Kafamda Dönen Senaryolar





Bu hafta harıl harıl çalıştım, bir bakıma iyi de oldu, hem hafiften kafam dağıldı, hem birazcık olsun bilgi kirliliğinden kendimi korumuş oldum.
Tüm gün iş yerinde çalışırken arada gazetelere baktım, bir iki twit okudum, akşam geç vakit eve gittiğimde açtım tartışma programlarını izledim. Çokça üzüldüm, çokça düşündüm…

Aslında içimde yaşadığım fırtınaların çoğunuzun yaşadıklarından farkı yok. Sizler gibi taa kalbimin en derinlerinde o üzüntüyü hissettim, çaresizliğe düştüm, inanılmaz sinirlendim, zaman zaman umutlandım, sonra bir anda umudumu kaybettim, arada konudan uzaklaştım, tüm bu yaşadıklarımızı anlamaya çalıştım genelde de bünyem kabul etmedi olan biteni…  

Türkiye’de yaşanan kötü olaylardan sonraki süreç aynen yine işliyor. Aslında bu sefer, o dönem hala geçmiş değil, hala tam da göbeğindeyiz felaketlerin, ama yavaştan, yandan yandan, içten içe normale dönmek istiyoruz, güzele yönelmek, umutlanmak, belki de unutmak istiyoruz ama bir yandan da hem vicdan yapıyoruz hem tepki gelmesinden korkuyoruz! Bak çiçek fotoğrafı koydum ama ben de çok üzülüyorum, bak kahve içiyorum ama inan boğazımdan geçmiyor! gibi gibi...
Ateş düştüğü yeri yakıyor işte... Hayat bu ne yazık ki...

İnsan kendine ölümü hiç konduramıyor. Küçüklüğümden beri ara ara kendi kendimi denerim, devamlı plan yaparım, iddaaya girerim. "Ayy bunun başıma geldiğini düşünmek bile istemiyorum" lafını hiç sevmem, her durum için hazırlıklı olmalıymışım gibime gelir benim. 
Mesela yolda yürürken gördüğüm çamurlu su birikitisini hangi koşullarda içmeyi kabul edeceğimi sorgularım. Sevdiklerimin canını korumak için nelerden vazgeçebileceğimi, nelere tamam diyebileceğimi, hangi böceği yiyebileceğimi düşünür, zaman zaman epey bi saçmalarım… Deli senaryolar kurarım kafamda…

Bu öğlen yemeğe giderken metro durağının yanından geçiyorum, diyorum bir bomba patlasa hemen şuradan kaçıveririm, şuraya doğru koşarım, ilk Funda’yı ararım, falan… Sonra dedim; ya o bomba senin tam yanı başında patlarsa!!! durdum bi, yok yok kaçarım dedim! Saçmalığa bak! nereye kaçıyorsun???

Yaşadığımız coğrafyada ne yazık ki bu senaryolar filmlerde olmuyor, birilerinin yanı başında o bombalar patlıyor ve canlar gidiyor.

Ne uğruna yaşanıyor tüm bunlar bir çoğumuz tam anlamıyla bilmiyoruz. Birileri bazılarımızın yaşam hakkını ellerinden alıveriyor işte, piyango kime çıkarsa…

Çok acı hikayeler dinledik son zamanlarda, sanırım sabah işe gelmeden seyrettiğim Şehit Adnan Ergen’nin annesi ve söyledikleri uzun süre aklımdan çıkmayacak. Belki Yayla Seki karpuzu değildi ama ben senin için yedim bu öğlen o karpuzu. Mekanın cennet olsun…

Umarım en kısa zamanda güzel hikayeler duyar, umut dolu hayaller kurabiliriz.


We are living very very hard days in Turkey because of terrorism. I have just written my feelings about that. I am so sorry and I hope everything returns to normal as soon as possible.


I am wishing you have a wonderful weekend...






10 yorum :

  1. ne güzel,ne içten yazmışsın Ayda...ama ben yapamadım senin yaptığını...bilgi kirliliği içinde kayboldum epey...dün dedim kendime,yapma diye...ama gel gör ki ister istemez kulağım haberlerde,elimde telefon bir o haber bir bu haber okuyup duruyorum...

    bu kadar çok okuyunca,işitince de beyin doluyor,ruh soluyor...içinden değil bir şey yapmak,yaşamak bile gelmiyor...ve paylaşım konusunda da çok doğru bir tespit yapmışsın...her paylaşımda vicdansal rahatsızlık da var...

    dilimizde dilekler,içtenlikle edilen dualar kaldı geriye..tez zamanda diner her şey umarım...tez zamanda atlatır bu süreci ülkemiz...inşallah hayırlısıyla...

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel yazmışsınız içinizden geçenleri... Bazı bölümlerde iç sesimi okur gibi oldum hatta... Ama işte marifet bunda sanırım... Herkes iç sesine yazdıramıyor... Yazdırınca böyle içten oluyor... 💕 herşeyin en kısa zamanda geçip bitmesi umuduyla... 💕

    YanıtlaSil
  3. Maalesef yaşadığımız acı çok büyük ve maalesef bu süreçte bazı insanlar çok anlayışsız oluyor hatta acımasız.
    Güzel yürekli insanlar o kadar azaldı ki:( Herkesin bizimle aynı olmasını istemek kendimize yapacağımız en büyük kötülük sanırım. Sanırım artık bencillik iyice yerleşmiş hatta kazınmış beynimize.

    Samimi yazın, güzel fotoğrafların ve varlığın için çok çok çok teşekkürler...

    YanıtlaSil
  4. Ne yazık ki böyle bir ülkede yaşayınca insan her türlü koşula uyum sağlamak için hazırlamalı kendisini.
    Bu kez umutlarım neredeyse tükendi , güvenecek inanacak bir kendim varmışım gibi ...
    Bilgi kirliliği konusunda haklısın. Fazla takılmamak gerekir hangi amaçla ortalığa yayıldığı belli bunların...
    Neyse güzel olan üç beş şeyi yitirmeyelim hayatımızda .
    Öperim !

    YanıtlaSil
  5. Ayda, vicdan olayı o kadar sancılı ki bende de. Bir şeye yeltensem, yapmak istesem, aklımdan; "İnsanlar, evlatlarını dondurucuda bekletiyor. Sen neyin peşindesin? Ne için uğraşıyorsun?" diye sorulara boğuyorum kendimi.
    Gerçekten bazı şeyler düzelmeli, olan masumlara oluyor. Bu işi planlayanların hiç biri, gidipte meydanlarda değil, sıcak-klimalı evlerinden yönetiyor.
    Ben Suriye içinde aynı duyguları besliyordum, şimdi o acı daha da içimize girmeye başladı.
    Aslında hepimiz evrende birer canlıyız. Nedir bu nefret, hırs?
    Ciddi anlamda ayrışmayı sevmiyorum, o ya da bu olmanın ne önemi var ki?
    Hep diyorum; tek ihtiyacımız olan sevgi.

    Sevgili Ayda, çok sevgiler!

    YanıtlaSil
  6. Normale dönmek istemek de o acıyı yaşamak kadar insani Ayda. Bazıları bunu anlamasa da, hırçınlaşsa da bu böyle. Bizler ne kadar üzülsek de, içimiz yansa da gidenin acısını en çok evi bilecek. Annesi, babası, eşi, kardeşi, çocuğu yaşayacak en büyük acıyı. Çünkü ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu hiç değişmeyecek maalesef. İsyan ettiğimiz çok şey var ama sonucu değiştirememek daha çok yaralıyor. Keşke gücümüz yetse..
    Herşeye rağmen umutsuz yaşanmıyor. Dünyanın başına yıkıldığını düşündüğü anlarda dahi insan küçücük bir ışık arıyor. İnşallah bulmak da gecikmeyiz o ışığı...

    YanıtlaSil
  7. Yaşama tutunmak, ne kadar zor, incecik bır dal umut. Küçük Şeyler ile beslemeye uğraştığımiz. Inadina hayat...

    YanıtlaSil
  8. Ben uzak kalmaya çalıştıkça içine çekilir gibi oldum... kızgınlık ümitsizlik öfke vs vs...
    umtu ..umut hep olmalı...
    umarım herşey iyileşir

    YanıtlaSil
  9. :((( birilerin dunyada savasi bitirmek istemedigi kesin !

    YanıtlaSil
  10. It is a worry-full time we live in, I am sorry too!
    thinking of you and your family.
    with love from Holland
    Lia

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...