dikiş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dikiş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Minik Tavşanlı Sepetcik - Cute Easter Basket



Sanki devamlı bir şeyler dikiyormuşum gibi geliyor, sonra düşünüyorum yok aslında masa salonun ortasında hep açık ama genelde işten yorgun argın gelip yemekten sonra o masanın başına geçmek o kadar zor oluyor ki. Dikmek istediklerimin ya da başladıklarımın anca onda birini yapabiliyorum.

Bazen düşünüyorum ben geçen sene nasıl diktim kitaptaki onca şeyi. Kitapta olanlar sadece sizin gördükleriniz, bir de dikip de beğenmediklerim ya da ne bileyim istediğim kalıbı oturtana kadar birkaç kez diktiklerim var. Mesela şu ayı çıngırak ve tavşan. Size bir gün o tavşanın hikayesini anlatayım. Evrim değiştirdi resmen hayvancık.


Bu şirin sepeti dikeli de nereden baksan 2-2.5 hafta olmuştur.  Sevgili Minki ve Kristine’i birlikte çıkarttığı ilk kitap olan Sew Illustrated’dan bir proje, ben sadece üstündeki işlemeleri değiştirdim. Orjinalinde dikiş nakış aksesuarları vardı ben sevimli tavşancıklar işledim. Bu tavşanları da yıllar önce bir online mağzanın web sitesinde görmüştüm Easter zamanı, o zaman çıktısını almışım evde buldum.

Kullandığım kumaşlar ise yine LECIEN’den Old New 30’s 2017 ve Dots & Gingham Checks serilerinin karışımı.  Bir tek sepetin içindeki kumaşı buralardan almıştım sanırım.


Bu arada hep soruyorsunuz bana ben de tekrar yazayım. Ne yazık ki Türkiye’de ithal kumaşların her çıkan serisi ne yazık ki satılmıyor, her marka da yok: ( Ama LECIEN’i Bursa İpek Mağzasında bulabiliyoruz. 

Orada da dediğim gibi tüm seri olmuyor. Genelde eski seriler satışta onlarında tamamı değil. Ne olur sizler de talep edin ki getirsinler. Kumaş firmaları çok sık seri çıkartıyor, hepsine yetişmemiz imkansız ama mesela şu iki seri gerçekten çok çok şirin. Artık yurtdışından da kumaş almak 30 EURO’luk gümrük sınırlamasının gelmesiyle iyice zorlaştı… Yalvaralım gerekirse diyorum ben: )

Haydi gazamız mübarek olsun…




In recent times, one of the most delightful project which I have made is this pretty fabric basket. Is it so cute isn't it?

I've used beautiful LECIEN fabrics. I mixed two series; Old New 30's Collection 2017 and Dot & Gingham Collection. I also used a noname fabric as liner. I had bought it from a local market in Istanbul.
Unfortunately many brands of fabrics are not sold in Turkey . However, we are lucky that we can find beatiful Lecien fabrics: )


And the pattern. It is from Sew Illustrated book, Dear Minki and Kristine's first and the most beatiful book. I want to make all projects, I wish I have more time...
I have just changed the illustrations. I made cute bunnies which I saw them on one of an online shops website a few years ago.

I hope you like it:)  

See you soon with new projects...





Çekiliş: Bence Artık Herkes Bir Dikiş Makinası Almalı / Giveaway; Win a Copy of The Beautiful Book "Lovely Little Patchwork"



Ah biz bir işlere giriştik ki sormayın, yorgunluktan akşamları elimde telefon ile sızıyorum, sonra gece yarısı uyanıp telefonu komidinin üstünde göremeyip panikle, amanın eve hırsız girmiş, yanı başıma kadar gelip telefonumu bile almış diye yataktan fırlıyorum.

Sonra sabah bir uyanıyorum, gerçi uyanamıyorum yaaa, o da ayrı bir konu… Bir bakıyorum telefonda bazı uygulamalar yok… Gece tweetleri okuyacağım derken birini, alarmı kuracağım derken diğerini silmişim herhalde… Bu tip şeyler ilk kez başıma geliyor. Hep yazarım nasıl uykusuz bir tip olduğumu, hayatta  uyku sersemliği yaşamam, yataktan her zaman hop diye kalkarım bütün gece uyumamış bile olsam banamısın demez… 
Ama son günlerde hem kafa hem de fiziksel yorgunluk hem de kullanmak zorunda olduğum bir ilacın yan etkisi ile uyku komalarına giriyorum. Ne güzel bir şeymiş böyle deriiin derin uyumak…

Diğer konulara sonra döneceğim, yani umarım…  Şu sıralar habire bir yerlerimi  sakatladığımdan yazı yazarken de epey bir zorlanıyorum.  Evet bu da başka bir hikaye…


Şimdi hemen esas konuya geliyorum; epeydir yapmak istiyordum bu çekilişi ama ülkedeki, hatta hatta tüm dünyada yaşanan üzücü olaylar yüzünden hiç hevesim kalmamıştı…
Bu sabah tamam dedim, hava pırıl pırıl, moral bozmak yok, pozitif olalım, mutlu olalım, sonra da paylaşalım mutluluğumuzu…

Son zamanlarda bana en iyi gelen şey dikiş dikmek, kumaşlara bakmak, hatta habire kumaş satın alıyorum, bir yandan da annemler gelince gelip görecek ve bana kızacak diye korkuyorum: )


Kerri’nin (@sewdeerlyloved kitabını da dört gözle bekliyordum; "Dört Mevsim Patchwork". Ben daha patchwork işinde ilk seviyelerdeyim. İçimden neler neler yapmak geliyor ama zamansızlıktan maalesef hep basit işlere yöneliyorum. Ama kitap patchwork meraklıları için gerçekten kaçırılmamalı. İçinde çok sevimli bir sürü proje var. Ben bir kaçını gözüme kestirdim ama önce elimdeki işleri tamamlayayım sonra onlara başlayacağım.

Kerri’yi dikiş ile ilgili olan, patchwork meraklılarının büyük çoğunluğu kesin tanıyordur. Benim onu ilk keşfetmem ETSY’deki kumaş dükkanı ile oldu. Şimdilerde satış yapmıyor ama eskiden epey kumaş almışlığım vardır onun dükkanından.  Bloğu ise cıvıl cıvıl, tüm bunları 6 çocukla yaptığını düşünüp düşünüp kendime kızıyorum. Zamanı kullanmasını bize sanırım yeteri kadar öğretememişler…

Bu harika kitap yine Tuva Yayıncılık’tan çıktı. Kitap hakkındaki detayları onların web sitesinden de okuyabilirsiniz. Hem bence siteyi iyice inceleyin kesin çoşup, kendinize en uygun el işine hemen başlayabilirsiniz.

Zaten bu gidişle ben çoğunuza bir dikiş makinası aldıracağım: ) Her evde olmalı, en azından güzel kumaşlar alabilmek için bir nedeniniz olmuş olur: )


Sevdiniz mi kitabı??? O zaman biri sizin olabilir, aşağıya mail adresiniz ile birlikte yorum bırakmanız yeterli. 14.04.2016 saat 24:00’e kadar zamanınız var. 
Şanslı kişiyi ertesi gün yine buradan hep beraber öğreneceğiz.

Yok ben çekilişi falan bekleyemem bu kitap hemen benim olmalı derseniz www.goblen.com   sitesinden alabilirsiniz. Hemen şimdi siparişi verin yarın elinizde, haftasonu da takır takır dikersiniz artık: ) 

Ben bu haftasonu biraz montaj, biraz boya biraz da temizlik yapacağım !!!

Haydi iyi şanslar…

NOT : Şu Harika yeşil iğnedenliğim de Sibel'in yeni dükkanından. Görür görmez çok sevmiştim. Dükkanında daha neler var neler, bir bakın isterseniz..


You know, I'm always writing the same thing! Sorry!!! Yes I am busy in these days as always...

We have decided to make a few re-decorations and some changes at home and it took more time than we had assumed. But I am happy that we are approaching the final. Anymore I can sew whatever I“Lovely Little Patchwork”  want my all free times...

Recently, my favorite is Kerri's @sewdeerlyloved's beautiful new book "Lovely LittlePatchwork" from Tuva Publishing. I have known her since I have starting sewing. She has a ETSY shop ( But now it is closed) and I had purchased many lovely fabrics from her shop.

This pretty book was published by Tuva Publishing as I have already shared with you before; Susan’s book;  “ Beautiful Stitches”, Aga's book ; Vintage Style Crochet Projects and Amy's book ; Sweetly Stitched Handmades.


"Tuva Publishing" who is publisher of this lovely book is an independent international publisher of a wide selection of needlecraft books, all highly illustrated in full colour since 2004.

There is an introductionabout “Lovely Little Patchwork” in here (From Tuva Publishing website);
Every new season is a perfect reason to sew some lovely patchwork projects for you or your loved ones, which will be cherished year after year! In the book, 'Lovely Little Patchwork', you will find 18 projects to sew, giving your creativity a chance to blossom and bloom.
You can stitch a lovely pencil pouch for children about to start a new school year. Or when the snowflakes are falling from the sky, embroider a sweet vintage inspired ice-skating girl. Then, when the flowers are blooming and the fresh smell of spring is in the air, learn a new technique of hand sewing yo-yos to create a pretty garden apron. Stitch up a patchwork sailboat as the warmer weather arrives and the sound of summer waves are upon you.
Even if your seasons are slightly different, I’m sure you will find great inspiration from one of the many pretty patchwork projects to sew any time of the year!

And if you want to have this “Lovely Little Patchwork” book, Just leave a comment below with your email and if you want, share this giveaway with you friends.

You have time until 14.04.2016, 12:00 pm  (Istanbul local time)

If you do not want to wait for the giveaway you can have it from Amazon.

Good Luck!

Note : This lovely green pincushion is from Sibel's new shop, There are many amanizng embroidery hoops. You should check it.









Kılıf Benim İşim - Laptop Cover Story





Yazın ayy çok sıcak diye epey bir uzak kalmıştım dikiş makinamdan, havalar tam soğumaya başladı bu sefer de dergiler için proje hazırlığına daldım yine oturamadım başına. Halbuki o kadar çok dikmek istediğim şey var ki, yarım kalanları saymıyorum bile. İşte bu yüzden sevmiyorum uzun süreli işleri, ben yapmaya başlayacağım ve bir iki saat içinde bitireceğim. Bir iki güne sarktımı olay hem hevesim kaçıyor hem de o uygun zaman bir türlü gelmiyor!


Neyse işte bir kaç hafta önce geçen sene aldığım bu Cath Kidston çakması kumaşı aldım elime ne yapsam ne yapsam diye dolanmaya başladım. Funda dedi kendi ipad’ine kılıflar dikiyorsun benim de laptop’a dik bir kılıf… Aslında kumaşımı böyle kocaman bir şey için harcamak istemezdim ama ısrarlara dayanamadım tabi!!
Sonuçta kardeş sevindirmek de sevaptır diye ümitlenip diktim bu kılıfı. Haftasonunda da fotoğraflarını çektim ama hava o kadar kapalıydı ki ancak böyle bol kumlu şeyler çıktı ortaya: (


Kapitone mi deniyor, yorganlama mı, adı her neyse, bunu yapmayı seviyorum. Çünkü cetvelle çizmek, milimetrik hesaplar yapmak, taka da takada dikmek tam benlik…

Yapım aşamalarını sizlerle paylaşmayı çok isterdim ama hep akşamları dikiş diktiğimden bu imkansız oluyor. Kısaca anlatayım ama önce koyu renk çiçekli kumaşı istediğim boyutta kestim, sonra sıkıştırılmış elyafı ve iç astar kumaşını. Koyu renk kumaşın üstüne ütü ile silinebilen kalem ile çizgilerimi çizdim, altına elyafımı koydum teyelledim ve başladım dikmeye. Tez canlı olduğum için bu kısım da biraz bunaldım. Dik dik bitmiyor tabi… Neyse kapitone bitti, astarı koydum alt tarafta 6-7 cm. boşluk kalacak şekilde kenarlardan diktim. 
Sonra oradan ters yüz ettim kılıfı. Kurdele ile ön yüzünü süsledim birazcık da. Güzelce ütüleyip kenarlarını  bu sefer de üstten diktim . Sonra düğme yeri ve ilik… Al sana kılıf!!!



Bizimkisi pek sevdi. Dedim bu sana yılbaşı hediyesi olsun! İşte o zaman surat düştü, kendisi sürpriz seviyormuş. Eee bu sefer de benim surat düştü tabii!!!

Neyse işimiz ne biraz da sürpriz düşünelim…

Hepinize neşe dolu bir haftasonu diliyorum…




I had stayed away from my sewing machine for a long time... It was really hot during summer and it was very difficult to deal with fabrics and new projects...
After hot days, I had to prepare some projects for a few magazines :(
I have many new sewing project ideas for my ETSY Shop and also have many many half jobs! I know, I have to make a schedule  as soon as for them...


But in mean time I've sewed this laptop cover for my younger sister. I would like to prepare a step by step tutorial but unfortunately I generally sew something during evenings and I hate to take image in dark.
I'm not so good at quilting but I'm trying to make my best and I'm happy with the result...
I had thought to give it as new year gift to my younger sister but she likes surprises, so I should think something new for gift to her.


I wish all of you have a joyful weekend.






Mama Önlüğü Dikicisi!




Dikmekten en fazla zevk aldığım şeylerin başında mama önlüğü geliyo, daha önce de yazmıştım hani.
Ne yapsam, ne yapsam diye dikiş makinasının başında dolaşmaya başladığımda aklıma hiçbirşey gelmezse, koyuluyorum mama önlüğü dikmeye.

Bakmayın öyle küçücük bir şey olduğuna epey de el oyalıyor yani, bir de arkasına koyduğum havlu tozu dumana katıyor dikerken, üstüm başım mafoluyor ama olsun.




Hem Defne’miz hem de Ada’mız vardı ama bunlar yenileri: )

Funda’nın iki iş arkadaşının da geçen aylarda kızları oldu işte bu mama önlükleri onlar için.
İlk önce isimleri işledim bir yandan televizyon seyrederken sonra da sıra ile diktim. Geçen hafta da gönderdim sahiplerine.

Daha nice farklı mama önlüklerinde görüşmek üzere…

Haftanız sular seller gibi, sorunsuz, dertsiz, tasasız geçsin…





As I mentioned earlier, I really take great pleasure to sew baby bibs. They are so cute.

I sewed this bib for my little sister's colleague who name is Defne and the second one is the same, again sewed for my little sister's colleague's daughter who born last month.

I hope you like them!


I wish you have a peaceful new week…







...to be continued...


 
 
Sonra bu geldi, yaa defterim çantamın içinde çok kirleniyor kıyamıyorum şuna da bir kılıf diksene dedi. Tam da telefon kılıfı dikmekten bunaldığım zamanlar. Tamam dikeyim dedim.

Ben zaten ilk deneyimleri seviyorum, yaptığım bir şeyi tekrar yapmak benim için bir eziyet. Mesela auto-cad ile çizim yapmayı severdim ama hep aynı şeyi çizdiğimde bunalırdım bana çizmem için konumun dışında, bilmediğim birşeyleri verdiklerinde daha hoşuma giderdi, ona daha bir özenirdim.

Dikiş işinde de öyleyim. Mesela kesinlikle şimdi şu kumaşı keseyim hazır olsun yarın da onu dikerim dediğim hiç birşeyi dikmedim. Öyle kesilmiş kaldı. Sözüm ona kestim ya, nasılsa hedefe girdi dikilecek,  sonuç  az buçuk belli, bildiğim şeyi yapmak yerine yeni bir şey dikmek beni daha çok heyecanlandırıyor…

Böyle çok şey vardır, hayal aşamasında kalıp, hevesim kaçıp yapmadığım.

Ayy amma uzattım.. Neyse işte niyetlendim deftere kılıf dikmeye… Şu kumaştan mı olsun, bu mu olsun derken, yıllar önce Bennetton’dan aldığımız atmayı düşündüğümüz bir çanta aklımıza geldi, ön cebi koyu lavicert kadife, onu kestik çıkarttık, ölçtük tam ihtiyacım kadar… içine de poplin kumaş koydum sonra ucunada bir delik zımba, ayy pek bir havalı oldu : )

Fotoğraflarda kadifenin rengi koyu çıkmış, aslında çok tatlı bir lacivert. Kolay kolay da kirini göstermeyecek cinsten...
 
 

Yapınca oluyor işte, almak istesen, neyse parası vereceğim desen bulamayacağın bir şey. Hem illa dikiş makinanın olmasına bile gerek yok bunu dikmek için. Çok sık bir şekilde elde de dikilebilir.

Bu dikişleri hep akşam yaptığım için yapım aşamalarını koyamıyorum. Sevmiyorum akşam çekilmiş fotoğrafları. Ama sormak istediğiniz şeyler olursa sorun elimden geldiğince cevaplarım.

Haaa kılıf olayı burada bitti sanmayın sakın...
 
 

This time, my little sister wanted another case for her notebook from me. I always like to try something different. I had been bored to sew cell phone cases: )

I used the front velvet pocket of my old handbag for its outside. For inside, I used pretty floral fabric. We liked it so much.

So simple but useful, you can use it also for your ipad.

My case adventures will be continued...
 
 
 
 
 
 
 

Herşeye Bir Kılıf...





Bir ara bizim evde kılıf çılgınlığı yaşandı. Habire herşeye kılıf diktim.
İlk bu telefon kılıfları ile başladım olaya, kardeşimin zorlamasıyla. Tutturdu illa bana bir telefon kılıfı dik. Başladım dikmeye ama istemeye istemeye oturduğum için makinanın başına oldumu sana düdük gibi bir kılıf, sığmadı içine telefon falan. Ama bizimki yılmadı, başka dik dedi, düğmeli olsun. O saatten sonra inat ettim diktim düğmeliyi (şu kırmızı beyaz çizgili olan) ertesi akşam yok dedi, düğmeli kullanışlı olmuyor açıp çıkartmak çok zor, sen keçeden dik bana.. Hadi başladık keçe kesmeye. Telefonun arkasındaki kılıfı çıkartırım dedi, ona göre diktim bir tane, aaa dedi böyle kıyamam kullanmaya sen biraz daha genişini yap, haydi bu sefer daha genişini kestim diktim…
Tüm bunlar olurken annemler bizdeydi, babama benim eski telefonu verdim, bu sefer onun kılıf seriveni başladı, ilk önce köpük kağıtlardan diktim, sonra keçeden, yok olmadı gitti dışarıdan aldı bir tane.. ayy çıldırıyordum o dönem…

Tabii şimdi hiçbir kılıf elimde değil, eşe dosta dağıttım hepsini. Gerçi artık yaz geliyor, bir de yazlık mint rengi kılıf dik bana diye gelebilir bizimki ama artık deneyimliyim, kalıbım elimde hazır, tek sorun keyfim…

NOT: Biliyorsunuz google “friend connect” uygulamasını önümüzdeki temmuz başı itibari ile kaldırıyor, birbirimizi bloglovin üzerinden takip edebiliriz. Ben buradayım
 
 
 
For a while, I sewed so many covers for cellphone, notebook and ipad... It was crazy...
My little sister wanted a case for her iphone from me, I sewed but she did not like it, I sewed again another one, she changed the idea and wanted a felt case.. I sewed again again again: ) I was so patient...
 
Now, I don't have these cases as you see in the images, I gave all of them to my friends and I am afraid that my little sister can want a mint color iphone case for summer from me!!!

P.S. : You know, google will be canceled “friend connect” application, we can follow each other via bloglovin. I’m here.
 
 
 
 
 
 
 

Beni Bu Havalar Mahvetti...





Bu sıralar üstümde inanılmaz bir ağırlık var, havalardan mıdır nedir anlamadım ama o kadar halsizim ki. Dört gözle bekliyorum hareketli hallerime dönmeyi. Böyle olunca suratım asılıyor, günleri boşa harcamışım gibi düşünüyorum. Halbuki zaman o kadar değerli ki ve yapmak istediğim o kadar çok şey var ki. Ama belki de bu sıralar ihtiyacım olan budur diyorum sonra, birazcık dinlenmek, birazcık boş boş televizyona bakmak, ortalarda avare avare dolanmak…
Hem harıl harıl çalıştığımız haftasonundan sonra bence bunu hakediyorum da.


 
Evet haftasonu sandalyemiz geldi, masayı da boyadık, dün akşam eve gittiğimde bir iki rötuş daha yaptım gözüme kötü görünen yerlere, bu akşama kurumuş olur. Ama daha önce de söylediğim gibi istediğim köşeyi yapabilmem henüz mümkün değil o yüzden sizinle fotoğraflarını ne zaman paylaşırım bilmiyorum.  

Onun yerine kardeşim için diktiğim makyaj çantasını görün istedim. Dikeli epey epey oluyor, geçenlerde fotoğrafları düzenlerken gördüm. Baktım yığınla fotoğrafını çekmişim zavallının bari boşa gitmesin dedim: )
 


Dikim aşamaları için buraya bakabilirsiniz. O kadar güzel adım adım fotoğraflanmış ki hata yapmanıza imkan yok. Ben içinde kalan tüm kenarları sürfile yaptım ondan farklı olarak. Temiz iş gibisi yok ne de olsa: )
 
 
 

Sözüm ona bu çantadan 5-10 tane dikecektim, hatta onların içine tela ya da sıkıştırılmış elyaf koyacaktım ki birazcık sert dursun diye ama bir türlü elim gitmedi. En sinir olduğum huyum da bu. Bir yaptığımdan bir daha yapasım gelmiyor, hemen hevesim geçiyor, ayran gönüllülük bu olsa gerek.

Ama şimdi hafiften içimde bir takım kıpırdanmalar olmaya başladı, dur sen bir tane daha dikeyim ben bundan…


 

I feel myself very tired in these days. I want to look blankly at around. Maybe because of the weather, I feel like this.

But this situation should be finished as soon as possible, I want to be active and productive as in the past...

We have completed our project I mentioned here last weekend. The chair  has arrived, the table is painted white also, but I need a little more time for to create ambiance which I wanted. Then I'll share the images with you.

Instead of that, I wanted to share with you this pretty make-up bag which I have sewed for my little sister.

You can see all sewing steps in here. All images are great.
 
 
 
 
 
 
 
 

Meydan Okumanın Sonucu





Hani size bahsetmiştim ya bir Pazar günü kan ter içinde sırf annemin meydan okumasına karşılık oturup masa örtüsü diktim diye… İşte bu O.
Aslında hala bitmedi. Parçaları birbirine eklerken o kadar efor sarfettim ki bir daha elime alamadım. Amacım dört bir ucuna beyaz fisto geçirmekti, hatta Altınoluk’a giderken yanımda götürdüm de orada serin serin yapayım diye ama bizimkiler böyle güzel, gerek yok dediler, serdik gitti masaya. Gerçi zamanım olsa ben onların gerek yoklarına pek tennezül etmeyip dikerdim ama bir türlü elim gitmedi. Üstünden zaman geçince de insanın hevesi kalmıyor, tekrar eline alamıyor. Belki bir daha ki gidişimde yaparım diyorum da içimden de hiç sanmıyorum diyorum: )


Ne dikeceğimi planlarken nasılda kolay gelmişti, hatta şimdi bakınca de neden o kadar zorlandım anlamıyorum. Ama büyük parçalar bile olsa patchwork zor iş. Hele benim gibi herşey düzgün olsun, eşit olsun diyenler için tam bir işgence. Kaç kez diktim söktüm hatırlamıyorum. Bitince bir de ütülenince hatalar kapanıyor, yani pek göze batmıyor diyeyim ama dikerken moralim epey bir bozulmuştu. İstiyorumki ilk yapışta cuk diye otursun, yıllardır yapıyormuş gibi tıkır tıkır dikeyim…


Çok seviyorum çeşit çeşit masa örtülerini, yazlıkta her gün farklı bir tane serdim masalara. En ucuz değişiklik. Mesela annem şeker çuvallarından dikerdi eskiden şimdi de bir tane var, hala kullanıyoruz, kenarlarına ve ortasına kırmızı-beyaz pötikareli kumaş geçirmiş pek bir şirin olmuş.  

Dikiş makinam yokken Ikea’da ya da başka bir yerde beğendiğim bir kumaş olunca hemen alıyordum. Kenarlarını sürfile makasıyla kes, tuafiyelerde satılan dantel şeritleri elde dikiver bir parmak içeriden kumaşın etrafına, al sana beş dakikada bir masa örtüsü. ( Neden bunu fotoğraflamadım ki. Geçen sene yazlıkta yapmıştım böyle bir masa örtüsü, gittiğimde fotoğraflarım unutmazsam sizin için)

Bu arada dün Ankara’da buhranlar geçirdim. Bu sıcakta dışarılarda işi olanlar için çok üzüldüm. Tam bir kabustu. Her ne kadar klimayı sevmesem de bugün öpesim var şu yandan yandan esip huzurumu kaçıran klimayı.



I sewed this tablecloth about 2 weeks ago for my parents home in Altinoluk.
It was very difficult for me this patchwork although big pieces. I wanted to cut each pieces evenly and I wanted to work meticulously because of that, It took a lot of my time.
I should work more on patchwork.
It is not totally finished. I want to sew around a kind of white lace.
I love all kinds tablecloth, you can change a room's decoration with a light touch using different tableclothes.



 



İlk Patchwork Denemem ve Büyük Laflar...




Şu kısa süre önce başlayan dikiş maceramda öğrendiğim ve püh noktası diyebileceğim ilk şey, kesebiliyorsan dikiyorsundur…

Olay düzgün kesmede. Çünkü zaten makine dikiyor. Eğer sabırlıysan, eğer  yamukluktan hiiiç hazetmiyorsan ve eğer bir sonraki adımı düşünebiliyorsan dikiş dikmek gerçekten çok zevkli.

İşte ben mühendisliğin faydasını bir kez de bu olay da yaşadım. Ölçmeyi- biçmeyi, hesabı- kitabı sevdiğimden olsa gerek dikiş işini de sevdim.

Bunca yıllık iş hayatımda yıllarca autocad programıyla çizimler yaptım. En sevmediğim şey başkasının yaptığı çizimde yapılacak revizyonlardı, farklı boyutlardaki yazılar, layersız çizgiler, explode edilmiş bloklar, en gıcık olduğum şeylerdi. Hep oturur baştan çizerdim. (Birazcık teknik oldu takılmayın).

İhale dosyası hazırladığımda içi illa kitap gibi olacak, etiket düzgün yapışacak, biri eline dosyayı aldımı yüzü gülecek, içinde kanalizasyon arıtması olsa bile: ) (Allah’ım yaa bu kadar mı bana tezat bir iş olur)




Neyse işte diyeceğim şu; belli bir yaşa gelince insan öğrendiği tüm bilgileri harmanlayıp hayatıyla yoğurabiliyor. Ne yaptığının önemi yok, ister trilyonluk bir ihale dosyası hazırla, ister paspas dik, ikisinde de aynı teknikler, aynı kafa yorma, aynı özen ve aynı emek.  (Paspası tercih ederim ama)

Şu gördüğünüz benim ilk patchwork denemem. Benim kafamda pek bir seviyelendirme yoktur. Nasıl anlatsam bunu. Ben 17 yaşındaki bir gençle de, 11 yaşındaki ufaklıkla da , 60 lık bir amcayla da aynı şeyleri konuşurum. Çok komik aslında,farkedeli epey oluyor . Bir şey anlatacaksam anlatırım karşımdakinin yaşı, cinsi, bana yakınlığı, hatta tanıyıp tanımamam bile önemli değildir, aynı vurgularla, aynı detaylarla anlatırım. Ya da mesela bir yerlerde bir şey gördüm, eğer beğendiysem, eğer yapayım dediysem soyunurum yapmaya, zor mu kolay mı, yapabilir miyim, yapamaz mıyım düşünmem. Bir insan evladı yapmışya , ee biraz zorlama, biraz düşünme, biraz dikkat.. ben de yaparım derim.  Yaparken anlarım o işin seviyesini, beni aştığını: ) Kardeşim de böyledir ama, sanırım annemle babamdan kaynaklanıyor. Bence sen bağlarsın avizeleri,  teknik adamsın derler, bir bakmışım sandalye tepesindeyim evin avizelerini bağlıyorum, sadece ufak tefek rötuş yapsak olur, sen seversin boyayı derler, bir bakmışsın kardeşim elinde rulo dış cephe boyası yapıyor: )



Çok mesaj yüklü bir post oldu ama bazen etrafımda öyle gençler görüyorum ki neyi nasıl yaptıklarının hiç önemi yok, hiçbir şeye odaklanmıyorlar, hiçbir şey için kendilerini zorlamıyorlar, hiçbir şeye karşı tutkulu değiller. Neyden tatmin oluyor anlamak çok zor.

Tamam kestim. Gelelim bu kırmızlı patchwork ne olacak, ilk önce mutfak için paspas yapalım dedik, öyle başladım kesmeye, ama elimde çok koyu renkli ve kalın kumaş olmadığından böyle bir şey çıktı ortaya, ee bunu da mutfakta kullanmak olmayacak tabi şimdi. Tamamlanmadı henüz, araya başka işler girdi, altını düz kırmızı kumaştan yapacağım. Ama belki Altınoluk’a gittiğimde yapar orada kullanırız.

Patchwork yapmak çok zevkli, ama işte başta dediğim gibi tüm parçaları birbiriyle eşit ve düzgün kesmek şartıyla. Parçalar düzgünse, dikiş makinasının da ayağına konsantre olup dikiyorsan oluyor bu iş. Gözünü aman diyim kaçırma o ayaktan, hııımmm yap, derin bir nefes al ve bas pedala….






I am a rookie tailor but I can say that if you want to sew nice somethings, you should cut the fabrics neatly. You need to control dimensions of all pieces.

I am not sure, maybe some of you can be know that I'm an enviromental engineer and I have benefited from this when I'm sewing somethings. I always hate irregular things.

When I'm preparing a tender file or sewing a pillow, I always behave very careful and picky. I think that it is not important what do you do, you should take care ...

This is my first patchwork trial which is seen here. I started to sew this patchwork as floor-mat for our kitchen but now I am thinking to use it in summer house of my parents 

I will use red fabric to back it. In recent days I have to do another jobs but I want to finish this floor-mat as soon as possible.







Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...