Nezih mi Kabalcı mı???

 

Kabalcı Kitapevi’ne gidiyorum, bir türlü çıkamıyorum. Gerçi Beşiktaş’daki Kabalcı çok boğucu, o kadar çok mal yığıyorlar ki sanki hepsi üstüme üstüme geliyor. Hele kışın gitmişseniz, üstünüzde de kalın palto, elinizde de birşeyler varsa… Öyle bir ter basıyor ki insana zor atıyorsunuz kendinizi dışarıya. Ama işte tüm bu olumsuzluklara rağmen bir çok değişik ürünün bir arada olduğu tek yer olması nedeniyle, çok sık uğruyorum oraya. Gerçi artık Nezih Kitapevi’de açıldı. Orası çok daha düzenli ve sakin, ilk önce oraya uğruyorum, orada alınacak bir şey bulamazsam Kabalcı’ya gidiyorum. Nezih Kitapevi’nde de şu sese tepki veren tüylü hayvanlardan koyuyorlar kıyıya köşeye. Farketmiyorsun yanına gittiğinde birden hayvancık kendi ekseni etrafında naralar atarak dönmeye başlıyor, sen de yerinde zıplıyorsun saçma sapan. Ciddi ciddi bu görüntüleri kameraya aldıklarını, sonrada oturup tüm çalışanlarla birlikte seyredip eğlendiklerini düşünmeye başladım. Bu nedenle son gidişimde içeriye girmeden önce kendime çeki-düzen verdim, gayet cool bir tavır takındım, yerde kudurmuş gibi dönüp duran hayvancıklara hiiiiiç tepki vermedim, öyle bir otokontrol yaptım ki deprem bile olsa ben gayet havalı havalı dolanıcam dükkanın içindeJ Ama tabii bu kadar kasınca kendimi, avanak avanak dolanamadım, hiç bir şey de alamadım. Ne alacaktın derseniz… zaten problem de orada, ne alacağımı da bilmiyorum.. Gidiyorum oralara, neler var bakıyorum, bir şey görüyorum onunla ne yapabilirim diye düşünmeye başlıyorum.
Kaç seferdir şu üzerinde “Foam Paper” yazan malzemeyi (ne diyeceğimi de bilemedim buna) görüyordum. Bakıp bakıp; bununla ne yapılır ki, kim ne için alıyor ki şimdi bunu, keçe mi bu yaa, Alla Alla ne buuuuuu… gibilerinden kendimle konuşup almadan çıkıyordum. Ama bir almadım, iki almadım, üçüncü de neyse ne kardeşim alıyorum ben bunu hiç bir şey yapamazsam kelebek yapar, kuş yapar kondururum biryerlere dedim.



Cuma akşamı hamarat arkadaşımız bizdeydi yine. Kardeşim yatak örtüsünü örmeye devam etti (takdirlerimi sunuyorum kendisine), arkadaşımızda aldığım soft renkli iplerden yeni bir yastığa başladı. Ben de karşılarındaki masanın başına oturdum. Kestim, biçtim, yapıştırdım. Bütün gece bakın ne yaptım diye onlara uzaktan yaptıklarımı gösterip durdum. İşte o yaptıklarımın arasında bu cep telefonu kılıfları da vardı. Ben kestip kardeşim güzel güzel dikti. İlk önce yapıştıralım dedik ama çok da kullanışlı olmayacağına kanaat getirip dikmeye kararverdik. Aslında malzeme çok sağlam bir şey değil, ama ben şuanda kullanıyorum hala bir şey olmadı. Olsa da yenisini yaparım, rengarenk kullanırımJ

Bu akşam iş çıkışı, yine Nezih ve Kabalcı ile randevum var. Bahanem de babama çoook kuvvetli bir yapıştırıcının lazım olması. Annemden gizli aradı sessiz sesiz “bana şöyle çoook kuvetli bir japon yapıştırıcısı alıver kızım gelirken” dedi, artık ne kırdıysa…




I love all stationeries, I love spending time there, I love to explore new things ... a few week ago I noticed these foam paper, but I was not sure that what could I make with them. Because of this every time I gave up to buy. But last Friday I bought them and I made cell phone cover from these foam papers. I cut it and my sister sewed. Actually it is not strong metarial. But not important I can make it from a lot of different colors every week:)




21 yorum :

  1. ben bu aralar çoookk üşengeç oldum

    dışarı çıkasın yok

    demin pazara gittim geldim terden sucuk oldum resmen

    iki gün önce etek biçtim kendime ama evde ne tela nede astar vardı.
    dolayısıyla etek biçilmiş haliyle kaldı
    neyse bugün gittim aldım.

    şimdi pc başından kalkıp dikicem eteği

    özellikle yaz aylarında bana lazım olan bütün dükkanlar evin hemen altında sağında solunda olsa bende o kadar yol yürümesem

    gözünü seveyim ben kışın yaa

    dı dı dı dı der yürürüm ben canım o soğuk havada astarımıda alırım telamı da :)

    ama harbi evin hemen yanında altında karşısında v.s hobi dükkanı olsa bende hiç çıkmasam o dükkandan satıcı bıksa benden :)

    Dua niyetine geçsin mübarek günlerde :)

    YanıtlaSil
  2. :) evet haklısın aslında, hep evde olunca çıkmak daha da zor oluyor, hele sıcaklarda.. Ben işe gelmek için mecbur çıktığımdan, ee işten de eve emcbur gitmem gerektiğinden.. hazır dışarıdayken bir de şuraya uğrayayım diyorum, yoksaaaa çok zor...

    YanıtlaSil
  3. Kudurmuş dönen hayvanlar kısmına koptum..:D Yanında bir çocuk varsa bir de o kuduruyo illa o hayvandan alıcam diye artık sen düşün gerisini..Süper olmuş kılıflar çok beğendim eline sağlık:)

    YanıtlaSil
  4. :)ıııyyyy tüylerim diken diken oldu... Girişlerine tabela koymalılar "çocuklar giremez" diye bence..

    YanıtlaSil
  5. geçen sene bu zamanlar kabataş'ta çalışıyordum, eğer seni bir sene önce tanımış olsaydım, derdim sana 'hadi nohutçuk, kabalcı gezisini beraber yapalım bugün' diye ;) o kağıt da enteresanmış. araştıracağım. senin şu kelebek delgecinden alacağım ben de bir gün yolum düşerse oralara. bu arada, bu yorumu da sana telefonumdan bıraktım, ulaştıysa allkışş bana :))

    YanıtlaSil
  6. Ohhh ne güzel olurdu, gezerdik, yorum yapardık ona buna bakarken...
    Vee bu arada alkışları duymuşsundur herhalde:)

    YanıtlaSil
  7. Siz toplanınca Ben'ide çağırsanız.. hep beraber örsek,işlesek,kessek,biçsek yanında hoş muhabbet...ilk fırsatta deneyeceğim bunlardan yapmayı,Nezih ya da Kabalcı olmadığı için Bursa kumaş pazarından çakma deri alıp yapacağım...kardeşine hürmetler :)

    YanıtlaSil
  8. BEKARKEN EVE DÖNMEK İÇİN ÇARŞIDAN GEÇMEK ZORUNDAYDIM. İLLA ELİMDE BİŞEYLER OLURDU.
    ŞİMDİ EVİM İLE İŞ YERİM ARASI 5 DK YÜRÜYEREK

    TEK DİKKATİMİ ÇEKEN KIZKARDEŞİNDEN ÖYLE BAHSETMİŞTİN Kİ, MİNDER DİKERKEN SİZE NOLUYORUZ GİBİ BAKIŞLAR ATMIŞTI YA.. YATAK ÖRTÜSÜ ÖRMESİ BENİ FENA HALDE ŞAŞIRTTI. HANİ TİTRİ VAR YA ONUN :)

    YanıtlaSil
  9. Senden bir yığın şey öğrenirdik ne güzel olurdu.
    Kardeşime ileteceğim.

    YanıtlaSil
  10. kabalcı aslında ürün çeşitliliği açısından güzel ama gerçekten üstüne üstüne geliyor insanın..ki birazda pahalı..eskiden arkadaşım orda çalışıyordu bayağı bir indirim yapmıştı epey zaman :) nezih derken beşiktaş'takini diyorsun sanırım henüz gitmedim ama kadıköydeki iyidir :) eski bi beşiktaşlı olarak açıldıysa nerde göremedim ben :)

    YanıtlaSil
  11. Ev ile iş arasının 5 dakika olması büyük şans İstanbul gibi bir yerde. Benimki de 10 dakika hava atmak gibi olmasın ama:)

    Bu arada kardeşim öyle uyduruk şeylerle uğraşmaz.. ördümü yatak örtüsü örer:)
    Aslan burcunun tüm özellikleri kendisinde toplanmıştır yani, nasıl balık burcunun tüm özellikleri bende toplanmışsa:)

    YanıtlaSil
  12. ooof cevaplar birbirine karıştı, tam yoruma cevap yazıyorum o sırada öbürü gelmiş oluyor, onun üstüne çıkıyor.. Halbuki bu sefer çok kararlıydım sektirmeyecektim hiç birini.:(

    Neyse Gul/inn; Beşiktaş'da açılan Nezih Kadıköy'dekine göre epey küçük sanırım, yeride... nasıl anlatsam, hani Barbaros bulvarının en altında 5. noter var, karşısında Çıtır Cafe... işte ikisinin arasındaki sokakta eksiden dönerci olan binada.

    YanıtlaSil
  13. Nohutcugum yaz mevsimi icin turuncuyu, kis icin de maviyi istiyoruuuuum :)))) cok güzeller...bu arada 1 yildir yatak örtüsü örme hayalim var...ama hangi ip...hangi örnek...hanir kardesin de bize bilgi verse..görsek nasil bir hüner...

    YanıtlaSil
  14. Emriniz olur yeterki siz isteyin efendim...:)

    Kardeşim yatak örtüsü diye yola çıktı ama umarım çark edip diz battaniyesi yapmaz. Örnek çok basit hani şu yünden örülen kare kare olan eski örneklerden. Bir ara fotoğrafını çeker koyarım bloga ama..

    YanıtlaSil
  15. Hah iste tam beni aradigim sey...yalniz öyle renk renk yapabilirmiyim, cesaret edemiyorum...

    YanıtlaSil
  16. Renkler ve dikiş harika.
    Fikirse süper...
    Bu arada Kabalcı dediğin gibi çok kalabalık ve sıkışık bir yer , ben de daralıyorum senin gibi.
    Nezihi daha gezmedim ama orası daha ferahtır tahminimce.

    YanıtlaSil
  17. Kabalcı Beşiktaşa çooook uzun yıllar önce gitmişliğim var tıkış tıkışdı o zamanlarda.Ama yine de çok severdim.

    şu kudurmuş hayvanları merak ettim ve senin tepkilerini;)

    YanıtlaSil
  18. Bence yaparsın Zehra.. Öyle renkli ve güzel pastalar, kurabiyeler yapıyorsun ki, bu ne ki...

    Teşekkür ederim Natali.. Ve gerçekten Nezih nezih:)

    YanıtlaSil
  19. Ben heran hayal aleminde olduğumdan, devamlı birşeyler düşündüğümden çok boş bulunurum. Bir ara kardeşim bunu iş edinmişti yıllarca evin aynı yerinde beni korkuttu ve ben her defasında önce 10 cm yukarıya sıçrayıp sonra yere attım kendimi:)
    Eee şimdi biraz büyüdük ya hafif tırsak bir zıplayış yapıyorum.. Ayy nasıl anlatsam şöyle işte, hoop...

    YanıtlaSil
  20. burçdaşmışız ama sen benim gibi tembel değilmişsin :)

    YanıtlaSil
  21. kabalcı diyorum herşeye rağmen... kabalcı bir klasiktir :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...