Bu sabah saat 6:30 ‘da Altınoluk’tan geldik, gözlerimi açamıyorum, akşam olsa da eve gitsem diye hayaller kurmaya şimdiden başladım. Gidiş çok güzel de dönüşler olmasa…. Yıllardır böyle kaç vedalaşma yaşadık bilmiyorum ama şunu biliyorum ki alışılmıyor… Ayrılırken öyle bir için acıyor ki; "tamam yaa gitmiyorum İstanbul’a falan, hadi eve geri dönelim" demek istiyorsun. Hayat bir anlamsızlaşıyor, ne o öyle onlar ikisi orada biz ikimiz burada.. Ne uğruna…
Hava zaten yeteri kadar kasvetli İstanbul’da. Pazartesi stresini de eklersek acilen iç açıcı bir şeylere ihtiyacım var….
Bu arada neşem biraz yerine gelsin, bir de fotoğrafları ayırabileyim size “Babamdan inciler” konulu bir yazı yazmayı planlıyorum…
Neyse haftaya, havaya inat iç açıcı birşeylerle başlayalım istedim. Şu soft renklerle düzenlenmiş masa diğer tüm fotoğraflar hoşuma gitti.
Herkese güneşli, cıvıl cıvıl bir hafta diliyorum.
Kaynak ; Periodliving
This morning, we came back from Altınoluk (from my parents home) at 6:30 o’clock. Now, I am realy sleepy, I would like to go my bed as soon as possible. Going is so nice. But comeback is always so bad
For years, I don’t know, how many did I live like this valediction. I could not get used to it for years. I want to stay with my parents and I don't want to work:) But I should go back to my life….
in the meantime. When I separate the all photos. I will share my weekend holiday photos with you..
Anyway, Istanbul is rainy and dark today… and also today is Monday:) We need some brilliant and happy things like above.
I love the soft color table and another all images…
I wish you a suny and happy week…
özlettiniz kendinizi,
YanıtlaSilhoooooşgeldiniz :)
babadan inciler beklenmekte...
hiç değilse göz(ünüz/leri) arkada değil. birini bi diğerine emanet edebiliyorsunuz. bi de şu masa var ya ,her kimdeyse davet beklemeden kahvaltıya gidebilirim ;)
YanıtlaSilYorgunluklar tatlı yorgunluk olsun,dinlenince geçer:)
YanıtlaSilFotoğraflar o kadar iç açıcı ki bilgisayarı açık bırak bak! baaaak!
İyi haftalar:)
Ne uğruna demişsin ya, bende bazen düşünüyorum. Ne uğruna oğlumdan ayrı duruyorum, işe geliyorum diye. Neyse, Allah sağlığımızı ve mutluluğumuzu korusun :)
YanıtlaSilAh su an da ayni rehaveti yasiyorum sevgili cafe Nochut...Dün bu saatlerde Alacati´da meltem rüzgarlari esliginde kahvalti yaparken...denizin dalgalarini ve o dalgalarda saga sola süzülen kelebekleri izlerken su anda gece ucusu yapmis ayilmaya calisan...hatta iceri yansiyan günesi buraya yakistiramayan...ve orayi hayal etmeye calisan bir ben var bu sahane fotograflari inceleyen...icimi actin...sagolasin...sevgiler
YanıtlaSilzehra
Resimlerdeki gigi dekore edilmiş bir evde yaşamak istiyorum. Bide canım haftasonu kartı adlı postunda paylaştığın resim yazacağım bir post için çok uygunda. Kullanabilir miyim?
YanıtlaSilHerkese toptan bir hoşbulduk ilk önce...
YanıtlaSilSedo, babamın kendine ait bir dili var. Arada kendi uyduruyor ... Aklıma geldikçe yazacağım burada:) Biz çook gülüyoruz..
Neşeli Günler, evet haklısın gerçekten, onlardan ayrılırken yanımda kardeşim olmasa çok daha zor olurdu, onlara da bir nebze moral oluyor bu..
Vee beraber gidelim o masaya kahvaltıya geçerken beni de al bari:)
Natali; Babam da hep aynı şeyi söyler;.. fiziksel yorgunluk uyursun geçer, esas gönül yorgunluğu başa bela....
Didem; O duuyguyu devamlı hissetsek hiç bir şey yapamayız herhalde ama işe güce kaptırıveriyoruz kendimizi bir bakmışız zaman geçivermiş.. Anne babamız ne zaman yaşlandı, çocuklar na zaman büyüdü... Anlamamışız..
Eya; Alaçatı sonrası senin de içini açtıysa bunlar ne mutlu bana da o fotoğrafları çekene de..
mmm; Tabii kullanabilirsin, fotoğrafın altında kaynağın liki var. Oradan kopyala istersen.
Çok merci:)
YanıtlaSilöpüyorum seni,geçerken alırım seni de :)
YanıtlaSilmüjde