Cafenohut: the paper bag

Lalelerden de anlaşılacağı üzre, epey oluyor bu fotoğrafları çekeli. Yok ihalelerdi, yok tatildi, taşınmaydı, yerleşmeydi derken iyice koptum buralardan.

Arada düşünüyorum, yaa ben ilk zamanlar nasıl zaman buluyormuşum haftada bir kaç post hazırlamaya diye, nasıl bir enerjiymiş o! Gerçekten insan hayret ediyor: )

Aslında bir sürü etken var. İlk blog sahibi olduğum zamanlar, gözüm dönmüştü, bir hazine bulmuş gibi olmuştum, nereye baksam yeni bir şey, nereye baksam güzellik – hoşluk… Aklım hep bloglardaydı, her gördüğümü denemek istiyordum, her gün yeni bir şey öğreniyordum. Zaman geçtikçe kanıksamaya başlıyor insan, olağan geliyor gördükleri. Daha daha farklı şeyler peşinde koşmak istiyor. Tatmin olma çizgisi yükseliyor. Sanırım bana da bu oldu.

Sonra ilgimi çeken, zamanımı alan başka etkenler girdi araya, pinterest, instagram, ETSY gibi… Eskiden işten eve gittiğimde masanın başına geçer ne yapsam diye bakınırdım, bazen çoşar gece yarılarına kadar kendimi kaybederdim. Şimdi işten geliyorum, yemekten sonra koltuğa oturuyorum, ay dur sabahtan beri neler neler kaçırmışım şöyle bir bakayım diyorum hop saat olmuş 10. Şu sıralar onlara karşı da bir soğukluk hissediyorum ya neyse…

Bir diğer etken de son bir yıldır ülkemizde yaşananlar… Tam “hey hayat çok güzel lay lay lom” diyeceksin hayda bir olay, yasaklar, protestolar, ölümler, terör, deprem, iş kazası… ne ararsan var, ülke değil, macera – gerilim film seti…

Şimdilerde de yaz mahmurluğu var üstümde, ramazan, tatil, bayram derken bir müddet daha böyle mızırdanırım. Gerçi ben hoşnutum bu mahmurluktan, için için dolduğumu hissediyorum…

Ay çok uzattım. Böyle uzun aralıklarla yazınca da konuya giremiyorum işte bir türlü.

Konumuz; kağıt sepet mi desem, çanta mı desem yoksa torba mı??? bilemediğim bir şey…

Yabancı bloglarda, pinterestte sizin de devamlı karşınıza çıkıyordur bu kağıt sepet (sepet demeye karar verdim), görmeyenler buraya bakabilir. Baktım evde hem beyaz hem de samanlı kağıt var ben de yapayım dedim.

İhtiyacınız olan malzemeler; Beyaz kağıt (gramajı fazla olursa süper olur), samanlı paket kağıdı, harf şablonu, siyah keçeli kalem ve sürfile makası (ben bu makası ebay’dan almıştım, zigzag değil de yuvarlak yuvarlak kesiyor)

Yapımını aşama aşama fotoğraflamaya çalıştım, umarım anlaşılır olmuştur. Samanlı kağıt içte, beyaz kağıt dışta olacak şekilde yapıyoruz katlamaları, sonra üstüne harflerimizi çizip canımızın istediğinin içlerini boyuyoruz. Ağız kısmı hoş dursun diye ben bu sürfile makası ile kestim, birkaç kez kıvırırsanız buna gerek yok aslında. Sonra da içine paket kağıtlarımızı doldurdum. Gerçi şu anda birinin içinde yünlerimiz duruyor, küçüğünde de kırpık, parça kumaşlarım. Faydalı bir eser yani, öneriyorum…

Kalın sağlıcakla…