Çocukluğumun geçtiği
apartımanın bahçesinde vardı bir leylak ağacı, Mayıs geldi mi tongur tongur
açar, misler gibi kokardı. Duvarda oturduğumuzda ondan gelen koku ile mest
olurduk. Dün akşam bu leylaklara bakarken düşündüm, çiçeğe para vermenin neden
ülkemizde çokda olağan bir şey olmadığı üstüne…
Biz küçükken bize
öğretilen bir şey vardı; çiçek kopartılmaz… Ben bahçeli bir evde büyüdüm,
karşımız bomboş bir araziydi, her yanımız çiçekti, ama tek toplayabildiğim
çiçek, izin olan garip papatya idi. Dalından bir gül kopartsan aman Allah’ım
zinhar, günah, elin kopar… Kulaklarımda büyüklerimin söylediği “kopartma yazık
olur, çiçek dalında güzel” sözleri hep…
Oysa şimdi tamamen
farklı düşünüyorum. O leylak ağacından
bir iki dal kopartıp kahvaltı soframızı şenlendirmediğimiz için pişmanım…
Çiçek dalında olduğu
kadar gözünün önünde olunca da çok güzel hatta daha güzel…
I love lilacs so
much. When I was a child, there was a little lilac tree on our garden. I
remember its wonderful smell still.
These amazing lilacs
made me happy yesterday evening and took me to my childhood.
çocukluğumuzun leylakları,gül ağaçları,papatyalarının kokusunu şimdikilerde bulamıyorum.çok güzel bir yazı olmuş.bende çocukluğumu anımsadım:))
YanıtlaSilbloguzu takipteyim, bende beklerim:)
http://wishingbeauty.blogspot.com/
Büyük şehirde yaşayınca yeşillik görmüyoruz bile çoğumuz, aslında ben yine de şanslıyım, iş yerinde camdan baktığımda karşısı park ve yazın eve o parkın içinden gidiyorum...
SilBir de çocukken tüm günümüz dışarılarda oynayarak geçerdi sanırım o yüzden çok daha haşır- neşirdik doğayla, o yüzden bir çiçek kokusu bizi çocukluğumuza götürüveriyor..
Ay cok hayret birsey, iki gundur ayni seyi dusunuyordum. Bahcede acmis olan cicekler var, surekli bahceye cikip cikip bakiyorum onlara, arada ya bunlar burada da solup gidecek nasil olsa, kopartip vazoya koysam ya diyorum, ama bir taraftan cicek dalinda guzel oyle bir icimize islemis ki, ay yok olmaz deyip birakiyorum. Isin tuhafi ayni seyi simdi ben de Cencen'e soyluyorum, Istanbuldayken annanesi bir iki dal cicek kopartip buna verdi, kiz cok sasirdi, aa cicek kopariliyo mu burada diye :) Leylaklar cok guzel duruyor, burada birkac tane gorduk ama boylesini degil.
YanıtlaSil:)) bir iki dal kopartma ile yolmanın farkını öğretselermiş keşke bize tümden yasaklamak yerine:))
SilSen Cencen'i alıştır bari:)
yaşamın en keyifli anlarından biridir bir çiçek dolusu vazonun önünde içilen kahve keyfi...
YanıtlaSilDimi yani...
SilBayılırım leylağa . Görüntüsü ayrı bir ömür,kokusu ayrı. Sana katılıyorum. Çocukken elimi suremedigim çiçeklere inat şimdi her bahar mis kokulu çiçeklerle süslüyorum soframızı.
YanıtlaSilSevgiler ve mutlu haftasonları.
Evin içinde çiçek olması inanılmaz bir enerji veriyor bana, sanki çiçek olmayınca birşeyler eksik gibi, ev boş, zavallı gibi geliyor:)
SilI love flowers but do not like to put them in pots indoors. I do not like cutting them from their roots. I like them in nature, gracing our roads! I love lilacs!
YanıtlaSilKisses,
Luiza Mallmann
decorarsustentavel.blogspot.com
I love flowers every where, indoor or outdoor... they give me a great energy:)
SilBen bu leylakları nasıl kıskandım bir bilseniz :)
YanıtlaSilMerhabalar canım,
YanıtlaSilBloğunu çok beğeniyorum ve severek takip ediyorum. Bana da bekliyorum. Sevgilerimle,
Kısmet:)
Silleylaklar ilkokulumun hemen dışında duvarın dibinde açardı. Okula girmeden evvel uzun uzun koklar, döner tekrar koklardım. dokunmaya kıyamazdım. avucumun içine alır, narinliğine hayran olurdum. sonra tekrar tekrar dokunur ve koklardım.
YanıtlaSilAynen ben de işte... Duvarın üstünden seyrederdim onları..
SilBen ce de. Çiçeklerin insanın gözünün önünde olması daha güzel ve daha mutluluk verici.İnsan baktıkça yüzünde tebessümler oluşuyor...
YanıtlaSilAynen:)
Silbenim bahcede leylak agaci acmak uzere, uzeri dolu..birkac tane alip evde kucuk bir vazoya koymak istegi var ama kiyamiyorum da...agac gozumun onunde, kokusu da iceri doluyor zaten ama yine de bir iki tane eve kaciracagim sanki :)
YanıtlaSilKaçır bence, bir iki dal için ne o ağaç sana küser, ne de ellerin taş olur:))
Sil:))
YanıtlaSiltongur tongur ha...
hiç duymamıştım bu tanımlamayı:)))
Tongur ve tonguç bizim Funda ile ikimizin kullandığı kelimeler, kimseden duymadım bende, ama tongur ya da tonguç dediğimde o anlıyor... Böyle dolu dolu ama yoğunluklu bir dololuk manasında, Tonguç ise, hani yastığı alırsın, tek ucundan tutar sallarsın, içindeki tüm yün bir köşeye toplanır sonra o kısımla birinin kafasına vurursun, hah işte o yastık tonguç olmuştur:)))
SilAyyy çok saçma ama böyle :)
Ben de tongur tongur lafına takıldım..
YanıtlaSilAyrıca katılıyorum..Gizlice koparttığım güller için de hiç pişman değilim:)
:))
Silyol üzerinde görüyorum leylakları bi tane koparsam diyorum biri çıkıp kızacak diye ödüm patlıyor :) sanırım hiç koparamıcam :)))
YanıtlaSilRisk al risk, daha mutlu olursun:))
Silsevgili cafe nohut( ay mektup yazar gibi oldu bu da )sizi uzun zamandır blog yazmadığım zamandan beri takip ediyorum.okuyorum gülümsüyorum hatta gülümsemekle kalmıyor bazen kahkaha atıyorum ki odada yalnız çalışan biri için dışarıdan son derece komik görünüyorumdur kesin.,velhasıl eğleniyor mutlu oluyorum sizi okurken.bu kadar zaman okudum hatta ta ilk yazınızdan itibaran ama hiç yazmamıştım.bilmem belki de ne yazacağımı bilememişdir.biraz tuhaf gelebilir ama pat diye merhaba diyip iki satır saçma bişey yazmak gelmedi içimden.ama şimdi bu leylaklar çözdü sanırım dilimi.çok severim ben leylağı.mayısın sembolü gibi gelir bana.okul yıllarımı hatırlattı şimdi de.okul yolum leylaklar ile doluydu.kokusunu çeke çeke gider hatta sevdiğim öğretmenlerim için bir kopartıp masasına koyardım.mutlu olsalarda hep aynı cümleyi duyardım.çocuk aklı işte e orda da solup gidecek en azından gözümüzün önünde bizi mutlu ederek sonlandırsın ömrünü derdim.şimdi belki sizden bu cümleyi duymak ta günleri getirdi gözümün önüne.içimi dökesim geldi.ay duygusala bağladım sanırım düştü çenem yine.yazdım da yazdım tabi ayların birikmişliği var bende.yorum yazmadığım tüm postlara gitsin bu yorum:)sevgiler.
YanıtlaSil:)) NE güzel bir mektup olmuş bu böyle...
SilBende bağlayacağım şimdi artık Allah ne verdiyse:))
Çoook çooook teşekkür ederim...
Çiçek bence halen dalında güzel :)
YanıtlaSileğer masada,evde çiçek görmek istiyorsam saksı çiçekleri en güzeli. Sizin için bahçesine leylak dikebileceğiniz bir ev dilerim :) Tüm evinizi sarsın kokusu, ve size ilham olsun.
tabiatın devamlılığı,kuşların,böceklerin,arıların,insanlığın geleceği için bir dalın bile önemli olduğunu düşündüğümden hassasım bu konuda :)
sevgiler..
bu arada hayalieren.com beklerim mutlaka :))))
Şöyle bir mantık geliştirdim kendi kendime... Ağaçlar meyvalarını nasıl biz yiyelim diye yapıyorsa, çiçeklerini de bizim için açıyor:) (Ayy ne bencilce oldu)
Silİster dalında, ister vazoda, çiçekler olsun etrafımızda yeterki...diyerek bağlıyayım konuyu...
Sagol nohutcuk, hani sanki kokusu geldi bana resimden. Sahane...
YanıtlaSil:) çoook teşekkürler. Şimdi sizin oralar sonbahar ya benden sana olsun bu leylaklar...
Silyazınız beni çocukluğuma götürdü.... o zamanlardan beri nerde çiçek görsem koparmak isterim. benim olsun isterim; çiçek dalında güzeldir kuralını kaç defa çiğnediğimi bilemiyorum, sevgiler
YanıtlaSil:)) yolmadıkça sorun yok hem bence.
SillEYLAK ÇOK SEVERİM AMA BUNLAR BİR HARİKA GÖRÜNÜYORLAR BU LEYLAKLAR GİBİ GÜNÜN HARİKA GEÇSİN CANIM
YanıtlaSilÇoook teşekkürler:)
Silmemlekette cicek az olunca cicekleri korumak icin uydurulmus bi laf bence cicek dalinda guzel. koparirsak carpilacagimiza inandigimizdan elimizi suremeden melul melul bakardik caanim leylaklara hala birini gorsem leylak koparmis yuregim hop eder ondan sebep:) sendeki mangal gibi yurekmis tebrik ediyorum:)
YanıtlaSil:))) yok yok bu yukarıda gördüklerini ben toplamadım, İstanbulda ne yazıkki çevremde böyle güzelim leylak ağaçları yok. Bunları para verip aldım yani:) Kopartayım desem 2 daldan fazlasına elim gitmez ...
Silcok tatli, cok zevklisin nohut
YanıtlaSil:)
SilBurada ziyaret memnun, teşekkür ederim
YanıtlaSilobat stroke