bile güldürdü :))
YanıtlaSil