Bu sabah
bizimkileri aradım, ev telefonunu açmadılar, sonra babamıcepten aradım o da
açmadı, en sonunda annemi aradım, biz pazardayız dedi, iyi eve gelince arayın
dedim kapattık. Aradan 1 saat geçti-geçmedi annem aradı;İşte biz geldik, eee ne
yapıyorsun falan diye konuşuyoruz, babam oradan kayısılar nerede diye
mırıldanıyor, annem bıraktı benle konuşmayı başladı babamla kayısı aramaya, yok
efendim zaten pazarda bir ara kirazları da unutmuşlar, peşlerinden karpuzcu
koşturup vermişmiş, bu sefer de kayısılar kaybolmuş, meyva da çok
pahalıymışfalan filan..
Aman dedim boşverin giden kayısı olsun, sakın düşmeyin peşine… Sonra babamı istedim telefona, ağladı ağlayacak, yaşlıların malı kıymetlidir, bırakmam kayısımı diyor. Yapma etme, öğle sıcağında bırak gitme dedim, hem sen söyle bakalım yine mi kısıldı telefonun sesi… (Nasıl beceriyor bilmiyorum ama bir yerlere basıyor birden gidiyor telefonun sesi…) onu denedik bunu denedik, çıkarttıramadık sesini telefonun, zaten aklıda kayısılarda, tamam boşver ben sokaktan geçen gençlere yaptırırım dedi, kapatıverdi telefonu..
Aradan yarım saat geçti annem aradı, gülme krizine tutulmuş, baban yok diyor, annemin de bu gülmesi çok gıcıktır. Güller, gülmekten anlatamaz, anlatınca da o kadar da komik değil yani… Hııı diye gergin bir sırıtışla dinlersin… ee dedim bu adam kalp hastası, bu sıcakta pazara gidilir mi tekrar…
Annem gülmeye, ben söylenmeye devam ederken babamın sesi duyuldu…Kayısıları bulmuş ama onun yanında şeftalileri de bulmuş… Babam pazardan kayısılarını ararken; amca, teyze şeytali torbasını bizim tezgaha bıraktı diye bir çocuk getirmiş poşeti… Bizimkilerin şeftaliyi unuttuklarından bile haberleri yok… oyyy oyyy…
Yaşlılık eğlenceli ya…
Haftasonunuz şen-şakrak geçsin efendim…
This is
a funny story about with my mom and my father. But when I wrote it in English,
it will be not funny:) Anyway, I will try...Aman dedim boşverin giden kayısı olsun, sakın düşmeyin peşine… Sonra babamı istedim telefona, ağladı ağlayacak, yaşlıların malı kıymetlidir, bırakmam kayısımı diyor. Yapma etme, öğle sıcağında bırak gitme dedim, hem sen söyle bakalım yine mi kısıldı telefonun sesi… (Nasıl beceriyor bilmiyorum ama bir yerlere basıyor birden gidiyor telefonun sesi…) onu denedik bunu denedik, çıkarttıramadık sesini telefonun, zaten aklıda kayısılarda, tamam boşver ben sokaktan geçen gençlere yaptırırım dedi, kapatıverdi telefonu..
Aradan yarım saat geçti annem aradı, gülme krizine tutulmuş, baban yok diyor, annemin de bu gülmesi çok gıcıktır. Güller, gülmekten anlatamaz, anlatınca da o kadar da komik değil yani… Hııı diye gergin bir sırıtışla dinlersin… ee dedim bu adam kalp hastası, bu sıcakta pazara gidilir mi tekrar…
Annem gülmeye, ben söylenmeye devam ederken babamın sesi duyuldu…Kayısıları bulmuş ama onun yanında şeftalileri de bulmuş… Babam pazardan kayısılarını ararken; amca, teyze şeytali torbasını bizim tezgaha bıraktı diye bir çocuk getirmiş poşeti… Bizimkilerin şeftaliyi unuttuklarından bile haberleri yok… oyyy oyyy…
Yaşlılık eğlenceli ya…
Haftasonunuz şen-şakrak geçsin efendim…
They
always forget somethings somewhere. Today firstly; They have forgotten the
cherries in a market stall but had realized before leave from the market.
When they arrived to home, they realized that their apricots are missing... (In the mean time, I am on the phone with my mom)
I said; don't worry, it is just fruit... (They are old, the weather is hot and my father had heart operation 4-5 years ago, because of that I am always worried about them...)
But an hour later my mom phoned me again; She said; your father went to the market and found apricots, as well also "peaches" !!!!
They did not notice even missing peaches, until return the market...
When they arrived to home, they realized that their apricots are missing... (In the mean time, I am on the phone with my mom)
I said; don't worry, it is just fruit... (They are old, the weather is hot and my father had heart operation 4-5 years ago, because of that I am always worried about them...)
But an hour later my mom phoned me again; She said; your father went to the market and found apricots, as well also "peaches" !!!!
They did not notice even missing peaches, until return the market...
Completly
disaster but we laughed a lot..
I wish
all of you have a wonderful weekend...
Allah gülmekten ayırmasın, ne zordur onlara da bu yaşlarında sizlerden ayrı kalmak :(
YanıtlaSilSağlıkları ve keyifleri yerinde olsun Anne ve Babacığının. Hafta sonun da çok çok mutlu ve renkli geçsin cafenohut :)
Sorma, onca yıldır gurbetim ama gurbetliğe alışılmıyor kesinlikle, her ayrılış aynı acı... Allah başımızdan eksik etmesin onları, bu acıyı çekeriz tabi...
SilUnutulan meyveleri sayıyorum sol baştan :) kiraz, kayısı, şeftali. Karpuz da var mıydı ;) Yok, yoktu :)
YanıtlaSilBizimkiler de hep peyniri unuturlardı, unutulmuyorsa da poşetleri koydukları bir köşe vardı, ordan hoopp...
Her pazar bir kalıp peynir alınır eve peynirsiz gelinirdi :)
Güzel haftasonları olsun
:))) ben onlara gülüyorum ama benim unuttuklarımdan koca bir oda dolar... Elimden uçurduğum apranın haddi hesabı yok küçükken:)
SilKeşke bende onların bazı şeyleri becerememesine senin kadar olumlu bakabilseydim.
YanıtlaSilBloğuma bugün yazdığım yazıdan sonra senin ailene yaklaşımını da okuyunca biraz daha utandım kendimden...
Senin yaşadıklarını yaşasam belki bende aynı senin gibi gerilirdim, işin içine çocuk girdiğinde dünya duruyor bence... Ne olur kendini böyle hırpalama, hem mutsuz anne mutsuz çocuk demek, sen gül ki, kızın gülsün... Annelerin gönlünü almak da hiç zor değil bu arada:) Öpüver arada yanaklarından, annem diye sarılıver bal yanağın yanında:)
SilSorunu anlamışsınınız ya bence önemli olan bu..
Öp benim için güzeller güzelini...
hahah:)
YanıtlaSil:)
Sil:) bizimkiler canlandı gözümün önünde :)
YanıtlaSilyaşlılık işte herşeyi en ince ayrıntısından bakıyorlar meselelere herşey onlar için çok değerli ne güzel
SilAynen öyle, o anda dünya dursa babamın aklında kayısıları:)
SilMerhaba, uzun zamandır takip ediyorum. Hatta blogumu açmadan önce. Bir ara bilgisayarım çökünce sık kullanılanlara aldıklarımı da kaybetmiş sonra tekrar bulmuştum. Neyse uzattım. :)
YanıtlaSilBu yazı bana tebessüm ettirdi. Hatta kendim geldim aklıma. Ben de bir defasında pazarda barbunyaları unutmuştum. Ne üzülmüştüm.. :) Taze barbunyanın sonuydu ve bir sonraki hafta alacak barbunya bulamamıştım. Baban gitmiş bulmuş Hatta unutttuğunu unuttuğu şeftalileri bile. :) Sevgiler. :)
:)) ayy bu unutkanlık üstüne ben bir ara kitap yazmayı falan düşündüm...
SilKafamdaki gözlüğü, boynumdaki atkıyı kaybeden insanım ben...
Çok tatlılar...Hayal ettim ve gülümsedim :) Tıpkı sevgili dedem ve anneannem gibiler :) Allah sağlıklı uzun ömürler versin.
YanıtlaSilAmin amin:)
SilÖmürleri bereketli olsun,Allah başınızdan eksik etmesin..Çok tatlılar ya ne güzle muhabbetler bunlar..Alemsiniz vesselam:-)
YanıtlaSilSağol Zeynepciğim, Allah hepsine uzun ömür versin...
SilSüper haftasonu yazısı oldu...
YanıtlaSilÖmürleri uzun ve güzel olsun inşallah...
Amin...
SilBuruk bir gülümseme oldu yüzümde, bizimkileri özledim sanırım. Allah uzun ömür versin başınızdan eksik etmesin...
YanıtlaSilAmin...
SilBazen tereddüt ediyorum anne- baba ile ilgili anılarımı yazarken, birilerinin yaralarını deşmek, içlerini burkmak istemiyorum...
Sonra diyorum onlar da benim çocuğum:))
Allah herkese sabır versin...
sizde mi aslen Balıkesirlisiniz yoksa sadece Altınoluk için mi gidiyorsunuz:)
YanıtlaSilAslen Balıkesirliyim ben, ama kardeşimle İstanbulda yaşıyoruz yıllardır. Bizimkiler Kışın Balıkesir, yazın Altınoluk...
SilGerçekten çok tatlılar ömürleri bol olsun,kaneviçen çok güzel gidiyor
YanıtlaSil:) Fundanın kanaviçesi, bitirdi de astık bile duvara...
SilHahah :) Ama cok tatlılar ya! bak bi kısa hikaye de benden.. Annemle babam peynir sevdalısıdır. Jerry'den daha fazla peynir yerler kahvaltıda :).. Bi gün onlara kahvaltıya gittik. Sofrada koca bi kalıp peynir söylemesi ayıp :) Dedim ki anne bu ne böyle! kaç hafta yiyeceksiniz.. " eh işte baban!" dedi... "alma diyorum hala alıyor." o sırada buzdolabının önünde duran babam " yahu bana kızıyor da kendi aldığına bakmıyor!" diyerek masadakinden daha da büyük bir kalıp peynir çıkardı ortaya! :) Annem de "e ben aldım ondan alma diyorum ona!" diyerek kıvırdı.. öldük gülmekten.. ve de peynir yemekten :):):) Seviyorum onları.. İyi ki varlar.. Sizinkilere de cok selamlar.. Sevgiler, hiç eksik olmasınlar yanımızdan..
YanıtlaSilIdxx.
:))) Nedir bu yemek düşkünlüğü bu yaşlıların anlamadım... sanırsın her an savaş çıkabilir, her an aç kalabilirler riski var:))
SilAlemler yaa...
Ömürleri çok olsun çok tatlılar :) Bu çarpı işi modelini kitaptan mı buldunuz fotoğraftaki çok büyük ve anlaşılır geldi de?
YanıtlaSilİnternetten bulmuş kardeşim, pintereste google falan yazıp bulmuştur...
Silseviyorum anneyi, babayı, kardeşceğimizi ve elbette seni
YanıtlaSilBilmukabele delişim:))
Silmerhaba,
YanıtlaSilzevkle takip ediyorum sizi bir süredir, şimdi yazmak nasip oldu :)
fotoğraflar, yaptıklarınız, yazdıklarınız herşey çok güzel...
annem yanıma geldiğinde 1 ay kadar önce aldığım kumaşı unuttuk pazarda :)
o ben aldım ben o aldı sandığımızdan evde farkettik durumu:)
Hiii kumaş mı, ayy bak çok üzülürüm kumaşa... Evde farketmek de gıcık olmuş...
SilNeyse sağlık olsun..
this looks so very pretty!
YanıtlaSil:) Thanks
Silhep gulsunler hep...
YanıtlaSilHep HEP HEPPPP
Sil