Her gidişin bir dönüşü var...

Tatil dönüşü işe çok hızlı bir giriş yaptım. Hazırlamam gereken 2 tane teklif ve yarın da ISO denetimimiz var. Ama başlamadan önce cafe’me uğramadan yapamadımJ

Küçük yerden sonra İstanbul’a gelince anlaşılıyor, yaşarken bizim ne kadar zorlandığımız. Balıkesir’de herşey o kadar kolay ki. Trafik problemi yok, bir gün içinde 3-4 hatta 5 iş bile halledebilirsiniz ki biz hallettik. 20 TL ile pazardan tazecik lezzetli bir yığın sebze-meyva alabilirsiniz. Telefonun bağlanması, Doğalgazın açılması, Digitürk aboneliği… gibi bir sürü zorlu işlem orada sadece bir gün. Ertesi gün gelip bağlanıyor hepsi, bazen aynı günde bile oluyor.

Kimse yanlızlaşmıyor sonra büyük şehirlerde olduğu gibi. Biz burada çalışmaktan yorgun düşüyoruz, trafik tüm enerjimizi alıyor. Haftaiçi evden dışarıya çıkmak hayal gibi. Ama küçük şehirlerde işden çıktıktan sonra bir sürü şey yapabilirsin. En önemlisi oralara hala akşamları ev gezmeleri yapılabiliyor. Eşini dostunu çok sık görebiliyorsun. Yalnız başına sırtlamak zorunda değilsin hayatın zorluklarını, paylaşabilirsin…

Bir çok konuda seçeneğin az, önceleri bu bana çok sıkıcı geliyordu, ama bu sefer hoşuma bile gitti diyebilirim. Seçeneğin az ya öyle yada böyle beğeniyorsun, hoşuna da gidiyor, aklın başka birşeyde de kalmıyor, Ohh mutlu mesut, işini halletmenin verdiği huzurla geliyorsun evine.

Bu yazdıklarım yaşlılık belirtileri sanırım… Küçük bir kasabada emeklilik hayalleri kurmaya başladım bile…

Neyse ben artık yoğun iş tempoma dönsem iyi olacak. Herkese iyi bir hafta diliyorum. Umarım bir an önce baharın tazeliğini, canlılığını, güneşi göreceğimiz günler gelir.

  

İlk fotoğraf için buraya bir tık. Laleler ise daha önce de posterlerini paylaştığın ETSY'den Heyzee'nin.

Öptüm, öpüyorum...