polimer kil etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
polimer kil etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Merhaba ben yılbaşı süscünüz...




Kaptırdım gidiyorum, aklım hep yılbaşı aksesuarlarında ne yöne baksam çam ağacı gibi görüyorum herşeyi. Ha bir de paket sahi… Beni bıraksalar 7-24 boş kutuları paketleyip çam ağacı yapabilirim odenli fikir var kafamın içinde…

Bu polimer kilden yapılmış olan basit yılbaşı ağacı süsünü geçen hafta, gecenin bir vaktinde yapmaya koyuldum, ağaçtan kalan tüm malzemeyi de ıncık gıncık oynarken bitirdim, ertesi güne elimde fotoğraflanacak malzeme kalmadı yani. Ama yazın yaptığım kolyeleri hatırlarsınız belki, işte bunlarda aynı malzemeden.

Polimer kil küçük dikdörtgen paketler halinde satılıyor kırtasiyelerde. Yumuşatana kadar birazcık uğraşıyorsunuz ama bence harika bir malzeme. İstediğin şekli ver sonra 130 derecede yarım saat kadar fırınla olsun bitsin. Zaman bulabilsem habire onlarla oynamak istiyorum bu sıralar. Bu sıralar habire oynamak istediğim çok şey var ya hadi neyse.


Ne diyordum, yumuşatın kili, sonra merdane ile açın kurabiye kalıplarından süsler yapın. Bende ağaç şeklinde kalıp vardı bunu onunla yaptım. (Ay olmayacak bu akşam Kabalcı’ya gidebilirsem alayım da malzemeden yarın bir fotoğraf çekip koyayım şuraya. Tabii söz veremiyorum.) Kürdanla da orasına burasına delikler açtım ki süsleri takabileyim.

Ağacımın üstündekilerin bir kısmı boncuk diğerleri de küpe. Şu gördüğünüz şirin makas da yaka iğnesi, hem de taaa İsviçrelerden geldi bana. Sağolsun Zeynep, hani  Düşlerin Rengi bloğunun  sahibi, işte o bu yaz gittiğinde görmüş ve görünce beni hatırlamış, almış gelmiş. Pek bi şirin değil mi. Birkaç kez taktığımda fotoğraflayayım dedim yok beceremedim ama bu ağaçta da çok şirin durdu bence.

Süsleri de üstüne taktıktan sonra bir müddet elimde gezdirdim nereye assam diye, sonra pano gibi kullanmak aklıma geldi, bir sopaya geçirip yapıştırdım kare bir panonun üstüne oh sen rahat ben rahat…

İşte böyle…

(işte böyle yazmadan da bitiremiyorum şu yazıyı, giriş gelişme tamam sonuçta öyle bakıyorum ekrana… )

Hepinizin haftasonu sıcacık, keyif dolu geçsin…


Nowadays, the only thing I think about Christmas decorations. I want to do something without stop, christmas ornaments, tree, ginger bread....

I made this christmas tree an evening last week. I love polymer clay. You can make so many things with it and be sure that it will be great. Do you remember my necklaces, which made by me this Summer.

I used polymer clay, cookie cutter, toothpick, beads, canvas board, earings and lapel pin, given to me as a gift.

I loved it, how is so cute, isn't it?

I wish everyone, have a wonderful and cosy weekend…

  






Kendime Geçer Nazım...




El atmadığım bir bu iş kalmıştı, onu da denedim rahatladım. Biliyorsunuz ara ara şu kendiliğinden kuruyan hamurlarla birkaç deneme yapmıştım, bir türlü de istediğim gibi olmamıştı hiç biri, ama yılmadım.

Kabalcı’ya her gittiğimde bu rengarenk polimer killerin başında epey zaman geçiriyordum, şöyle bir gözlerimi kısıp bunlarla ne yapabilirim diye düşünüp düşünüp, bir şey bulamayıp ayrılıyordum yanlarından aklım onlarda.



Geçenlerde dayanamadım aldım birkaç renk, evde bir süre durdular sonra pinterest’de ve google’da araştırdım biraz ve kolye yapmaya karar verdim. Bir Cuma akşamı oturduk kardeşimle  televizyonun karşısına, bir yandan Yalan Dünya’yı seyrettik bir yandan da hamurları yuvarladık durduk. Bazıları çok sertti, avuç içlerimiz, parmak uçlarımız o kadar çok acıdı ki. Ama sonra onun da püf (püh de olabilir tabi: ) nasıl ama bu sefer aklıma geldi Latiş, durdum düşündüm öyle yazdım…) noktasını buldum internetten; azıcık çiçek yağ damlatıyorsun polimer kilin üstüne, o bir kayganlık veriyor, ellerinde çok acımadan yumuşatıyorsun. Ben kulak temizleme çubuğunun ucu ile sürdüm mesela. Ama tabi en iyisi alırken dikkat etmek, çok sert olanları almamak.



Ne diyordum  yuvarladık da yuvarladık, bir yandan da kürdanla ortalarını deldik. Sonra fırın tepsisine pişirme kağıdını serdim koydum boncukları tepsiye. Paketlerin üstünde 130 derecede, 20-25 dakika pişirin diyor ama ben ne yaptım… Dur dedim internetten de bakayım. İşte bazen böyle basiretim bağlanıyor, devamlı makine gibi işleyen beyin birden alıklaşıyor ve dünkü çocuğun bile bilebileceği bir şeyi anlamakta zorluk çekiyor, es geçiyor, nutku tutuluyor.




Baktım internetten aynı bizim yaptığımıza benzer yuvarlak boncuklar yapmış Amerikalı bir kadın, yazdıklarına şöyle bir göz gezdirdim ilk gördüğüm sayıyı belledim ve gittim fırının başına, 275 derece…. Kardeşim saçmalama dedi, gel üstünde yazanı yapalım, ben de ona sen saçmalama dedim, kadın aynısından yapmış işte, yapmışken tam olsun…

Sonra mutfak saatini kurdum 25 dakikaya ve geçtim yine televizyonun karşısına. Alarm çaldı ve bir gittim ki mutfağa, duman duman ve iğrenç bir koku… Bir açtım fırının kapağını, Allah’ım onlar nasıl şekillerdi öyle, kapkara olmuşlar, şişmişler, patlamışlar, yamulmuşlar, yanmışlar, iğrençti yani bildiğin…

Onca emeğe mi yanarsın, kardeşine rezil olduğuna mı yanarsın bilemedim.  Ortalığı temizledim suçlu ve mutsuz, sonra birden aydım; o internet sitesinde yazan 275 derece Fahrenayt cinsindendi…

Aradan birkaç gün geçti, hiç konusunu etmedim bu olayın ki kardeşimin eline koz vermeyeyim, gayet kendinden emin tekrar başladım yuvarlamaya, baktım bizimkisi de sokuluyor yanıma, oynayıp duruyoruz hamurlarla. İnanılmaz zevkli bir şey, kafanda ne yapacağın belliyse tabii, aksi taktirde, yuvarla yuvarla bir yere kadar. Ben bir iki fanteziye kaçtım şu gördüğünüz yüzüklerdekiler gibi ama onlarda çocuk yüzüğü oldu: )




Sonunda başardık pişirmeyi aynen paketin üstünde yazdığı gibi ve evde bulduğumuz boncuklar, eski ve kopmuş kolyelerin malzemeriyle birkaç yeni kolye yaptık. Ama sonra iki hafta mankenimizin kapsini çektim fotoğraflayamadım bir türlü, yok bir haftasonu dışarıdaydı, diğer haftasonu aramız limoniydi derken kendime geçer nazım dedim ve soyundum sizler için mankenliğe: ) Ne zor işmiş kendi kendini fotoğraflamak, tripod almak şart oldu ama erteleyip duruyorum, evde bir de onu koyacak yer bulmam gerek.

Böyle yani…








This is my first trial with polymer clay. It is really fun to play with them. I'm not a huge jewelry person... but when I started to play with polymer clay I could not find anything to do other than bead. Now I have many colorful beads: )

Polymer clay is easy to shape and cut into forms such as beads and small figurines, but softening the clay is usually necessary to make it easier to work with. Polymer clay can become difficult to work with when it isn't fresh. It becomes hard and isn't easy to work with.You can knead the clay by hand and add sunflower oil to it to speed up the process.




After cooling, I have collected them with pieces of our old necklace  and to string them onto the waxed cotton cord.

I have finished these necklaces before a while but my model (my little sister) was very capricious: ) Because of that, I wanted to show you them as a model by myself: ) It was very difficult to take photo without tripod. I have to buy a tripod as soon as.














Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...