Tepedeki Kulübe...

 
Sıcaktan bilgisayarın başına oturamadım bu haftasonu. Bir tek dün akşam bir iki saat oturdum onda da sadece fotoğraflara baktım bitkin bitkin. Yaz dediğin sıcak olur, hiç yakınmıyorum sıcaktan, sadece biraz tembelleşiyorum o hoşuma gitmiyor..
Bir yığın fotoğraf var sizinle paylaşmak istediğim ama o kadar da kararsız biriyim ki, o kadar zor beğeniyorum ki, bir türlü iş çıkmıyor… Tamam bunu koyarım yarın diyorum, tam o konu ile ilgili fotoğrafları düzenlemeye başlıyorum aradan 15 dakika geçiyor bir de bakmışım başka fotoğraflara gözüm kaymış, dur birazcık bunlarla ilgileneyim diyorum, sonra kafam karışıyor bunları mı yarın yayınlasam acaba diye..
Hadi bakalım nasıl karar vereceğim, ikisinden de vazgeçip bambaşka bir sayfa açıyorum hayatımda. Başlıyorum yeni fotoğrafları düzenlemeye, kolajlamaya... Seçenek arttıkça ben buhranlar geçiriyorum. Ben bir çok kişinin aksine seçeneklerden hoşlanmam. Budur diyin bana, yemek bu, yol bu, iş bu, hayat bu... ben o yolda mutlu olmayı deneyeyim.. ama bir iki seçenek oldumu aklım hep diğerinde kalıyor bu sefer hangisini yapsam, hangi yoldan gitsem bir yanım hep eksik....
Sonuç; gece ikide yattım ve bugün buraya koymak için kendi çektiğim fotoğraflardan hiç birini hazırlayamadım…
Her akşam tamam yarın çok enerjik olacağım harıl harıl çalışıp hem fotoğrafları seçip düzenleyeceğim hem de yazımı yazacağım diyorum ama balkondan içeriye giremiyorum, girince de üzerine Sheltox sıkılmış sivrisinek gibi sersem oluyorum…

Neyse ümitli olmak iyi bir şey, ben yarın için ümitliyimJ

Gelelim bugün sizler için seçtiğim mavi tonlarının ağırlıklı olduğu, ki en sevdiğim renk… Ferah mı ferah, sade mi sade bu güzel eve….

Atlantik okyanusu manzaralı bu evin dizaynını Eliot ve Alexandra Angle yapmış. Tepenin üstünde muhteşem manzaralı yalnız bir kulübe gibi.
Ben özellikle şu hasır koltukların altındaki halıya vuruldum. Ne kadar uyumlu bir seçim. Sonra yatağın başunundaki sehpa ve karşılıklı iki yatağın olduğu odaki herşey harika…
Sadece gece yanlız beni burada bırakmasınlar yeter...









The weather is very hot these days. because of this I could not sit opposite the computer for dealing with my blog. I want to edit and choose my photos for post but it is difficult for me.
First reason is the weather, second reason is; I am very unstable person. Firstly I decided a subject and I started to edit photos about  this subject but later, I noticed that I am dealing with another photos… That time I confused and I give up from all my choosing and start again.

Anyway... Today I chose a house which is fresh, air and Overlooking the Atlantic Ocean for you.
This house was designed by interior desingner Eliot and Alexandra Angle.
I especially loved the carpet which is under the Wicker  seats and then I loved the side table next to the bed and liked everything in the room where two of the bed.
Only one thing makes me nervous, to stay the night here alone.


14 yorum :

  1. ahh beni bu tepedeki evde bıraksınlar yaşayayım,ohh ne güzel olurdu mis miss:)

    YanıtlaSil
  2. Emin misin bence hava kararınca biz dönelim... Etrafta başka hiç ev mev gözükmüyor da yani... ondan dedim...

    YanıtlaSil
  3. bana da secenek vermesinler. Illa otekinde kaliyor aklim. ya da secenek veriyorlarsa da bulundugum yerden save edip, o secenegi begenzezsem geri donup oburunu secme hakki versinler. Bir de bu evin oenceresinin onundeki minderlerin ustunde elime bir elma cayi bir de en sevdigim kitabimi versinler, guzel olur :)

    YanıtlaSil
  4. Fikirlerine bayıldım. Aynen katılıyorum.. Sen kitabını okurken ben de şu yatakların birinde hafif uyuklasam harika olurdu hala ayılamadım..

    YanıtlaSil
  5. Evler çok güzel ama o manzara ne ki öyle cennetten bir köşe herhalde:)

    YanıtlaSil
  6. Cok güzel bir dekorasyon, cok güzel bir ev ve harika bir manzara ama bana biraz hüzün verdi,,, Orada tek basima kalmak istemezdim dogrusu....

    YanıtlaSil
  7. Şu ikinci resim..Çok muhabbetli çiftlere göre.Sadece karşılıklı oturup sohbet ediyorsun,arasıra yıldızlara bakmak istiyorsun,canın sıkıldığında kenarlara geçip ,uzanarak kitap okuyup karşılıklı yorumlar yapıyorsun..

    YanıtlaSil
  8. canımm valla bende aynı durumdayım.dolu foto var elimde ama tembellikten kısa kesiyorum.sen hiç olmazsa ne güzel yazıyorsun.hele yazıyı hemen bitirmek istiyorum. ama o mavi odalar ne öyle bayıldım.

    YanıtlaSil
  9. resimlere bakmak bile dinlendirdi kim bilir yaşamak nasıl olurdu...

    YanıtlaSil
  10. Yaz dediğin sıcak olur evet ama nefes alınamayacak kadar sıcak olunca insanın kolunu kaldırası gelmiyor gerçi kolunu kaldıramadığın zaman bile eğer ki anneysen çocuğuna aynı enerjiyle yetişmen gerek neyse şimdi burası dert yanmanın yeri değil;)
    Resimler harika gerçekten ama daha geçen hafta karadeniz sahil kentinden böyle mükemmel manzaralı bir evden geldim keşke hiç gelmeseydim:( Doğa bambaşka bir şey.

    YanıtlaSil
  11. Bu sıcaklar benimde bütün enerjimi alıyor, kolumu bile kıpırdatasım gelmiyor. Gündüz klima akşam balkondan ayrılmak zor canım.

    YanıtlaSil
  12. Coskunsel; kesinlikle haklısın, zira tek başına çekilmez bu güzel ev bile..

    Buket; Son anda yazıyorum ben de hep... istiyorum ki hiç uykum gelmesin, hiç yorgunluk hissetmiyeyim...ama olmuyor.

    YanıtlaSil
  13. hanı herkesın cennetının farklı olduguyla ılgılı bır fılm vardı. robın wıllıams oynuyordu.
    burasıda benım cennetim.
    bu bosluklar benı cok heyecanlandırıyor. ev ınanılmaz ıncelıkle dosenmıs, basıt sade ama ruh oksayıcı

    YanıtlaSil
  14. salonda perde yok. süpeeer. yıka ütüle derdi yok.(duyanda perde yıkamaktan ütülemekten helak oluyorum sanar)
    pencere önündeki kanepemsi kitaplık mıdır nedir ona vuruldum. minderler felan süper.
    ben de sadece gündüz şekerleme yapmayı tercih ederim. Tırsaklıkta tek olmadığıma sevindim :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...