Kendimi bildim bileli
gardrobumda hep bir tane kot gömlek olmuştur. İlk kot gömleğimi aldığım yıllar çoğunuzun çocukluğuna denk gelir büyük
ihtimalle.
Lewis’in Türkiye’de
ilk mağza açtığı yıllar… Ortalama bir pantolan 90-100 TL, kot gömlek ise 79 ya da
89 TL falandı. O zamanlar benim haftalık 20 TL. Hesabı siz yapın işte…
Devamlı Lewis
mağzalarına girip girip deniyoruz ama alamadan çıkıyoruz, öğrenciler için lüks
yani.
Yurta kalmayıp
arkadaşımızın ablasının evinde kaldığımız bir günün sabahı biz üç kafadar para
kazanmanın yolları üzerine fikirler üretip dururken kimden çıktı o dahiyane
fikir hatırlamıyorum ama temizlik işine girmeye karar verdik. Amaç 100 TL’ye 1 büro
temizlemek ve her seferinde birimize Lewis’dan pantolon ya da gömlek almak. 3
tur atsak yetecek.
Gençlik işte böyle bir
şey… Şunu iç rahatlığıyla söyleyebilirim ki gençliğimde gereği neyse yaptım : )
İnanılmaz bir
cesaret, kendine güven, umursamazlık, enerji, delilik… ne istersen var yani.
Apar topar
hazırlandık çıktık evden, Beşiktaş’a geldik bir pasajı gözümüze kestirdik, en
üst kattan başladık kapıları çalmaya. Yok efendim biz öğrenciyiz de paraya
ihtiyacımız var, büronuzu temizletmek ister misiniz?? Ayy onlar nasıl bakışlar,
ayy bizdeki nasıl bir ruh hali aklıma geldikçe darlanıyorum… Neyse sonunda bir
büro bizi içeriye davet etti, patrona anlattık durumu, adam pek beğendi fikri,
aferin dedi bize, tamam gelin bu cumartesi temizleyin burayı...
Nasıl mutluyuz size
anlatamam. Hayaller hayalleri kovaladı, o üç gün içinde biz bir temizlik silosu
kurduk yurt çapında üne kavuştuk bile…
Sonunda büyük gün
geldi çattı, eski püskü kıyafetlerimizi alıp gittik büroya, ilk sürpriz; sular
kesik!!! Şimdi hatırlamıyorum nerelerden su bulduk da doldurduk temizliğe falan
başladık, ama bir şekil başladık işte. Allah’ım o nasıl pislik, o nasıl bir
dağınıklık. Tabii biz ilk başlarda kendi evimiz gibi temizliyoruz, detaya
giriyoruz, arada birbirimizle şakalaşıyoruz… Ama saatler geçtikçe yorulmaya,
sinirlerimiz bozulmaya, umudumuzu yitirmeye başladık, bir türlü bitmiyordu… Bir
yandan tuvaleti ovuyor bir yandan da “kendim ettim kendim buldum….” Şarkısını söylüyorduk.
Hayatımda o kadar
yorulduğumu hatırlamıyorum (tabii o yaşıma kadarki en büyük yorgunluğum oydu
sonrasında ohoooooo) .. Saat kaçta bitti işimiz bilmiyorum. Paramızı verseler
de gitsek diye bakıyoruz ama istemeye de utanıyoruz. Patron bizi odasına
çağırdı, bir de arkadaşı var, biz üçümüz bir koltuğa dizildik, adam konuşuyor
da konuşuyor, kendi ünşversite hayatını anlatıyor, benimde kötü bir huyum var,
boş kaldım mı uyuyorum. O yüzden otostoplarda asla ön koltuğa beni
oturtmazlardı, dükkanlarda falan bir koltuk bulup sızdığım ve unutulduğum çok
olmuştur. Neyse işte, adam konuşuyor benim gözler kapanıyor kızlardan habire
dürtük yiyorum ama yok bayılacağım, sonunda adam verdi paramızı ama biz çoktan
tövbe etmiştik… Bir daha bu temizlik
işinden hiç konu açılmadı, o kazandığımız parayı da aynı akşam bir güzel yedik…
Sonunda o parayla
aldım ilk gömleğimi yazacağımı sandınız değil mi??? Yok o sene alamadım gömlek , sonraki sene
kredimle almıştım. Hatta sonra o gömleği ilk işimde laboratuvarda çalışırken
kıyafetlerimim üstüne giyiyordum, önlük niyetine. Bir gün yıkamak için eve
getirdim makinadan bir çıktı kolların üçte biri yok. Kopmuş… Asitle titrasyon
yapıyordum taburenin tepesine çıkıp, tabi şişenin ağını tutturana kadar
gömleğin kollarını haşat etmişim, farkında değilim. Bir müddet de o şekil
giydim o gömleği…
Ayy bende ki de ne
hafıza neleri neleri hatırlıyorum, unut gitsin hafifle şöyle…
Neyse çok uzattım,
nerelere gittim. Esas konuya geleyim ben. Yaz başı gibi Outletlerin olduğu bir
yere gittik, Mavi Jeans’ten bir bluz alacağım, kasaya gittim ödeme yapmak için,
kasadaki kız; eğer sırf bunu alırsanız 30 TL vereceksiniz, ama yanında bir şey
daha alırsanız ikisine 39 TL vereceksiniz bence biraz bakın etrafa dedi. Uslu
uslu tekrar döndüm raflara ama bir yandan da paniğim, kızlar dışarıda beni
bekliyor diye, aceleyle kaptım bir kot gömlek, nasılsa giyerim diye gittim
kasaya ödememi yaptım ohhh sen rahat ben rahat...
Eve bir geldik ki
resmen kocaman defosu var gömleğin hem de tam önünde… Tamam belki 9 TL verdim
ama yine de sinir oldum. Yok dedim ben bunu hallederim.
Hemen bir iki kurdela
buldum, o mu olsun bu mu olsun derken şu yeşilli çiçekliyi diktim, sonra da 4
değişik saç modeliyle sizler için mankenlik yaptım: ) ( evet saç modeli kısmı
biraz saçmalık oldu)
Maksat hareket olsun,
gönüllere kuş konsun…
NOT; Bizim ihale yine
ertelendi hanımlar, sinirden saç baş yolacağıma buraya böyle uzun uzun yazayım
birşeyler de rahatlıyayım dedim. Yani ben boşuna mı yollarda sürünüp günlerce
işten gece yarıları çıktım… EVET..
I always loved denim
shirts and absolutely you can find one or two denim shirts in my wardrobe
whenever you look.
A few months ago, we
had gone to an outlet center for shopping with my friends.
I wanted to buy a
blouse but cashier said that if I buy 1 piece, I will pay about 12 Euro and for
2 pieces, I wil pay about 16 Euro... I quickly choosed one
more thing (seen in the images).
After shopping, when
we came to home, I realized that this denim shirt is defective. I got angry to
myself for not being careful but I found a simple way to be happy.
I covered this
defective part with a small piece ribbon...
Now I wear it with
pleasure: )
P.S ; You know I have
been working very hard since last a few months, our tender is postponed again.
I can get crazy. I missed a lot my blog and yours...
I hope to see you
soon...