Bu sıralar yeni
takıntım bu. Tam benlik bir iş, içinde kağıt var, ölçme-biçme var, kumaş var,
detay var… Hem benim gibi çabuk sıkılanlar için de çok güzel bir uğraş, habire
farklı desenlerdeki kumaşlarla haşır neşir oluyorum, onun yanına bunu, bunun
yanına şunu derken puzzle gibi tamamlıyorum parçaları.
Evet biraz
uğraştırıcı bir iş, evet milimetrik çalışmak gerekiyor ama ben seviyorum böyle
işleri.
Geçenlerde düşündüm
de ben zaten nerede olmadık iş, pis iş var onu seviyorum.
Çöp atmak, çöp
kutularını temizlemek, tıkanmış lavaboları açmak, dolaba kaldırılacak şeyleri streç
filmle sarmak, çekmece içlerini
toparlamak… Bunları neden sevdiğimi ya da yaptığımı da düşündüm; ben yaparım
yaa, ne olacak, maksat birileri boş ve tertemiz çöp kutusunu görünce sevinsin…
Böyle de düşünceliyim yani: )
Sabırsızım derim ama
başladığım bir işi de kolay kolay yarım bırakmam, ağlaya ağlaya da olsa
bitiririm, bitince de unuturum çektiklerimi. İnadım sabrımı yener yani… Çoğu
işi de ayıp olmasın diye yaparım.
Babam yüzünden belki
de böyleyim, “bir işe başlamak onu yarıya yarıya bitirmektir” lafını çok duydum
ondan, ödevlerimi hep son güne bırakırdım sonra ağlamaya başlardım, babam hemen
“yaa tamam sonunu düşünme, sen bir başlığı at gerisi gelir” derdi, gelirdi de…
Önemli olan ilk adım yani.
Annemin de babamdan
kalır bir yanı yok aslında. Mesela ararım annemi, yaptığım bir şeyi anlatırım
hevesle; şöyle şöyle yaptım, kestim, sonra diktim, ayy çok sevdim, çok güzel
oldu derim; Onun cevabı ise; “ee yapınca olur tabii, olmaz mı” … Hevesin kursağında
kalır, bir şey başardım duygusunu yaşayamazsın, ne yani çok mu kolay, herkes mi
yapabilir?? Küçükken içerlerdim bu duruma, annem de beni hiç takdir etmiyor
derdim, o yüzden herhalde bir işte başarılı bile olsam hiç gözümde büyütemedim,
hiç havalara giremedim.
Sonradan düşündüm bu
kelimenin üstüne; “ yapınca olur” … Evet
bu konu üstüne çok çok uzun yazabilirim ama kısaca olay şu; YAPMAYI SEÇMEK…
Yabancı bloglarda
görüyoruz, çok basit figürler, desenler yapıyorlar, iki zig zag bir çizgi
falan, bakıyorum ee ben de yapabilirim diyorum, ne var ki bunda… ama yapıyor
muyum yoooo… İşte aramızdaki fark diyorum sonra, bu kadın es geçmemiş, basit
diye küçümsememiş, oturmuş yapmış… Zamanını
vermiş, emeğini vermiş, düşünmüş, tasarlamış, renk seçmiş, sonuçta belki yine
kalp çizmiş: ) Ama çizmiş… İlla mucize yaratmak ya da hiç kimsenin yapmadığını
yapmak değil ki önemli olan… sadece yapmak…
Bir çok kişi bana bu
konuda kızıyor, ama ben inatla diyorum ki; yapamıyorum diye bir şey, bilmiyorum
diye bir şey yok, hele ki bu devirde… Sadece tercih etmiyorsun ya da gerçekten
istemiyorsun… ki bu da bir seçenek, herkes gördüğü herşeyi yapacak diye bir şey
yok ki… Herkesin önemlisi birbirinden farklıdır neticede… Kimi harika sofralar
kurmayı tercih ederken diğeri onunla zaman kaybedeceğime 10 sayfa fazla kitap
okurum diyebilir… Kim neyle mutluysa onu yapsın zaten…
Haa şöyle de diyenler
çok; benim elim yatkın değil, hiç kimsenin eli ilk yaptığı işte süper olamaz ki,
zaten olması da imkansız… Herşey zaman ve yılmadan denemekle ilgili… Kimi 2. denemesinde
kimi 10. denemesinde yakalar istediğini, tekrar tecrübeyi getirir yani.
Daha önce yazmıştım
ama; Bundan yaklaşık 3 yıl önce annemler bizdeyken, internette bir peçete
kenarı süsleme gördüm, hadi bunu yapalım dedim, Funda, ben, annem oturduk,
elimizde iğne iplik, dikmeye başladık, ay annem bana nasıl sinirlendi, nasıl
kızdı, o nasıl iğne tutmak diye, (hala da tutuşumu beğenmiyor ya neyse, şöyle
serçe parmak hafif havalanacakmış) aklına geldikçe söylendi, yattığı yerden
konuştu, Funda da kıs kıs güldü… Neticede
onlar belki iğneyi çok güzel tutuyorlar ama bir sürü mama önlüğü diken benim: )
Yıllar önce bir
arkadaşım anlatmıştı, yanlış hatırlamıyorsam bunlar iki arkadaş ya lisedeyken
ya da üniversitedeyken bir yere gitmişler (neresi olduğunu hatırlamıyorum) her
yer baştan aşağı kitap dolu, yer gök kitap… Arkadaşı arkadaşıma demiş ki; bu
odadaki kitapların hepsini okumak isterdim…
O gün okumaya başlasa
belki şimdi o oda kadar olmasa da epey bir kitap okumuş olacaktı demişti
arkadaşım bana. Belki çok basit bir hikaye ama nedense hiç unutmadım ben bunu.
Nereden nereye geldim…
Haa bir de şu var; herşeyin bir zamanı… Bu konuyu da başka bir darlandığım
zamana saklayayım…
Not: Bu yaptığım iş “english
paper piecing” diye geçiyor, googleda ararsanız yığınla bilgi ve nasıl
yapıldığına dair görsellere ulaşabilirsiniz. Eğer bir haftasonu fırsatım olursa
ben de adım adım yapım aşamalarını fotoğraflar sizinle paylaşırım.
Mesela harika bir resimli
tarif için buraya kesin bakın...
02/10/13 İlave ;
Gelen yorumlardan
sonra yazdıklarımı şöyle bir okudum da sanki anneme haksızlık ediyormuşum gibi
hissettim; Aslında hepimiz belki annelerimizin bir ya da iki adım önündeyiz ama
özümüzde onlarız. Ben eğer inatcıysam, yaptığım işler düzgün olsun diye kendimi
yiyorsam bunun tek sebebi annemdir. Annemin düzensizliğe, dağınıklığa, uydurma
işe, yapmış olmak için yapmaya tahammülü yoktur. Evet belki aklım ermezken içerliyordum
annemin o lafına ama büyüyünce anladım aslında beni takdir ettiğini. Yapmayı
seçtiğim için benimle gurur duyduğunu.
İğneyi düzgün tutma
olayına gelince; işte onu hiiiç takmıyorumJ
Zaten bizimkiler bana ne zaman kızsa, ne zaman birileri benimle dalga geçse
eğlenirim ben… Çünkü hedefe kitlendim mi gerisinin teferruat olduğunu
biliyorum, neyi neden yaptığımı ya da yapmadığımı biliyorum… yani kim ne demiş, kim ne düşünüyor pek
takılmam, benim derdim hep kendimle, kendime hırslanırım ben. İstesem, amacım
iğne tutmak olsa onun da hakkını veririm biliyorum ama bırak dalga geçsinler
diye ses etmiyorum : )
Çok kendinden emin
yazdım ama artık o kadar da olsun bu yaşta diye silmiyorum: )
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
My recently passion
is this " english paper piecing". Full accordance with my
personality, I love paper, colorful fabrics, measuring, cutting and detail...
This is my second
trial, Firstly, I made a hexagon piecing pillow. I think it is an addictive...
You can find many
tutorials, if you search on google as "english paper piecing".
I also talked about
the fine line between making and deciding to do. I think, the most important
thing is "decision". If you decide to do something it is already
done.
ne güzel anlatmışsın motivasyonun önemini, değerini..ben de gördüğüm her güzelliği yapmaya çalışıyorum, çabalıyorum elimden geldiğince ve vaktim oldukça. Mutlu ediyor beni basit olsa da yarattığım minik şeyler. Senin blogun inanılmaz bir kaynak benim için, teşekkürler Ayda:)
YanıtlaSilEsas ben teşekkürler ediyorum, herşey paylaşınca güzel:))
Silthis is looking great already!
YanıtlaSilThanks a lot:)
SilHerkes sizin yaptiklarinizi yapabilmek isterken teyzecigimin yapilanlari gereksiz bulmasini o kadar iyi bilirim ki ahh ahh :)
YanıtlaSilGeçen hafta dikiş makinesi aldim. Ve onu almak için bi kaç yil bekledim hep hayalimdi. En sonunda maddi manevi hazir oldum ve bu işe el attim. Annemse o makineyi almamam için elinden geleni yapti. Yapamazsın, edemezsin, alır kenara atarsın gibi laflarda cabasi. Dikişte yeniyim ilk kez kullanıyorum buna rağmen yaptığım amerikan servisler çok güzel oldu ve instagramda guzel yorumlar aldım. Mutluyum ve annemin yüzünü kara çıkaracağım çünkü mutlu oldugum bu hobiden gelir de elde edeceğim.
Ben çok seneler önce danteli de çok sever ve öğrennek isterdim. Anneme öğretmesi için çok istekliydim. Fakat o kendi güzel yapmasına rağmen iyi anlatamazdi anlatmak istemezdi ve o inatla( liseden sonraydi) bir dergiden baka baka yapmıştım. Şu an netten bile örnek cikarabiliyirum :))
Velhasili sizi çok iyi anliyorum o kadar güzel duygularima tercüman oldunuz ki..
İnsan isteyince yapamayacağı şey yok. Birilerinin birşey öğretmesini beklemek de zaman kaybı, her koyun kendi bacağından asılır lafı ne kadar da doğru, bak netten örnek bile çıkartabiliyormuşsun ohh ne güzel yaa...
SilBir şeyleri yapmaya başlamak gerçekten önemli, yapınca oluyor...anneniz çok haklı...ama hiç kimse sizin yaptığınız ve emek verdiğiniz ürün için verdiğiniz cabayı ve sabrı bilmez yani yapmayan anlamaz...güzel şeyler yapıyorsunuz, ellerinize sağlık, bunlar da çok çıtı pıtı olmuşlar :))
YanıtlaSilÇok çok teşekkür ederim.
SilEllerine sağlık, renkleri ne güzel yerleştirmişsin, titiz çalışman, ince işçiliğin buradan belli oluyor canım:)
YanıtlaSilTeşekkürler Fadişim:)
SilO kadar keyifli bir yazı ki oturdum baştan okudum ... Sanki annemi tanıyorsun da onu yazmışsın :) acaba bütün anneler mi aynı yoksa tesadüfi bir şekilde bizimkiler benziyor mu ?
YanıtlaSilVe yapmak , kesinlikle bütün mesele bu . Anlattığın hikayeye basit demişsin ya bence değil , her şeyi özetliyor
:) Tüm anneler olmasa da bir çoğu birbirine benziyor...
Silseviyorum ya hu, daha ne diyeyim
YanıtlaSilGel öpiiim:)
SilAnlaşıldı tatlım biz beraber bi yemek yiyelim tez vakit, anlat anlat dur hallerimiz :D ig'ye de yazdım hani güzel olan şeylere 'baklava börek'denir ya (en azından ben öyle derim (bu parantez açma işi de bir sende bir bende yani neyse:)) ), işte bu baklava desenli patchwork (patchwork de diyebilir miyiz) tam baklava börek olmuş! Hoop kapa parantez :D
YanıtlaSil:) Benim için hava hoş seve seve buluşurum...
SilHaa patchwork de diyorlar buna, sanırsam ana başlık , alt başlık ; english paper piecing:))
Bide " yapa yapa öğreneceksin " ve icinden gelecek insanin " var bol bol duydugumuz :)))) yine yine süper anlatmışsin arkadaslara katılıyorum tercüman oldun , içimden geliyordu ama ne yapacağımı bilmiyordum sana bu sebeble cok minnattarim sayende hevese geldim kılavuz oldu sayfan. Yaptıklarım süper şahane mi !!!!! Olsun ben mutlu oldum mU o an hepsi bu :))))) aman aman benim de cok yazasın varmış :))))))))
YanıtlaSil:)) yaz ben Yaseminciğim...
SilEğer bir kaç kişinin mutluluğuna vesile olduysam ne güzel, daha çok paylaşmak istiyorum ama eski iş tempoma geri döndüm resmen:(( Neyse Allah'tan umut kesilmez...
Yazı çok etkileyici :) anne babamı hatırladım sanırım tüm ebeveynler birbirine benziyor :)
YanıtlaSilbu görseldeki resim nasıl ortaya çıkıyor tarifi olacak mı? ben de pek becerikli değilimdir ama öğrenmeye pek meraklıyımdır ;)
sevgiler...
Bu sıralar çok yoğunum, haftasonu dahil çalışıyorum, bir de araya bayram falan girecek, yani bu yakınlarda bunun anlatımını yayınlamam çok zor, ama bahsettiğim gibi google da fotoğraflı ve detaylı çok anlatım var. yazının NOT kısmına nasıl aratacağını yazdım. Ben onlara bakarak yapmaya başladım..
SilBu arada sanırım öyle, tek tip bu ebeveynler:))
Yaşamımızı kendimiz belirliyoruz. Kendimizi olduğumuz gibi kabul etmeli, olumlu yönlerimiz gibi olumsuz yönlerimizi de görmeliyiz. Ancak bu sayede amaçlarımıza daha kolay ulaşabiliriz. Senin de söylediğin gibi herkes herşeyi yapmak zorunda değil. İnsan enerjisini ve zamanını "olmaya çalıştığı benlikler için harcamamamlı" diye düşünüyorum. Sadece kendi olmalı. Zamanla insan kendisini keşfediyor zaten,sadece doğru zamanı beklemek gerekli. Yani çok kasmaya gerek yok.
YanıtlaSilYazdığın herşeye katılıyorum :)
Ahh bende darallardayım keşke oturup karşılıklı konuşabilseydik.
Bak ben bu şiiri çok severim, çok anlam ifade ediyor benim için.
Eğer zirvede çam olamazsan,
Vadide bir çalı ol, ama ol.
Derenin yanındaki en güzel çalı sen ol,
Ağaç olamazsan küçücük bir çalı ol.
Çalı olamazsan bir parça çimen ol,
Süsle, şenlendir bir yol kenarını.
Balina olamazsan küçücük bir balık ol,
Ama göldeki balıkların en kıvrak olanı.
Hepimiz kaptan olamayız, tayfalar da olacak,
Hepimiz için yapacak birşeyler var dündaya.
Büyük işlerde var küçük işler de,
Yapmamız gereken şey yanıbaşımızda.
Anayol olamazsan ol bir patika,
Güneş olamazsan ol bir yıldız,
İster büyük ol ister küçük,
Her zaman en iyi ol yalnız.
Ahhh Sebiciğim ne güzel anlatmışsın, ne güzel yazmışsın, hele şiir tam oturuyor bu yazıya...
SilBen de çok istiyorum seninle oturup konuşmak, dertleşmek, eskiden çok şehir dışına çıkardım iş nedeniyle, yine öyle olsa kesin haber vereceğim sana...
ahh yoruma eklemeyi unuttum, harika yapmışsın kuzum :)
YanıtlaSil:))) teşekkürler kuzum..
SilКрасиво и радостно:)
YanıtlaSilCпасибо :)
SilOkumayı en sevdiğim blog oldun, 5 ay önce keşfettiğimden beri. Bakış açını, aile ilişkilerini ve yaptıklarını çok seviyorum, enerjin ve iyi niyetin daim olsun ömrün boyunca...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim güzel dileklerin için Sedacığım:)
SilRenkler muhteşem olmuş yine.Ben de bunların altıgen parçalarla yapılmış hallerini seviyorum eğer kesmekle uğraşmayayım dersen geçen senelerde gittiğim Kumaş Sanatları Derneğinde(şu meşhur Perihan Abla sokakta olan) hzır kesilmiş halleri var birkaç çeşit.Benim eşim bilgisayardan anladığı için çizmişti bir programdan bir sayfaya bir dolu ben onu yazıcıdan çıkarıp çıkarıp kesiyordum oldukça kolay oluyordu çünkü söylediğin gibi milimetrik olması lazım her bir parçanın.Hoş elin alışınca o milimetrik olmayanıları da çaktırmadan aralara katmaya da başlıyorsun :)
YanıtlaSilAslında lk denemem altıgen olandandı, küçük bir parça yaptım, hatta ondan yastık bile diktim de fotoğraflayamadım henüz. Ben de iş yerinde çıktısını altım evde kestim kağıtları, neyseki öyle kesme işlerini sevdiğimden zor gelmedi.
SilBence altıgen baklavaya göre daha şirin ve birleştirmesi kolay. Bunda çok sivri uç olduğundan birazcık sevimsiz...
Ama zevkli:) Umarım ben de iyice ustalaşırım da hataları aralara katmayı beceririm:)
Ellerine saglik, cok guzel gorunuyor. Ben de ince isleri (lavabo temizlemek gibi olanindan olmamakla birlikte) ve ayrintilari severim. Soyledigin gibi, insan isteyince oluyor. Ben bunu dil ogrenmek istedigini soyleyen ancak ogrenemedigini iddia edenlere pek soylerim. Onemli olan istemeyi bilmek, istedigin ugrunda caba gosterebilecek cesarete sahip olabilmek. Bu arada, Steve Jobs'un filmini (2013) ozellikle oneririm bu konuyla ilgili olarak. Kendisini basariya goturenin, kendisinde otekilerden farkli olan neydi gormeye yardimci oluyor. Motive edici oldugunu dusunuyorum.
YanıtlaSilBu arada, senin projene benzer eger 'hexagon'lar da yapmak istersen benim sayfamda hem fotografli aciklamali adim adim tarifi, hem de ucretsiz ciktisini alabilecegin farkli boyutlarda hexagon sekilleri var. Link burada: http://homeofhomemadetreasures.blogspot.com.au/2013/03/tutorial-how-to-make-fabric-hexagons_6.html
Bak bilmiyordum o filmi kesin seyredeyim, hayatını okuduğumda da çok etkilenmiştim...
SilDil öğrenme konusunda da sana katılıyorum, bak ben hala ısrarla öğrenmek için çabalıyorum, yalan yanlış da olsa yazıyorum, bu konuyla ilgili de belki bir gün bir post yaparım..
Bu arada senin tarif harikaymış, postta ekleyeyim de herkes baksın. Ellerine sağlık.
Blogumda birden bire Turkiye'den okuyanlar sayisinin arttigini farkettim. Sonra bu sayfada kumastan altigen calismamin tarifine verdigin gondermeyi farkettim. Hosuma gitti :-) Dilerim faydali olmustur.
SilÇok güzel anlatmışsın, bayıldım bu yazıya :)
YanıtlaSilEvet, tercih etmek, istemek, motive olmak gerekiyor öncelikle. Sonrası geliyor bir şekilde.
Bir de herkesin önceliklerinin ve seçimlerinin farklı olması çok güzel oluyor, biraraya gelince herkesten farklı bir güzellik çıkıyor, çeşitleniyor ortam. Ben mesela el işleriyle hiç ilgilenmiyorum, buna vakit ayırmayı tercih etmiyorum, dediğin gibi otursam yaparım, hem de en güzelini yaparım :P ama istemiyorum. Ama bakmaya, izlemeye doyamıyorum, senin üretimlerin gibi şeyleri gördükçe içim açılıyor. İyi ki herkes farklı birşeyler yapıyor, hayatımıza renk katıyor :)
Bu vesileyle sizinkilerin ellerinden öperim, harika ebeveynler onlar! :)
Ne güzel anlatmışsın. Herkes aynı şeyi bile yapsa, herpimizin bakış açısı, zevki, önemsediği şey farklı olduğundan ortaya çıkan şey birbirinden farklı olacaktır işte bu da hayatın rengi:)
SilBu arada onlar da seni öper:)
tıkanmış ne varsa açmaya bayılırım!
YanıtlaSilevimde de hayatımda da :)
:) ohhh ne güzel
SilMükemmel yazı olmuş bence. Bazen konunun dışına çıkıyorum diyorsun ya işte bende tam bunu seviyorum ♥ Keyifle okuyorum her bir satırı, merakla bekliyorum neler yaptıklarını.. Boşver beğenmesinler iğne tutuşunu ama her yönden kabiliyetli bir bayansın sen. Keyifle bekliyorum her bir adımını. ♥ Sen çok yaşa emi ♥
YanıtlaSil:) Ne mutlu bana, umarım hep aynı zevki yaşarsın burada...
SilVe hepberaber çoook yaşayalım
Nasıl güzel olmuşlar sahiden de, nasıl milimetrik? Maşallah vallahi ve tebrikler bir de sevdiğin bütün pissss işler için :)) Haklısın birileri yapmalı ;)
YanıtlaSilKumaş desenleri çok güzel, ellerine sağlık Nohut bacım, tebrik ediyorum seni, devamını ve daha çok fotoğraflısını diliyorum bir de :)
:)) hahaha tıkalı lavabo olunca çağır beni...
Silevet büyüklerimizin bazı sözleri yıllar sonra algıladığımız gerçeklere dönüşüyor ama bazende geçmişe bakıp bana şöyle davransalarmış dediğimizde olmuyor değil? gün geldiğinde bizde öyle olacakmıyız acaba diye düşünüyorum da pek bir cevap bulamıyorum zira benim çocuğum yok kardeşlerin yeğenlerin var onlara da ne kadar söz geçirebiliriz ki artık herkes benim çocuğum kolay doğurmadım laf edemezsin kızamazsın nasihat edemesin ben öğretirim doğrusunu deyip buldumcuk şekilde sahipleniyor ya :) neyse buna da kafa takmayalım şimdi unutalım desem de unutulmazda sabırla üstesinden gelinir veya inat edilir hatırlanmamaya çalışılır :) bende dağıldım bak konudan konuya ama olsun sohbet güzel şey vesselam..
YanıtlaSilHer kuşak birbirinden o kadar farklı ki, sadece empati kurmak gerek, hemde biraz fazla, hemen yargılamamak, biz böyleydik diye gelecek kuşakların öyle olmasını beklememek... Sadece sakince düşünmek gerek... Eskiden ne vardı, şimdi ne var... Eskinin önemlisi ile bu günün önemlisi... Bizim elimzidekiler, bu dönemim çocuklarının elindekiler, bizim annelerimizin eğitim düzeyi ile bu günkü annelerin eğitim düzeyi...
SilBenim de çocuğum yok ve bu günün çocuklarını ve ebeveynleri anlamak için eper bir durup durup düşünüyorum:)
birde birşey merak ettim en son iş bitince kağıtlar çıkarılıyor dimi içinden
YanıtlaSilEvet çıkıyor:))
Silay çok güzel görünüyor lütfennnn yapım aşamalarını da paylaşşşşş :)
YanıtlaSilÖperim!
Yukarıya yeni bir link ekledim, bak orada harika gösteriyor... Umarım ben de eklerim birgün.
Silannem el sanatları öğretmeni ve ben 30 yaşımda kanaviçeye merak sardım..onun söylediği tekniklerin hiçbirini yapmadan kendimce işleyip duruyorum, bir işi sadece yapmış olmak için yapmamak da önemli ama "sadece yapabilmek" benim için detaylardan daha önemli..öyle güzel bir konuya değinmişsiniz ki içimden tam da geçtiği gibi..ellerinize sağlık..bu arada annem işlediklerimin ön taraflarına bakınca hakikaten gurur duyuyor benimle:)
YanıtlaSilBen zaten birine muhtaç olma fikrine de tahammül edemiyorum. Bir şey öğrenmek istiyorsam onu da kendim öğrenirim:))
SilOrtaokulda da lisede de böyleydim ama, önemli olan benim kafama yatması.
Benim de öğretme yanım pek iyi değildir mesela, ben yaparım sadece:))
Dediğin gibi sadece yapmak zaten esas önemli olan... Gerisi sonradan kendiliğinden geliyor...
Ne güzel yazı, biz kızlar annelerimizle hep bi çekişiriz onları çoook sevsek de.Kaybedince de içimiz sızlar, olsa da beni eleştirse diye, tıpkı benim gibi. Yapmakta olduğunuz iş de çok güzel, asıl onu atlamayalım. Naçizane ben de bloğumda patchwork anlatıyorum. Sakıncası yoksa bu tekniği anlattığım linki vereyim.
YanıtlaSilhttp://www.keyifolsun.com/2013/05/ilk-eserim-tutacak.html
sevgiler :))
Çok teşekkürler, ne güzel anlatmışsın sen de, bak süper oldu şimdi, isteyenler buradan da bakar, çok teşekkürler.
Silçok güzel olmuş bu yazı, hem de çokkk...
YanıtlaSilÇok teşekkürler...
SilBen gelene kadar herkes söylenecek ne varsa söylemiş gibi.
YanıtlaSilYalnız şunu eklemek istiyorum ki "bir kaç yıl öncesine kadar saksıda sardunya bile yetiştirmemiş ben ,bu gün bahçecilik hakkında kitap yazabilirim!" Yani sonuçta ne lazımmış ? Gayret ,inat ,sabır ve elimizin altındaki nimet internet...
Öptüm seni kocaman!
Ha benim annem de beni hala eleştirir :)))
Zaten sen benim İdolümsün Nilgün Abla, hayranınım:))
Silsizi tanımıyorum ama bi arkadaşımı okuyor gibi hissediyorum sizin blogunuzu okurken ;)
YanıtlaSil:) Ne güzel, çok sevindim.
Silyazida guzelllll
YanıtlaSilcalismanda guzellllll
gonlune saglik:)
Çoook teşekür ederim:)
SilKIRKYAMA BENİM VAZGEÇİLMEZİMDİR
YanıtlaSilEN İYİ TERAPİ ARACIDIR AYRICA ÇOK RAHATLATIR İNSANI
BENDE ALTIGENLERİN HASTASIYIM hexagon DİYE GEÇİYOR
ONUDA ÇOK SEVERSİN
SANA BAŞARILAR DİLİYORUM
HAYIRLI GÜNLER
İlk denemem Hexagon'du, küçük bir yastık yaptım ondan, çok zevkli bir iş,
SilGerçekten hastalık gibi. Zamanım olsa habire yaparım...
her zaman çok keyif alıyorum fotolarınızdan ayrı, yazılarınızdan ayrı, ama bu sefer ayrı bir keyif aldım sanki :) bence siz, funda ve anneniz çok keyifli zamanlar geçiriyor olmalısınız hep birlikte :) öperim çok
YanıtlaSilbütün anneler aynıymış demek ki
YanıtlaSilbende sırf benim annem böyle sanıyordum
yaptığım birşeyi de beğense yani
yok yok
neymiş yaptığım ona öğrendiğim banaymış
İyiki iki tane birşey yapmışım , hemen havaya girmişim :)
yok ayol beğenmiyor kadın :)
ama geçen gün akrabamız ''annen seni çon övüyor'' dedi.
Benimi teselli etti yoksa gerçekten mi övmüş anlamadım ya neyse :)
eeee kadın uyanık beğeneceği bir şey yaparım belki diyim habire birşeyler yapıyorum :)
Böyle işte
Amaaaaaaan canları soğalsun da gerisi tırıvırı :)
Bu arada bu yama işlerine el attın ya
tebrik ettim seni bilesin.
Derya Baykala çıksana sen
yada onun gibi bi program yapsana :)
ama uzun olsun program öyle şak diye bitmesin hemen
sabahtan akşama kadar olabilir
ben sıkılmadan izlerim seni valla :)
Aaaaaaa yada böyle olmaz dersen
youtube da görüntülü çekimler yapsan
bende bi keyif izlesem
nasıl olur :D
ayyyy süper olur valla :D