Ben Güzeli Severim...


Bu yazıya tam 4 kez başladım. İlk 2 satırı aynen kopyalıyorum, sonra devam ediyorum .. bir bakıyorum büyük laflar etmişim, ciddi ciddi felsefe yapmışım... Gerek yok diyorum, ilk 2 satırı tekrar kopyalayıp başlıyorum yazmaya... Böyle böyle 4 yazı girişimi:) Aşağıdaki sonuncusu oldu uykum geldiği için yenisini yazamadım...

Biz tam 17 yıl kutu gibi bir evde oturduk. Gerçekten kutu gibiydi... 3 odası vardı, salon diyemiyorum çünkü yaklaşık 12 m2 falandı sanırım. Nasıl oturduk yıllarca o evde... Oturduk işte, hem de deli gibi severek... Her halini sevdik o evin... Şimdi de bu evi seviyoruz...
Çünkü biz bulunduğumuz yeri güzelleştirmekten çok büyük zevk alıyoruz. Devamlı evle ilgili bir yapılacaklar listesi olur masanın üstünde. Aklımıza geleni yazarız, yapılanların yanına artı koymak ise en zevklisi...


Ailece böyleyiz ama... Bizim evde bozuk, kırık hiç bir şey olmaz. Ya hemen tamire götürürüz ya da oturur yaparız. Çoğu işimizi kendimiz hallederiz. Babamın elinden pek bir iş gelmez, ama o da görev insanıdır. Eline tutuştur bu bozuldu diye onu tamir ettirmediği görülmemiştir, hiç üşenmez arar tarar bulur ne istersen...

Mesela bu eve yeni taşındığımızda tüm elektrik işlerini kardeşimle ikimiz yaptık. O zamana kadar hiç avize, spot bağlamamıştım.


Birilerine bağımlı olma fikri bizi deli ediyor. Yapacaksak kendimiz yapalım, olmazsa kendimize geçer nazımız. Bunun nedenlerinin başında tabiiki tez canlılık geliyor. Öyle dayanamıyoruz ustaları, elektrikçileri beklemeye, aklımızdaki iş hemen olsun bitsin isteriz. İkincisi ise ; adam çalıştırmak dedikleri şeyi pek becerememiz. Bize bir usta geldiğinde elimiz ayağımız birbirine dolanır, korkarız ondan. İstediğimiz gibi olmazsa söyleyemez, üzgün üzgün, dertli dertli birbirimize bakarız. Usta gittikten sonra ilk önce buhranlar geçiririz sonra yavaş yavaş iyi yanlarını görmeye başlar, olmadı biz tekrar yapalım der koyuluruz işe.


Altınoluk’a ilk taşındığımız gün nakliyeciler eşyaları indirdi, koltuk takımının birini üst kata diğerini de alt kata koydular. O kadar sıcak bir gündü ki “burada ne işimiz var delimiyiz neyiz, bırakıp herşeyi geri dönelim” dememek için kimse kimsenin yüzüne bakmıyordu. Neyse nakliyeciler gitti. Biz yerleştirmeye başladık.. Yok beğenmedik o koltukları orada… Kardeşimle ikimiz koca koca koltukları yukarıya taşıdık, yukarıdakileri de aşağıya. Sonra iki kapaklı gardropları taşıdık bildiğin sırtımıza koyup… Nasıl bir deli kuvvetiyse o sıcakta… Kardeşimle ikimiz taşıyoruz, annemle babam da yanımızda, hep beraber gülmekten ilerleyemiyoruz. Onlar da hiç acımaz bu tip işlerde bize. Yani anneme babama “yoruldum” de ilk önce ahh kıyamam der, sonrada fiziksel yorgunluk geçer uzanın biraz, akşam üstü de çerçeveleri verniklersiniz diyip arkalarını dönüp giderler, işlerine bakar…

Hiç naz niyaz yoktur o yüzden bizde, her işi yaparız.  




Neyse çok uzattım. Sonuç olarak birkaç ay önce, havalar biraz güzelleşmeye başladığında boyadık bu çilek sandıklarını, aslında amacımız soft renklerde boyamaktı, uçuk pembe, mavi, su yeşili…. Ama kırmızıyı beyazın içine biraz fazla damlatınca, bir türlü açamadık rengini. Sonra düşündük de biz aslında böyle canlı renkleri seviyoruz. Tamam soft renler hoşumuza gidiyor ama bir türlü eve uyduramıyoruz.


Bakın bu domatesler dün epey kızarmıştı akşama 2 tanesini kopartıp tören ile yemeği düşünüyoruzJ


İşten çıktıktan sonra bazen koşarak eve gidiyorum. Ama gerçekten koşuyorum… O aradaki mesafe boyunca boş kalıyorum ya yürümek ve düşünmekten başka bir şey yapamam ya ona bile dayanamıyorum… (Bence ben iyi değilim… yazarken farkettim…)



Eve geliyorum üstümü değiştirip hemen balkona… çiçekleri suluyorum, balkonu yıkıyorum, masayı açıyorum, sonra mutfağa gidip salatalarımızı hazırlıyorum. İşte bu fotoğraflarda o zamanlarda çekildi.



Our previous flat was very smaller then our new flat.  It was realy realy small but I loved it every time. Now we love this flat.
Because we love to making beautiful our environment.
We can do a lot of house chores.. Electrical, painting, repair... We don't like to wait anybody or want something from them.


A few month ago when the weather was sunny we painted this strawberry boxes. Actually We wanted to paint them with soft colors. But we didn't have enough white paint . And then we thought that we love the bright and vividly colors.


After the work, I go to my flat,  and I am watering the flowers and washing the balcony. after that I go to kitchen for preparing simple something for dinner. These photos were taken at that times.



NOT ; Biraz fazla uzun olmuş bu post. Ama akşam bilgisayarın başına oturup Picasa programını açtım mı kendimi kolaj yapmaktan alıkoyamıyorum. Beni bıraksalar, iş güç olmsa sabahlara kadar fotoğraflar ile oynayabilirim. Picasa programında fotoğrafları seçiyorsun ve aşağıda “kolaj” yazan kısma tıklıyorsun. Ona tıklarken “kolaajjjj” diye içimden söylüyorum ben de ama Öztürk Serengil edasıyla.. KOLAJJJJJJJ....


40 yorum :

  1. Balkona bayıldım, ortama bayıldım, fotoğraflara bayıldım, çalışmalara bayıldım. Kısacası bayılarak okuduğum bir post. Gerçekten çok iyi geldi.Kucak dolusu sevgiler,

    YanıtlaSil
  2. Ben de bayıla bayıla senin güzel yorumunu yayınladım:) Çok teşekkür ederim Tuğçe.

    YanıtlaSil
  3. geçen bir posta yorum bıraktığımda balkonu çok merak ediyorum demiştim hem merakımı giderdim hemde birazda ağzım açık baktım fotoğraflara çok beğendim çok.günüme renk kattınız yine.hep yazın siz hiç bırakmayın bu bloğu sevgilerimle DERYA

    YanıtlaSil
  4. Bak bir bilen söylüyor ''sen çok güzel ve çok içten yazıyorsun seni okumak da çektiğin fotoğraflara bakmak da büyük zevk.'' Bu sabah yine bana iyi geldin,teşekkür ederim !

    YanıtlaSil
  5. içim acıldı okurken .bugün evimizin satışını yaptık ve ev bakmaya dışarı çıkmadan senin kaydı okudum acayip sevinçle bakıcam evlere inşallah senin baktığın gözle bir eve bakıcam ve inşallah istediğimiz gibi bir ev bulucaz.şu usta konusunda hemfikriz bende asla is yaptıramayanlardanım hatta beni birz tanısa çalıştırır kendi evimde:))

    YanıtlaSil
  6. Kasaları nerden buldunuz!!İnanılmazsınız çok güzel olmuş.Salatalar,tabaktakiler,sofralarda harika resmen karnım acıktı:)
    Birde masanın kenarında kırmızı bir çerçeve var içinde de bir sürü dikdörtgen çerçeveler var nedir o acaba?
    Neden etrafta sizin gibilerden fazlaca yok heryer güzelleşse:) Sizi ailecek kolonlamak lazım ne diyim:)Sevgiler..

    YanıtlaSil
  7. AHH NOHUTUM CANIM NOHUTUM. BEN BEKARKENE BİZİM EVE TAMİRCİ NEYİN GİRMEZDİ. AMA EVLENDİM O DA NE? EVDE SAĞLAM BİŞEY ARA Kİ BULASIN. NE YAPAR NE YAPANI ÇAĞIRIR. ŞU EVDE BANA DA YER AÇSANIZ. ELİMDEN HER İŞ GELİR VALLAHİ. YETER Kİ GAZA GELEYİM. MALUM BALIK BURCUYUM TEMBELLİK KANIMDA VAR BENİM :)

    YanıtlaSil
  8. Herşey o kadar güzel görünüyor ki , bakmaya doyamadım , iyi ki uzun post olmuş...
    Tabi anlattıklarını okumak da bir o kadar keyifli...O balkonun keyfini çıkarın derim,sakin,sakin...
    :)))

    YanıtlaSil
  9. Evde 2 balkonumuz varken balkon sefası yapamazdık.İş güç koştur dur,hem ben sevmem balkon sefasını derdim.Yalanmış nasıl evde oturmaya başladım.Ve nasıl o evden balkonsuz bir eve taşındık ahhh keşke balkonumuz olsa dedim.Ortak bir arka bahçemiz var.Ama ortak alan ya balkon gibi olamaz işte.
    Şimdi bu postu gördüm daha bir mest oldum mest.İnsan bir bebekle evdeyse ve her daim bu sıcakta dışarı çıkamıyorsa gölgeler düşünce balkonda sefa yapmak ister hele böyle güzel bir balkonda hele böyle güzel yaz sofrası ile.

    Canım sen beni çıldırtmadan kaç git :P


    o kelebekler düşündüğüm şey için değil mi??


    kocaman sevgiler sana gözümü gönlümü açtığın için...

    YanıtlaSil
  10. tatil öncesi çok iyi geldin :) evcimen ve çalışan insan olmak öyle bişey. ben de çalışırken haftasonları evden hiç çıkmaz,günışığında evin neresi nasıl görünüyor diye evin içinde gezer dururdum.
    iyi bak kendine de balkonuna da :)
    müjde

    YanıtlaSil
  11. evet iyi değilsin,harikasın... ve o balkonda olmak için neler vermezdim aaaah...

    YanıtlaSil
  12. ne hoş fotoğraflar..tez canlılık konusunda bizde ale olarak öyleyiz,kendi işini kendin görmek daha güzel hem bence :) buarada çiçekler,kasalara,bu posta byıldımda bayıldım..evinizin önünde denizde varsa bi ara off diyorum..keşke benimde böyle bi evim olsa..

    YanıtlaSil
  13. Simdi Nohutcugum....önce boyadigim sandiklarima tekrar bakiyorum....sonra balkonuma tekrar bakiyorum....bakalim nasil kareler yakalayacagim....
    cok keyif veriyorsun ya Nohutcugum....sevgiler

    zehra

    YanıtlaSil
  14. Dünkü postta bu mesaj olayını biraz olsun yakalayabilmiştim bugün postu yayınladım, yemeğe çıktım-geldim güzel mesajlarınızla karşılaştım:)
    Cevaplara başlıyorum;

    Derya'cım, balkonumuzla ilgili fotoğraflar koyma fikri zaten senin mesajından sonra aklıma girdi:) çok teşekkürler.

    Colette (Herkes Nilgün Abla Diyor size Ben de desem diyorum..) ; bir bilen tarafından takdir edilmek ne büyük bir mutluluk.. Çok teşekkür ederim ne mutlu bana.

    Sezobigo; Umarın gönlüne göre bir ev bulursun. Ama düşünürsen hepsi dört duvardan ibaret, önemli olan içinde nasıl yaşadığın:) Mutlu,huzurlu, sağlıklı olduktan sonra her ev güzel.

    Ana Kraliçe; Kardeşimin işyerinde her akşam üstü mevya saati oluyor. Bu kasalar onlar için alınmış çileklerin kasaları, iş yerinden getirdi yani kardeşim. O kare kare olan tablo ise arkadaşımın bana hediyesi. Bunn Design'dan almış sanırım. Bir türlü içine koyacak şöyle güzel birşey bulamadım hep aklımda.. Habire deniyorum.

    YanıtlaSil
  15. NoHutcuğum canın ne demek isterse de :) Abla güzel olur tabii. Colette biliyor(mu)sun benim 14 yaşındayken ölen köpeğimin adıydı,ben O'nu pek çok yerde nick olarak kullanmıştım. Blog açarken de aklıma geliverdiydi :)))

    YanıtlaSil
  16. Küçük Mucizem; Ben seve seve kabul ederim seni de kardeşim bir balık buru hayal perestliğine ne kadar katlanabilir onu bilmiyorum:)

    Baykuş Gözüyle; Natali'cim öyle güzel demişsin ki; sakin sakin...:)) çok hoşuma gitti. denemeye çalışacağım ama..

    Yıldız; hep öyle olur zaten, elimizdeyken pek de değerli olmayan şeyler sonradan devleşir gözümüzde... Demir birazcık daha büyüsün, Anne oğul gezmelerine çıkarsınız bol bol ne güzel, O zaman bize de bekleriz:)
    Evet bildin o kelebekler deneme çalışmaları...

    Müjde; aynen öyle, h.sonları o kadar değerli ki, evde olmaya doyamıyorum. Hele heryer tertemizse.. Hanım hanım oturup etrafı seyretmek çok hoşuma gidiyor.

    YanıtlaSil
  17. Ay Nohutum sen de bizdensin.. Ben, biz, bizim ailegiblere komando derim. Komando gibi çalışırız, hiç kadın işiymiş, erkek işiymiş ayırd etmeyiz.. ağır mı, altında kalır mıyız düşünmeyiz ama genelimizde bel fıtığı vardır bu sebeple:)Hatta bir ablam 2 kez ameliyatını geçirmişir de doktor 3.ye gelme demiştir:)

    2 sene önce Rusya'dan döndüğümüzde ikea'dan tüm evi, sıfırdan döşedik. İlter akşama bir gelirdi ki dolap kurulmuş, masa, sandalye, tv ünitesi kurulmuş.. artık 2 kişi gereken yerlerde kalakalmışım..

    İyidir kendi işini yapmak .. ustalarda yaşadığının aynısını ben de yaşarım çünkü..

    Ama evlendiğin zaman bu komando ruhunun kullanılması mümkün bilerek değil ama öyle alıştırdığından pşsa gerek. Hani kimi aman hanım sen dur der, bizde yok öyle birşey.. İlter diyor ki üstünden araba geçse umrunda değil..

    Yani diyeceğim o ki, seviyorum seni:)

    YanıtlaSil
  18. Sedoooooo; Çok teşekkür ederim.. De sen gitmedin mi tatile... Bırak o zaman Tenten ile Kurabiyen gitsin sen gel bize, hem o bardak altlıklarından yaparız..:)

    Gul/inn; Çırağan'da evimiz ama maalesef denizi göremiyoruz. yok yok yalan olmasın, kışın, balkondan kafanı 15 cm kadar uzatıp sağa çevirirsen iki evin arasından yaklaşık bir karış denizi görebilirsin. Apartmanın üstkatlarındaki manzara harika ama.. Gerçi çok eski bir bina...

    Zehra; harikadır hepsi umarım. Bekliyoruz güzel fotoğraflarını..:)

    YanıtlaSil
  19. Bu ev sanki harikalar diyarindaymis gibi sanki iyi bir cocuk olursam gozlerimi kapadigimda kendimi o guzel balkonda bulacakmisim gibi. Oyle guzel yani.

    YanıtlaSil
  20. mükemmel gözüküyor fotoğraflar. ne kadar huzurlu...

    YanıtlaSil
  21. renkli masa örtünüz, sandalyeleriniz, çiçekleriniz hepsi ama hepsi çok güzel...rengarenk bir yaşam alanı oluşturmuşsunuz, ne güzel:)
    ayrıca top top duran çiçeğinizin ismi nedir acaba çok hoş gürünüyor...
    gözümüzü gönlümüzü açan fotograflarınızın ve yazılarınızın devamını bekliyorum...sevgiler..

    YanıtlaSil
  22. Fotoğraflarına bakınca içim mutlulukla doluyor, çok güzeller hepsi. Hayat zaten böyle küçük mutlu anlardan ibaret değil mi? Yemeğini çiçeklerle süslü bir balkonda, güzel tabaklarda yemek gibi şeyler insanın kendine olan saygısını arttıyor bence.
    Anne babam evlerine çok düşkündür. Tatile bir yere gitsek, 2 gün kalacak bile olsak mekan güzelleştirilir, temizlenir, hemen bir düzen kurulur. Mağarada yaşasak en süslü mağara bizimki olurdu herhalde :)
    Ben de ev delisiyim. Evimde kendimden bir şeyler olmalı, herkesten farklı olmalı ve mutluluk vermeli bana. Şimdi kendi evimde sürekli yeni yemek sunumları, dekorasyonlar falan deniyorum :) Eşimin ailesinde hiç böyle şeyler olmamasına rağmen artık o da alıştı ve zevk alıyor bundan.
    Babamın elinden her iş gelir ve bizim evde de asla tamir bekleyen bir şey olmaz. Bu özellik -maalesef :)- erkek kardeşimi es geçerek tamamıyla bana geçmiş ve ben evde tamiratlık bir şey varsa eşimi beklemeden kendim yapıyorum, çünkü çok tez canlıyım :)

    YanıtlaSil
  23. NE KADAR GÜZEL DOKUNUŞLAR BAYILDIIM NE KADAR ZEVKLİSİNİZ BALKON SÜPER ÇOK GÜZEL ÇOK...

    YanıtlaSil
  24. merhaba nohut verdigim fikrin işe yaramış olmasına çok ama çok sevindim umarım bu güzel fotoğraflardan daha nicelerini burada bulabiliriz.sevgiyle kal DERYA

    YanıtlaSil
  25. Bu arada sormayı unuttum kasa fikri benim çok hoşuma gitti fakat nasıl bi boyayla boyadınız sölerseneniz çok sevinirim DERYA

    YanıtlaSil
  26. Deli-anne; Evet haklısın, birilerini alıştırdın mı o işler hep senin üstüne kalıyor, haa yok ben zaten yapmadan duramam da insan bazen de hazıra konmak istiyor. Gerçi alışık olmayınca benim yerime başkası halledince işleri suçluluk duyuyorum, Bu suçluluğu yaşamaktansa yaparım daha iyi diyorum:) Yani kısacası ben de seni seviyorum...:)

    YanıtlaSil
  27. Splendor, Bahated, Merve, Betül... Çok teşekkür ederim, şimdi evde kardeşimle beraber okuyoruz yorumları, bir mutlu olduk ki sormayın....

    Mervecim, o top top olanlar Tepe home'dan alınmış yapma çiçek desem değil, ağaçcık mı desem.. yapma yani onlar..

    Derya; aslında ahşap boyası falan değil o boyalar, biz ilk önce korktuk çiçekleri suladığımızda ıslanınca akar mı acaba diye ama hiç birşey olmadı. Polisan Natura iç cephe boyası yazıyor üstünde. Hani şu tüpte olanlardan küçükcük şeyler fiyatları da uygundu yanlış hatırlamıyorsam. Biz bir beyaz, bir kırmızı bir de mavi almıştık. Tonunu kendimiz ayarladık.. Yani aslında ayarlayamadık:)

    YanıtlaSil
  28. Nohuuuuttt, ne güzel balkon :) Bir gün kapını çalacağım, söylemedi deme :)) Çok sevdim balkonunu. Benim de evimde balkonum yok, o yüzden ayrı bir özendim :) Ve o çerçeveden bende de var desem *-* Tuttum zevkini ;)

    YanıtlaSil
  29. zevkle okudum yazınızı, ne güzel anlatmışşınız,hele o fotoğraflar. yüzümde hep bir gülümseme vardı yazı boyunca :) balkona bayıldım, çiçeklere,dekora,hazırlanan yemeklere,herşeye :) ellerinize,emeğinize sağlık:)

    YanıtlaSil
  30. Ne kadar güzel fotoğraflar ve ne kadar güzel birşey insanın evi için güzel şeyler yapması..
    Rabbim huzurunuzu daim etsin:)

    YanıtlaSil
  31. hahahaaa....bizim evdeki alet edavatı bir görsen...ev değil pratiker:)))
    çoğu işin evdekiler tarafından halledilmesine öyle alışığım ki...önce babam,şimdilerde eşim...
    bu arada kırmızı sandık şahane...balkon da.)

    bu yorum....uzun posta...uzun yorum oldu:P

    YanıtlaSil
  32. kolajlı fotoların bir harika, ben de yapabilsem şu olayı ama çok tembel ve yoğunum.malum tatildeyim ya arkadaş trafiği fazla şu sıralar :))

    YanıtlaSil
  33. Evim evim güzel evim. İnsanın işten çıkıp içeriye girdiğinde daha kapıdan karşılayıp kucaklamalı ev dediğin, sevgiyle sarmalamalı seni. Bu ev çok şanslı, sahiplerinin gözleri, yürekleri güzel. Sabah sabah okudum ve gene içim açıldı, bir çeşit terapi:)

    YanıtlaSil
  34. İşyerinde baktım bloguna, fotoğrafları göremedim ama yazdıklarını okumak çok keyifli. Uzun uzun yazınca daha iyi tanıyorum seni. Ben ağır çekim biriyim, elimden tamir işi gelmez, sakin sakin tamirci, usta beklerim. Ama senin gibi tezcanlı olmayı, becerikli olmayı çok isterdim. Akşam evden fotoğraflarına da bakacağım.

    YanıtlaSil
  35. Günlük Haller; Çok benzeriz gerçekten de... Küçükken Altınoluk'a kampa giderdik 15 gün kalırdık ama en derli toplu, temiz olanı bizim odamız olurdu..

    Glom's World, Papatya Prenses, Fadiş; Çok teşekkür ederim.. ne mutlu bana...

    YanıtlaSil
  36. Demet; esas ben birgün giymediğim bir elbisemi alıp sana geleceğim şundan nasıl beli büzgülü etek yapabiliriz diye:)

    Cep Aynası; Biz elimizin altında yedek ampül, uzatma kablosu, üçlü pris, alet çantası, çeşitli yapıştırıcılar, kireç, alçı, tahta tutkalı, beton çivisi olmadan rahat uyuyamayız:) Bu arada sizinde tail harika..:)


    Buket; Aslında o kadar basit ki tek yapman gereken internetten Picasa'yı indirmek.
    Bu arada arkadaşlarına da selamlar..:)


    Didem; En iyisi bence ortalama bişey olmak. Ben de arada sakin sakin olmak istiyorum. Hanım hanım şöyle..

    YanıtlaSil
  37. Ne rahat bir köşe ve büyüleyici! O kadar güzel, sen sandık kullanılan kırmızı gölge sevdi!
    www.arquitrecos.com

    YanıtlaSil
  38. ailen bana çok tanıdık geliyor :D bizde hemen hemen aynısıyız ama ben çocuktan sonra tembel oldum :))

    YanıtlaSil
  39. nohutcum, evınle ugrasmak ılgılenmek ve bundan keyıf almak ve bunu bızlerle paylasman ne hos.
    fotograflar, hele aksam sofrası cok guzel. sana bakınca :) okuyunca ınsanın yasama sevıncını costuruyorsun, bılesın ıstedım

    YanıtlaSil
  40. Evine,el işlerine,fotoğraflarına bayıldım ama asıl ben sana bayıldım nohut kız...Ve ben seni çok sevdimm:))Kocaman öpücükler sana...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...