Sünnetime Beklerim Efendim...

  

Haftasonu daha çok yoruluyorum diyorum ya hep … Bu haftasonu da resmen hiç oturmadım desem yeridir. Ne yaptın diye sorarsanız ortada da birşeycik yokJ
Geçen hafta Cuma akşamı hani şu zencefilli, tarçınlı yılbaşı kurabiyelerinden yapmıştım, tüm cumartesi de onların fotoğrafını çektim. Yılbaşı kartı yapmaktı amacım. Onca çektim ama tatmin olmadım. Tüm hafta Cumartesi çekimim var diye dolandım etrafta, duyanda bu işten para kazandığımı falan sanacak. Herşeyi planladım Cuma akşamı iş çıkışı Beşiktaş’daki Gürün Pasajı içindeki tuafiyeciye gittim, Allah’ım orası da ne karışık bir yer, şöyle herşeyi dışarıya çıkartıp güzel güzel düzeltmek istiyorum orasını. Bir yığın hoş şey var ama aradan dereden görebilirsen ne ala… Adam diyor ki siz söyleyin ne istediğinizi ben size bulurum. Eee be adam ben biliyor muyum sanki ne istiyorum.. Öyle bakacağım birden hııım bunu bilmem nerede gördüğüm bilmem ne de kullanabilirim diyeceğim ve alacağım…
Neticede ondan 1 metre, şundan 20 cm., bir avuç boncuk, halka derken yine birbiri ile alakasız bir yığın saçma sapan şey aldım. Adamcağız tabii bir anlam veremedi, dayanamadı sordu ; siz bunları nerede kullanacaksınız? Bu sefer ben kaldım öyle suratına fener tutulmuş tavşan gibi, hazırlıklı olmadığım bir soruydu..  Yarım ağızla ben fotoğraf çekiyorum da dedim… Adam işine devam etti, ben tezgahın falan arkasına geçtim artık… Sonra dayanamadı stüdyo nerede sizin diye sordu, yok dedim şimdilik evdeJ Hıımm orada kurulu bir düzeniniz var sanırım dedi bu sefer.. Evet evet dedim kestirmeden.. Artık nasıl bir kurulu düzen düşünüyorsa…. Düşündü tabii haybeye bu kadar anlamsız şey alınmaz, en azından bir stüdyo olmalı…
Neyse işte oradan çıktım bir iki yere daha uğradım koştur koştur eve geldim. Yemek için uyduruktan teyyare birşeyler hazırladım ve giriştim yine kurabiye yapmaya.. Bu sırada da salondaki masaya düzeneği kurdum, kes – yapıştır – boya işlemleri için gereken ne varsa serdim üstüne.. Evin içinde fırıldak gibiyim… Elim de biraz ağır mutfakta, o kurabiyeleri yapmak acayip uzun zamanımı aldı. Ortalarını deldim meldim, şam şeytanına çevirdim kurabiyeleri. Piştiklerinde sinirden çatladım, hayatımda gördüğüm en tombilik yılbaşı kurabiyeleri benimkilerdi. Kekler kabarsın diye gözünün içine bakarken, kabarmasını istemediğim kurabiyelerim pabuç gibi olmuştu…


Onları kendi hallerine bırakıp masaya geçtim tam kesip yapıştıracağım yılbaşı kartı yapmak planım, gözüme migros’tan aldığım renkli pul mu denir işte öyle parıldak tozlar ilişti, dur sen dedim şunları şişelere serpiştireyim. Aldım bantı, pulları doğru mutfağa… Her yer pırıl pırıl oldu ben dahil.. Assolist gibi oturdum masanın başına sabahın beşine kadar…
Cumartesi sabahı 10’da kalktım, kahvaltımı yaptım biraz televizyona baktım. Hadi kızım dedim oturacak gün değil çekimin varJ
Evin halini bir görmeliydiniz… O tuafiyecideki adam gelseydi de görseydi stüdyo nasıl oluyormuş. Savaş alanı… İnsafsız hiç oturmadan saat 16:30’a kadar fotoğraf çektim…
İşin en en en gıcık yanı; fotoğraf çekiminde zemin olarak kullandığım kumaş parçasının eni taş çatlasın 25 cm. falandı… Onca ıvır zıvır alacağıma gidip adam gibi bir metre kumaş alsaydım çok daha kolay çekecektim şu fotoğrafları ama ben dar alanda kısa paslaşmalar şeklinde kendimi helak ettim.
Pazar günü de durum pek farklı değildi, şu gördüğünüz uyduruktan kahvaltıdan sonra tekrar başladı çekimlerJ
Aslında yılbaşının bu yıla kadar ben de çok fazla bir anlamı yoktu, tabiki süslenmiş vitrinleri, sokakları, umutlu insanları, hediyeleri düşününce içim ısınıyordu ama hiç bu seneki kadar olayın içinde hissetmemiştim kendimi. Bloglarda o kadar çok güzel şeylerle karşılaştım ki karşı koyamadım, kaptırdım kendimi yeniyıl konseptineJ Evde şimdi her yer kırmızı beyaz…
Fırsat bulup da fotoğrafları düzenleyebilirsem paylaşacağım sizinle de.. Ama esas iş o yığınla fotoğrafı düzenlemek. İş yerinde artık çok zor bakıyorum bloglara. Bu yazıyı sabah yazmaya başladım, akşam oldu hala tamamlayamadım meselaL Akşamları hızlı hızlı sizlerin bloglarını gezmeye çalışacağım ama yorum falan bırakamazsam kusuruma bakmayın, Perşembeye de sünnetim var çünküJ)
Aman işte ben pek nefes almıyorum, öyle duruyorum da, baktım bu pek iyi değil burnumu açtırayım dedim. Küçük bir operasyon anlayacağınız. Ondan sonra yeniden doğmuş gibi olacakmışım hadi hayırlısıJ
Haa yok estetik yaptırmıyorum, yoğun istek olmasına rağmen fantaziye kaçmaktan yana değilimJ



This post is about my last weekend. I was very busy with taking photos. I buy alot of unnecessary things from stationer shop.  I think I am addicted to taking photo. All last weekend I took hundreds photos with christmas concept.
But the most important things is arrange of all those photos...
And this Thursday I will be operated from my nose. By this way I can give a little break to take photo:)

NOT; Bir önceki post için yaptığınız yorumlara bunca yoğunluk içinde cevap yazamadım ama aklımda bilesiniz..



33 yorum :

  1. geçmiş olsun, sanırım aynı operasyondan benim de geçirmem gerek, yaklaşık 5 yıl önce benim doktorum da aynı cümleyi kurmuştu bana :) bu arada uyduruk kahvaltın böyleyse, özenlisini merak ettim :)))

    YanıtlaSil
  2. o tombul kurabiyelerini ve inciklerini merak ettim şimdi bak :)


    hiç de üşenmiyosun hee o kadar fotoyu çekiyorsun :)
    maşallah diyim de nazarım değmesin :)


    bu arada geçmiş olsun.
    bende oldum o dediğin ameliyattan 8 sene önce

    uykusuz gecelerim bitti çok şükür

    darısı başına :)

    YanıtlaSil
  3. gecmis olsun Nohut! dikkat et kendine. operasyondan sonra hemen fotograf makinasina sarilmazsin diye umuyorum tam burundan olacak operasyoon koca makina yuzunde aman diyeyim. Sen bize o kurabiyelerin fotosunu falan yayinla eminim sahanedir onlara kabarik yilbasi kurabiyesi daha ne iste :)
    ayrica evet ben de sizin evde bir sutudyo olduguna inaniyorum essiz duzenek masa ustunde evet evet yemek masasinin ustunde. Hani boyle olur ya filmlerde dugmeyue basarsin masasin ustu acilir ve alttan duzenek cikar. haha tam oyle :) hayallerimi yikma lutfen :)
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  4. Çiçek ve vazo beni hayallere sürükledi..harika görünüyor..
    Sağlık sıhhatler dilerim, şimdiden geçmiş olsun..
    Not: uyduruk kahvaltı nasıl olur bir ara ben yayınlayayım ;)
    gayet hoş bir sofra sizinki..

    YanıtlaSil
  5. Şimdiden geçmiş olsun!
    Ben de onca blog içinde gezinip duruyorum her gün. En sevdiğim, gözümü gönlümü ferahlatan ilk on blogdan biri sizinki. Ne güzel bir dil, ne güzel fotoğraflar, ne aydınlık hisler bunlar :) Tebrik ederim!

    Bu arada ben de hala her yıl, aksatmadan yeni yılda kart atarım. Ne keyifli bişeydir o. Yıllar önce ben de kendi kartlarımı yapayım demiştim. şablonlar falan kesip yapacaktım...Hala da yapıyorum ama yaptıklarım ben dahil henüz kimse görmedi :)
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  6. A, aaa.. en mühim haberi en sona iliştirivermişsin.. canım canım.. inşalalah sıkıntısız atlatır ve daha da dipdiri sahalara dönersin..

    YanıtlaSil
  7. merhaba,bloğunuzu çok uzun bir süre olmasa da zevkle takip ediyorum, yazılarınızı desteklediğiniz fotograflarınızın da perspektifi çok güzel ellerinize sağlık :)
    size sormak istediğim bir şey var: burası sizin eviniz sanırım acaba beyaz renkte sandalye, masa kullanmak zor mu?
    açık renk mobilyanın temizlenmesi zordur diye bilinir ben de çekiniyorum haliyle ama çok iç açıcı görünüyor...

    YanıtlaSil
  8. Enerjine bravo ! okurken yoruldum :)
    Sanırım deviasyon ameliyatı olacaksın, şimdiden geçmiş olsun.

    YanıtlaSil
  9. hahahaa...
    assolist gibi oturuşun gözümün önüne geldi de...
    biliyor musun? evin o halini görmek(fotoğraflamış olmalısın)isterdim...
    hevesle indim postun sonuna kadar ama...
    neyse düzenleyeceğin fotoğrafları bekliyorum:)

    YanıtlaSil
  10. ay cok guldum okurken :-) fotolari cok merak ettim simdi. gecmisler olsun bu arada. umarim operasyon ve sonrasi cok rahat gecer.

    YanıtlaSil
  11. Çok eğlenerek okudum yazıyı. Ev bu hallerdeyken kardeş nerelerdeydi çok merak ettim :)
    Beni bağlasan bir haftasonu bu kadar evde oturamam,hele hava bu kadar güzelken. Hele böyle kes, yapıştır, bir şeyler yarat, hiç gelemem. Bıraksınlar 10 saat sokaklarda gezeyim. Bu yüzden azmini çok takdir ediyorum. Çok zevkli olduğun belli oluyor. Keşke daha çok vaktin olsa da bizler için de bir şeyler yapıp yaratıp satsan. Etsy'de bir dükkan münasip gördüm sana :)

    Kolay gelsin ve şimdiden gemiş olsun !

    YanıtlaSil
  12. Sibel; Eskiden burnumu silmekten yorgun düşerdim son 5-6 belki de çok daha uzun zamandır kağıt mendili sadece göz damlamı silmek için kullanıyorum:( Yeterki burnum aksın başka birşey istemiyorum ben...

    Reyyan; Hele bir düzenliyeyim merakını gidereceğim inşallah:) Bir de üşenmiyorum, nasıl bir şey ben de anlamadım, hipnoz gibi.. elime alıyorum makinayı şak şak şak... encik gibi taşıyorum evin içinde...

    Sana da geçmiş olsun geç de olsa, ama bak böyle rahatlayanları duydukça nasıl mutlu oluyorum oohh diyorum kurtulacağım..

    Gülçin; Doğru diyorsun gerçekten bugün mesela iş yerinde dahili telefonum çaldı açayım derken suratıma bir geçirdim on saat kıvrandım.. ben bu sakarlıkla burnu da kırarım Allah muhafaza:)
    aaahh o masa öyle bir şey olsa ne iyi olurdu...

    Penelope; Çoook teşekkürler ve eminim senin sofralarında hiiç fena değildir.

    Tülay; Ne güzel bir yorum bu böyle çook sağol.
    Ben yeni merak sardım bu kart yapma olayına, sevdim de, zaman bulsam sabahtan akşama kart yaparım:)

    Mümine; Amin inşallah, zaten küçük bir şey, narkozdan uyanırkenki halimi merak ediyorum geçen sefer nefes almayı unutmuşum:))

    ilk takı; İlk önce çook teşekkür ederim. Sonra evet bizim ev. Aslında bizim bu beyaz sandalye ve dolap yeni sayılır, evde çocuk yok, erkek yok:)) ee biz de evde kalmış titiz tipleriz :) eee böyle olunca pek bir zahmeti olmuyor beyazın. Şimdilik memnunuz yani..

    Sedo; çoook teşekkürler cancağızım, enerji dersen o biraz zorlama, ters düşüyorum ama sonra:(

    Cep Aynası; sizin için paylaşacağım evin halini...:)

    Neslihan; çoook teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  13. Işın; Kardeş, kah yattı, kah arkadaşına gitti, kah yatak örtüsü ördü, film seyretti, kitap okudu. keyfine keyif kattı:) Dışarılara çıkmak konusunda; sanırım biz yurt köşelerinde aileden uzak çook uzun yıllar geçirdiğimizden artık evden pek çıkmak istemiyoruz artık. Evimizi seviyoruz, ee orada da huzurluyuz, gençler gezsin:)

    ETSY'de dükkanı hep düşünüyorum da... çok detay düşününce altından kalkamıyorum:(

    YanıtlaSil
  14. aa aaaa ben yazının sonunu niahyet okuyabildim,malum yılbaşı ya (!) ağaç süsleme derdindeyiz,habire kolumdan çekiştiriyo Can. vallaha ne diyeyim,benim eşim de aynı şeyleri söylüyordu amleyattan önce,çıkınca 'nefes almak böyle bişey miymiş' demişti de inanamamıştım!çarçabuk iyileşirsin umarım.
    Fantaziye not; bizim dr bi dikiş atıverirdik olurdu eskisi gibi bi hokka burun demişti. istersen düşün bi daha ;)

    olsun da bitsin maşallah :)))

    YanıtlaSil
  15. Ben senin bu hallerini işte okadar merak ediyorum ki..Kartımı okurken, elimde evirip çevirirken ipine dokunurken hep aklıma nasıl yaptığını nasıl heyecanla kesip yapıştırdığını getirmiştim:)
    Fotoğraf çekme konusu bizde uzun süredir rafa kalktı ben hadi evi toparladım, yapabilirim başlayabilirim diyorum tam o aralar hava kararıyor bütün şevkim kaçıyor..yaz kızı oldum ben:)

    YanıtlaSil
  16. Aydacim, oncelikle simdiden gecmis olsun/Radife blogundan bahsettiginden beri duzenli olarak takip etmeye calisiyorum seni.Ama malum ortada bi bebek olunca ne yazikki her paylastigina yorum yapacak vaktim kalmiyor.O begenmedigin pazar kahvaltisi masalari benim icin hayal. Ustelik sabahin dortlerine beslerine kadar oturup beni mutlu edecek hobilerimle ugrasmak da imkansiz. Her buldugum dakikayi uyuyarak degerlendirmeye calisiyorum ve size cooook imreniyorum. :) Evin kirmizi beyaz dekorasyonlu halini sabirsizlikla bekliyorum. Bana nese veriyor resimlerin ve yazdiklarin. Turkiyeyi ozluyorum, ama sayende icim isiniyo sanki benmisim gibi okuyorum yaptiklarini. :)
    Cabuk iyiles ve bloguna don. Uarim dedikleri gibi olur cunku benim ameliyatlarim basarili olmadi ne yazikki. Hala horluyorum veya zorlaniyorum nefes alirken. :( Ama deseler gene olurum ameliyat. umut dunyasi iste.. :))

    sevgiler..
    sebnem

    YanıtlaSil
  17. Ah NoHut'um ahhh !!! Senin sanat aşkını anlasa anlasa Ara Güler anlar ama o da pek yaşlandı be kuzum. Sana şimdiden çok geçmiş olsun dileklerimi içine çokça sevgimi katarak yolluyorum. Umarım sıkıntın geçer,rahatlarsın. Öptüm kocaman!

    YanıtlaSil
  18. Geçmiş olsun canım, operasyom inşallah çok başarılı geçer :) Sofraya uyduruk demen haksızlık, bende tam ne güzel hazırlamış diyordum. Bu uyduruksa özenli masanı merek ederim :))

    YanıtlaSil
  19. Ahh Nohutcum ahhh sabah sabah neşe getirdin cafeme, maceralarını okurken gülmekten kırıldım valla :)
    operasyon için şimdiden geçmişler olsun tez vakitte iyileş ve maceralarına devam et çünkü seni takip etmek çooook keyifli :)

    YanıtlaSil
  20. masan çok iç açıcı olmuş ellerine sağlık bir an önce sağlığına kavuşman dileğiyle sevgiler....

    YanıtlaSil
  21. Çılgınsın sen çılgın...başlık bile güldürdü beni ;)) bu arada kahvaltı masan içimi açtı, ohhh keyfini çıkarın. Şimdiden geçmiş olsun, hemencek iyileşsin burnucuğun ;)))

    YanıtlaSil
  22. Şimdiden çoook geçmiş olsun.. en kısa zamanda aramızda olman dileğiyle..

    YanıtlaSil
  23. zeynepin evi tavsiye etti blogunuzu :) kendisi ablam olur da..iç açıcı, ferah doğal bir blog .. çok hoşuma gitti doğrusu.

    YanıtlaSil
  24. Cok gecmis olsun. Bende gecen yil ameliyat oldum, giden anneni cagirmani tavsiye ederim, gölgesi bile yeter... Masa, cicekler cok zarifsin, bayiliyorum sana, blogun beni resmen mutlu ediyor! Iyi ki varsin...

    YanıtlaSil
  25. Müjde; Ahh ahhh inşallah ben de rahatlayacağım... Bak bugün mesela, bir ara inat ettim sprey sıkmayacağım diye ama resmen çarpıntım oldu darlandım...
    Hokka burunla bu saatten sonra kime hava atacağım diyorum, ondan yani:)

    Zeynep; Senin ki çok acele ile olmuştu, daha daha güzellerini yapmak isterdim.
    Ve evet yazın fotoğraf çekmek süper, bizim ev de erkenden kararıyor, biraz az güneş alıyor o yüzden çok sinir oluyorum..

    Şebnem; aaa sen o Şebnem misin??? Nasıl sevindim yaaa anlatamam... Ufaklığı öp benim için... Tabii evde doyurmak zorunda birileri olduğunda böyle incikle boncukla uğraşmak zor, Allah size kolaylık versin. Ben de mutfak sorumlusuyum ama gün geliyor bu akşam ekmeğin üstüne domates koydum bak birazda peynir diyorum oluyor da bitiyor yani:))

    Ameliyat olayında da evet haklısın, kimisi dünyalar benim oldu diyor, kimisi değişen birşey yok. Umarım iyi olur bu ameliyat..

    YanıtlaSil
  26. Nilgün Abla; Çoook teşekkür ederim ben de sizi öpüyorum ...

    Hande; uyduruk derken, yani özel hçbirşey yapmadım, sofrada şöyle gösterişli birşeyler, yumurta bile yok yani:))

    Cemre; Ne mutlu neşelendirdiysem... Çok teşekkür ederim iyi dileklerin için de..

    Hande; çoook sağol, umarım...

    Sebi; aman inşallah iyileşir yoksa içine domestos sıkacağım:)

    Zeynep; Tek dileğim benim de bu..

    Merve; Direk gerçek abla mı yoksa:))) desene bir kız kardeşim daha oldu benim:))

    Sinejan; Annem çok gelmek sitedi, kıyamadım ona.. Şimdi kaç yaşında kadın, otobüslerde, bir de korkaktır, geçen yaz bakkaldan tek başına ekmek almasını bir olay gibi anlatmıştı bize o derece yani:)) aKardeşim izin alacak bakalım, düştüm ellerine.. Bana diyorki Çarşamba akşamı bir çorba yapta ameliyattan sonra içeriz:))

    YanıtlaSil
  27. Evet Aydacim , ben o Sebnemim..Benim bloguma da beklerim. oyle cok sIk birseyler paylasamiyorum ama arada sirada ik satir yazip bir kac resim de koyuyorum.. ;)

    YanıtlaSil
  28. Ay kiyamam, Allah her anneye senin gibi düsünceli evlat versin. Ilahi kardesinde pek komik hayat size güzel, dahada güzel olsun ins, birde cabuk igles tabii...

    YanıtlaSil
  29. I think we are lucky that you take so many photos, so we have a chance to enjoy seeing them, and I think you know how to edit them very well, too.
    The entire table set is beautiful but the table cloth is gorgeous. I love it!

    YanıtlaSil
  30. Çok tatlı ve iç açıcı bir kahvaltı sofrası!Blogunuzu yeni gördüm ama bundan sonra takip edeceğim.

    YanıtlaSil
  31. harika görünüyor ellerine sağlık :)

    YanıtlaSil
  32. Merhaba, blogunuzu severek takip ediyorum.. ne zaman içim sıkılsa diyorum bir bakayım da içim kıpır kıpır olsun :) kahvaltı sofralarınız muhteşem.. insanın saatlerce kahvaltı yapası geliyor.. bir şey sormak istiyorum kahvaltıda ortaya koyduğunuz içinde kırmızı bibere benzettiğim birşey olan şey nedir? eğer sebze yemeyen eşime sebze yedirecekse tarifini paylaşırsanız çok sevinirim.. iyi paylaşımlar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Şimdi senin yorumların gelince farkettim, uzun zamandır kahvaltı soframızın fotoğraflarını çekmiyorum. Bundan sonra çekeyim arada bari, bakınca hoşuma gitti, özlemişim.
      Bu arada o kırmızı şey bildiğin söğüş domates ile kırmızı biber. Biz her kahvaltıda bol kekik ve zeytin yağı ile yeriz. Kırmızı biberin her halini çok seviyoruz, kızartmasını, közlenmişini, kavrulmuşunu... Ispanağı soğanla kavurup içine küp küp atıyorum mesela, sonra bol yoğurtla yiyorum ohh... miss.
      Sebze yememeyi düşünemiyorum, eşin de et yememeyi düşünemiyordur herhalde:)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...