Haftasonu Kartı




 

Annemler ne zaman gelse hava yağışlı olur, ne güzel bir hafta önce gelmiş olsalardı her gün güneşliydi.
Şimdi baktım hava durumuna yarın için güneşli ama ondan sonraki günleri yağmurlu gösteriyor, umarım değişir ve cıvıl cıvıl yaşarız baharı.
Mevsimler artık o kadar değişti ki direk buz gibi havadan yaza atlıyoruz. Hele çalışırken baharı pek de hissetmiyor insan, o bahar kokusu vardır hani, ya da bilmiyorum hep bahar deyince aklıma Balıkesir’deki ilkokul, ortaokul günlerim geliyor, sabahçıysam, öğleden sonra sokakta oynamalarımız, dondurmanın çıkışını dört gözle beklemelerimiz, çağla ağaçlarına tırmanışlarımız (tamam Funda ben tırmanamıyordum ) …
Öyle anlamsız bir çoşkuyla oradan oraya koştururduk.  Sanki ne anladın ki çocuk halinle bahardan…
Umarım bu sene doya doya yaşayacağımız anlamsızca mutlu olacağımız bir bahar yaşarız.
Hepinize harika bir haftasonu diliyorum.

Here is rainy today, I want to see a sunny sky anymore.
The most beautiful springs were when we were child. Smell of spring, blossoms...  When you are working at the office during all day, you can miss that.
I hope We have a shining weekend..
Happy weekend..



 

Tabağında çiçek olsam....



Son zamanlarda çok fazla kağıtlarla kes yapıştır yapmamıştım. Dolabın başına gidip açıyorum kapaklarını bakıyorum içine uzun uzun ne yapabilirim diye ama yok kafada o kadar konu olunca ortaya hiçbirşey çıkmıyor ne yazık ki.

Pinterest’de öyle güzel fikirler, öyle güzel el işleri görüyorum ki hangi birine bakacağımı şaşırdığımdan ve işlerin yoğunluğundan defterime not da alamadığımdan, hadi birşeyler yapayım dediğimde tıkanıp kalıyorum. Ama defterime yazdığım anda bil ki o yapılacak.

İşte geçen günlerde yine böyle dolabın başında bakınırken hiç öyle yayılmadan bir köşecikte yaptım bu sallangacı ( bizim evde kendisi böyle adlandırılıyor) . Sonra elimde oda oda gezdirdim yine. Bir oraya astım bir buraya. Şimdilerde benim odamda mesela..

Bir ara salonda sünnet düğünü varmış gibiydi, her duvarda bir şey aslı, ben de daraldım ama elim kaldırmaya varmadı bir türlü. Sonra kardeşim; ayyyyy bana fenalık geldi bu sallangaçlar diye bir hışımla kalkınca yerinden.. tamam tamam topladım diye ondan önce atladım duvara. Gittim onun odasına yapıştırdım. Kafaya bak… Neyse iki gün orada kaldı, sesini çıkartmadı. Ama geçen akşam annemler gelecek diye etrafı toparlarken ; çok istiyorsan al kendi odana as bunları dedi ve evet şimdilik oradalar. Yatınca göz göze gelip gülümsüyoruz birbirimizeJ


Seviyorum ben bu bardak altlığı, pasta altlığı olarak satılan beyaz kağıtları, boy boy alıyorum gördüğümde. Ne yazık ki çok fazla çeşit bulamıyorum Beşiktaş’da . Eminim Eminönün’da falan vardır ama neredeyse bir yıldır Eminönüne gideceğim deyip gidemediğim için alınacaklar listesi uzayıp duruyor. Zaten o yüzden de gidemiyorum; hem batacağım hem de alacaklarımı evde nerelere koyarım derdi var.
Neyse işte desenli kağıtları yuvarlak kestim, bu küçük bardak altlığı kağıtlarının ortasına yapıştırdım sonra deliklerinden ipe geçirdim. Bunun binbir çeşidi yapılabilir, mesela çocuklarınızın sevdiği kahramanlarının resimlerini ya da direk çocuklarınızın fotoğraflarını yuvarlak kesip yapıştırabilrsiniz. Sonra da odalarının duvarına onlar sıkılıp kopartana kadar asabilirsinizJ En azından onlar ofurdanmazlar…

Dur bende bu akşam bir de sevdiğim kahramanlı olanlarından yapayım da annem babam kardeşim hep bir ağızdan “tam değil bu kız valla” desinler…

I could not do anything with the papers for a long time. I missed the smell of glue  and paper. I saw so many ideas and diy projects on pinterest but when I don't take a note, I never remember them.
I decided to do something with my new origami papers last weekend and I love these white paper coasters. I use them for a lot of things...  I think they are so pretty..
I cut out round shapes from patterned paper and glued them in the middle of these white coaster papers.
It is very simple and you can do it with hero's pictures of your kids for their rooms. I think it'll be enjoyable.
 






 

Bugün Bunu Sevdim - Funkytime Magazine



 
Normalde böyle ard arda dergi paylaşmak istemezdim ama Sibylle bir önce yorum bırakıp yeni sayısını haber verince çıkar çıkmaz paylaşmak istedim onu da.

Renli, cıvıl cıvıl bir bahar sayısı. Cuma neşemiz olsun bu da bizim.


I wanted to share with you the new issue of Funkytime Magazine, It’s full of great ideas and stunning photos..
Colored, a lively spring. Whether this is also our joys Friday.












Bugün Bunu Sevdim - Funkytime Magazine





Uzun zaman önce taslaklara kaydetmişim bu dergiyi, unutmuşum tekrar baktım yine sevdim.
Az sayfalı ama her sayfasında güzel fikirler bulabilirsiniz. Derginin yaratıcısı Sibylle,  Alman bir grafikermiş, sitesi de kendi gibi cıvıl cıvıl. Ben takibe alın derim. Daha öğreneceğimiz çok şey var çoookkk…

I had saved drafts this magazine for a long time ago. I had totally forgotten. I have just remembered it and wanted to share with you. Creator of the magazine is Sibylle and She is a graphic designer . I love her blog and magazine, You can find so many cheerful idea in there..














Baharda Kuşlar Gibi....



Misafir gelecek dedim ama gelen yabancı değil teyzemin kızıydı yani sofrada öyle gani gani şeyler yok, alalade bir sofra. Zaten hazırlarken ve o gelene kadar çiçeklerin fotoğraflarını çekerken o kadar acıkmışım ki sonradan yapılan hiçbir şeyin fotoğraflarını adam gibi çekemedim.

Ben çok şaşırıyorum ve hayretle izliyorum şu yemek bloglarını. Nasıl dayanıyorlar yemeden, nasıl ayarlıyorlar zamanı… Ben hiçbir sofranın son halini fotoğraflayamadım mesela…



Cuma akşamı yemekten sonra işyerinden arkadaşımın verdiği bir tarifi denemeye karar verdim. Gerçi o tarifi uzun zamandır denemek istiyordum ama bir türlü fırsat olmamıştı. Çikolatalı cheese cake…

Tarifte yazanları harfiyen uyguladım… Yok yalan olmasın bir yerde sırayı karıştırdım ama sonuç gerçekten mükemmeldi. Ben kolay kolay yaptıklarımı beğenmem ama bu tarifte ters giden hiçbir şey olmadı. Görüntüsü bile düzgün oldu.
Sabah erkenden uyandım ,yok  heyecandan falan değil, sabah markete gideceğim diye yatsam da erkenden uyanırım işim var ya stres yapmışımdır yani.  



Funda hala uyurken sofrayı hazırlamaya başladım. Uzun bir süre çiçeklerle oyalandım. Cam açık, dışarıda mis gibi bir bahar havası… Çıktım balkondaki çiçekleri suladım. Ohh dedim bahar gibisi yokmuş.. Ve sofrada da bahar havası estireyim istedim.




Gördüğünüz gibi görüntü var ses yok.. Sofrada çiçek mi yediniz diyebilirsinizJ) ve evet bizim kahvaltılıklarımız böyle minicik minicik… Sevmiyorum ben öyle koca koca kaselerde reçeli, zeytini..  bitsin yine koyarım ama artmasın, tabakta asla kalmasın, kalsa bile tekrar aynı tabakla sokmamaya çalışırım dolaba… Ondandır bu evcilik oynuyormuş gibi küçük küçük kaseler…


Neyse işte sonra mutfağa girdim kahvaltılıkları hazırladım, O sırada Funda da uyandı … Dedim gel yeni bir tarif daha deneyelim, ıspanaklı kiş yapalım nasılsa daha zamanımız var. Bu arada kardeşim küçükken annem her hamur açtığında, baklava yaptığında yanında biter o da küçük oklavası ile açmaya çalışır sonra annemi çıldırtırdı, işte o nedenle bizim evin merdane ve oklava sorumlusu kendisi olur.  

Bu tarif de iş arkadaşımdan;  kendisi dört dörtlük bir mutfak erbabıdır, sadece bir Pazar günü yaptığı yemek çeşitleri  ile her pazartesi beni dehşete düşürmeyi başarabilen biri…

Tart hamuru benim korkulu rüyam, en son geçen sene yine bu zamanlar denemiştim tart yapmayı, ilk denememdi ve bir daha yapamam herhalde demiştim. Ürkmüştüm.. O nasıl birşeydi yarabbim ben kalıba bu kadar istikrarlı bir şekilde yapışmış  tart hamuru hayatım boyunca görmedim, umarım da bir daha görmem. Spatula ile kazımıştık, olmamıştı, tiksinçti…



Ama arkadaşım dedi ki; bu tarifin garantisi var, ilk denemede bile tutuyor. Gözümde bir kez daha yüceldi kendisi evet gerçekten ilk denememizdi ve nefis olmuştu.
Kişin pişmesi ile teyzemin kızının kapıdan girmesi aynı anda olduğundan sadece fırından ilk çıkarttığım haliyle çektiğim bir fotoğrafı var. Servis tabağına bile koyamadan güpletikJ 

Ama her iki tarifte özel birer yazıyı hakediyor bence. O yüzden en kısa zamanda her ikisini de tekrar deneyip fotoğraflayıp sizlerle paylaşacağım.


Yalnız bizim misafirlik birazcık farklı tamamlandı, kahvaltımızı ettik, sonra biraz muhabbet , bir iki saat geçti kahve ile cheesecake yendi.  Akşam üstü Teyzemin kızının balkonunda çay keyfi, arada bir film ve akşam onlarda balık.. Ne diyorsunuz bu işe misafirlik bizde başlayıp onlarda tamamlandı yemekten çatlayarak…



We had a guest for breakfast last Saturday. You can see on this post a kind of traditional Turkish breakfast . Actually I could not take complete table.
I am always amazed food blogs which I follow, how can they take photo them  those delicious foods without eating.
 
That day, the weather was sunny and bright, I woke up very early and opened all windows and balcony door. I felt that Spring is here and I wanted to have a colorful, fresh and bright table setting.
I tried to bake two new recipies. One of them was chocolate cheeese cake and other one was Spinach quiche. I have only a few photos of them.
But... I'll try them again and share with you as soon as possible because it was so delicious.



Maksat Muhabbet Olsunlarım...





Şimdi haftasonu kartına yapılan yorumları cevapladım da birden stres bastı bana. Beklenti çok yüksek şu
kahvaltı sofrası ile ilgili, gerçi bildiğin kahvaltıydı,biri tatlı biri tuzlu olmak üzere de iki yeni tarif denedim, iş arkadaşım sağolsun, ikisi de çok lezzetliydi ki bu ilk yapışım olmasına rağmen yaparken bile hiç şüpheye düşmedim her şey olması gereken gibi oldu. Bu hafta içi o güne ait fotoğrafları düzenleyebilirsem paylaşacağım ama fotoğrafları bilgisayara aktardığımda ıııyyy bunlar ne böyle diyip de beğenmezsem sadece hatıralarda kalacak o günJ


Neyse gelelim bu gündü konumuza. Şimdi bir çoğunuz fotoğraflara bakıp bakıp bu ne böyle diyorsunuz değil mi??? Hadi yapmış, bakmış bir şeye benzememiş, üşenmemiş boyamış, sonra da kalkmış fotoğraflarını çekmiş, İyi tamam fotoğraflarını çektin de ne akla hizmet yayınlıyorsun sanki matah birşeymiş gibi diyebilirsiniz. Çünkü her gören kardeşim dahil aynı şeyleri söyledi. Hele teyzemin kızı  ver bir çocuğa da içine kalemtraş atıklarını koysun dediJ

Bir iki haftaya atabilirim.. atmaya da  bilirim garantisi yok yani… Ama şimdilik öyle duruyor sehpanın bir köşesinde tıngır tıngır sallanıyorlarJ


 
Efendim geçen haftasonuydu elimde bu doğal hamur, evin içinde dolanıp duruyorum ne yapsam bununla diye (daha önce hiç almamıştım, tecrübesizim yani). Birden aa kase yapayım dedim. İncecik açmaya çalıştım ama sadece bir büyük bir de küçük kaselik hamur çıktı. Kasenin içine iyice yerleştirdim. Ama bir yandan da korktum, ya yapışırda çıkmazsa kaselerimden diye. İşte ondandır bu yamru yumruluk. Tam kurumadan çıkartıverdim kalıptan, sonra attım tezgahın bir köşesine. Olmadı bunlar. Fiyasko diye… Suratım asıldı oturdum yerime.


 
Ertesi gün işten geldim zavallılar kurumuş… Atmaya elim gitmedi, dur dedim denemelik olsun bunlar, nasıl yapıldığını, bu hamurla daha neler neler yapılabileceğini anladın en azından…

Aldım boyaları yanıma gördüğünüz benekleri yaptım içine. Sonra götürdüm kardeşimin anlamsız bakışları altında sehpanın köşesine kondurdum ikisini. Bunlar ne böyle gudubet gibi, dipleri bile durmuyor dönüyorlar oldukları yerde dedi… Olmamış….

Ama bir haftadır sehpadalar, annemle babamda geldiklerinde de bir posta dalga geçerler, sonrası Allah Kerim…

Ama bak onlardan bir yığın fotoğraf ve bir post konusu çıktı. Maksat muhabbet olsun bu kaselerin adı da…

 

 
I know I know, they are so simple and very crooked:)

You can say that why did she share these silly things with us. Just I can say, I liked them.

This was my first experience with dough. I did not know what can I make with it and I decided to make a bowl but then I was scared if it stick into the bowl either I can not remove it. I removed it as soon as still wet. Because of that they are so crooked.


I forget them at the kitchen for a while but then I wanted to give a chance:) I made dots with my two favorite colors inside the bowls.

A lot of people which saw them, including my sister made fun with these bowls:)

But it is not important. As I said that; they made me happy  for a while and I took many photos. It is enough for me…


 


Haftasonu Kartı



Yarın kahvaltıya misafirimiz var ama bu hafta o kadar yoğundum ki ne yapacağımı bile planlayamadım. Bir denediğimi de bir daha denemek istemiyor, hep yeni tarifler peşinde koşuyorum ki bu büyük risk çünkü geçtiğimiz Pazar günü kimbilir kaç saat ayakta kaldım ve yaptığım şey olmadı. Yok yani biz kötü mötü yeriz ama bu sefer gerçekten olmadı ve attım. Sözüm ona hemen araştıracaktım, internetten videosu falan var mı diye bakacaktım ama hiç zamanım da olmadı. Yok yoook unutmadım, kesin araştıracağım.
Neyse işten hele bir çıkayım, alışverişimi yapayım, çiçeğimi alayım, evi de toparlayalım gerisi tamamen akşamki ruh halime göre belirlenecek Sevgıliiimmmmm….
Hepinize muhabbet dolu, neşeli kıpır kıpır bir haftasonu diliyorum…



I have guests for breakfast tomorrow but this week was very rush and I could not make plan what I'll prepare.

I always seeking new recipes, this is great risk, I tried a new recipe last Sunday and it was disaster. Now I am going to out of the office and I'll decide in the supermarket what I'll bake. wish me luck:)

I wish you have a weekend of fun ...








Bugün Bunu Sevdim - Delişmenim Eflatunum...


Heyecanla karşıdaki parktaki ağaçların çiçek açmasını bekliyorum. Tüm bloglarda bahar dalı fotoğrafları göre göre çoştum. Bu sabah işe gelirken planımı yaptım, yolumun üstündeki çiçekleri, ağaçları belirledim… Hele bir hava iyice ısınsın, ağaçlar çiçeklensin fotoğraf makinamı alıp geleceğim iş yerine. Zavallım da bir açık havaya çıkmış olsun, nefes alsın hem. Hep ev hep ev bunaldı garibim.
Geçen sene fotoğraf makinasını ilk aldığım zamanlarda sokağımızdaki leylakların fotoğraflarını çekmiştim. Yol boyunca öyle güzel açıyorlar ki mor mor. Sanırım en sevdiğim çiçeklerden biri leylak. Moru da belki bu yüzden çok seviyorum. Morun her tonunu severim fazla eflatuna kaçmadıkça… Tek başına eflatun biraz bayık gelir bana, annemse nefret eder eflatundan. İlk evlendiklerinde babam anneme eflatun desenli bir kumaş almış, annem de aaa ben eflatun hiç sevmem niye aldın bu renk demiş, babam da tabi delikanlı  (annemin dediğiyse; delişmen), sinirlenmiş sobaya atmaya yeltenmiş kumaşı, annem zor kurtarmış elinden. Sonra harika bir elbise dikmiş kendine ve bütün sülale bayılmış… Bir tek o zaman giymiş eflatunu…
Eflatundan başlayıp mora doğru giden degrade renk geçişleri ile beyazı, sarıyı ve yeşili çok yakıştırırım. Bu tonlarda dekore edilmiş bir ev hayalim vardır. Kendimi bildim bileli bunaldıkça Kaş yarımada’da Meis’a bakan bu evi düşünür ince ince döşerim içini.
Neyse işte  madem benim gibi mor’u seven çok, o zaman mor’a devam diyerek aşağıdakileri seçtim bugün için. Her kareyi de çok sevdim ve umarım sizlerde seversiniz.


1 | 2 | 3 | 4


I am waiting blossoming of the trees in the opposite park  with eagerly. All the blogs are full  with photos of spring branch. I want also take photos of spring branchs, I made my plan of coming to work this morning, determined the flowers and trees on my way. After a couple day, I'll come to our office with my camera and when I find a little break , I'll escape for taking photo from my office to the park.
When I bought my camera last year, I had taken photos of lilacs on my way the first time.  There were so beautiful violet lilacs along the way.. I think one of my favorite flowers is lilac . Maybe this is why I love purple. I love all shades of purple.
It looks realy nice white, yellow and green with gradient colors from light purple to purple. My dreams home was decorated in these shades.
Today I chose the above by saying continue to purple. I hope, you like them.





Öğle Arası Mor Çiçek...




Dönem dönem takıntılarım değişiyor, şu sıralar en ufak bir boşluk bulduğumda fotoğraf makinalarını, objektifleri araştırıyorum, onlarla ilgili yazıları okuyorum. Bloglarda verilen ipuçlarını, bilgilendirici yazıları ileride okumak için depoluyorum ve içimde inanılmaz bir fotoğraf çekme isteği var. Haftaiçi bütün gün evde olup gün ışığında önüme ne gelirse fotoğraflamak istiyorum. Bu iş sadece haftasonuna kaldığından bende acayip bir strese neden oluyor. Hava açık olsun istiyorum, evden dışarıya çıkmak istemiyorum ve eğer istediğim gibi fotoğraflar çekemezsem mutsuz ve bir karış suratla dolanıyorum ortalıkta. Vazgeçemiyorum da bırakıp bırakıp elime alıyorum makinayı. Bu sefer istediğim gibi bir kare yakalayacağım diyorum…
Bu çiçekler yine öyle bir haftasonunda fotoğraflandı.


5-6 yıl aynı odayı paylaştığım bir iş arkadaşım vardı, o bana her fırsatta “git istediğin gibi bir fotoğraf makinası al” derdi, bense nedense o zamanlar başka hevesler peşinde olduğumdan hep ertelemiştim. Şimdi nasıl pişmanım onu dinlemediğim için.
Neyse hiçbirşey için geç değildir diyelim ve önümüze bakalım…  




Bu çiçekleri birkaç hafta önce hani o soğuk günler vardı ya işte o zamanlarda almıştım. Gözüm gibi bakıyorum. Soğuk havalarda hep içeride tuttum, ılık suyla suladım. Güzel havalarda bir iki saat dışarıya çıkarttım. Geçen akşam bir dalıkurumuş gibi geldi nasıl üzüldüm. Babamı aradım papatyamız bozuluyor sanki diye. Ben gelene kadar dayanın dediJSanırsın kendisi usta bahçıvan. Sanki gelince ne yapacaksa biz çiçeği şimdi o gelene kadar yaşatmaya çalışıyoruz…


Öğle aramda aceleyle hazırladım bu postu ama şimdi karnım zil çalıyor hemen birşeyler yesem iyi olacak yoksa sinirleniyorum...
NOT: Yine dertlenmek istemiyorum ama bu sıralar gerçekten çok yoğun işyeri, ne maillere ne de yorumlara cevap yazabildim , blogları adam akıllı gezemedim bile. Sakinleşmeyi bekliyorum.. Yani umut ediyorumJ




I am thinking continual about on the nice photo shot in recent days.
When I find a little break at the office, I'm seeking new cameras and  lenses, I read articles about them. I save some posts which given tips about photography to read in the evening at home.
I want to improve myself on this subject but I’m at the office all day during the week and I can deal with my camera only weekends..
This flower photos taken a few weekend ago a cloudy day. I want to have true colors and nice white. I exert effort for this. 
Anyway, I love all flowers and every Friday, I buy a fresh flowers for myself thus I'm happy by looking at them all weekend.

Happy Wednesday...









Bugün Bunu Sevdim - Heart Home Magazine







Hani dedim ya bu sıralar yığınla online dergi yeni sayılarını çıkarttı diye işte bu da onlardan biri, Heart Home Magazine. Web sayfaları da bir o kadar canlı ve ilham dolu. Sıkıldıkça bakın…

Herkese bahar pırıl pırıl bir hafta diliyorum....

I had said that many online mazagine have their Spring İssues these days and here Heart HomeMagazine is one of them. I love it. You can find so many inspring details...

I wish you have a brilliantly sunny week ....












Pin It

Romantiğim Vesselam...





Birkaç Pazar önceydi… kahvaltıdan sonra, elimde fotoğraf makinası ile evde yine huzursuz huzur dolanmaya başladım,. Bir ona bakıyorum bir buna, aklımdan yığınla şey geçiyor, acaba ne yapsam da neyin fotoğrafını çeksem… Tamam dedim şu küçük bavul şeklindeki kutuların (Oysho’dan almıştık ) fotoğraflarını çekeyim. Ama öyle durduk yere al bizim de böyle kutularımız var bunlarda fotoğrafları demek saçma geldi, bir konsept belirleyeyim şöyle pembeler, maviler olsun dedim. Onu yaydım, bunu çıkarttım, şunu denedim, ortaya böyle karman çorman bir şey çıktı.
Eee bari bu kadar dekor yaptık karnımızda hafiften acıkmaya başladı, akşamüstü için bir şey yapayım diye düşündüm ve ne zamandır aklımda olan şu elmalı tarifi denemeye karar verdim. Elmalı tarif diyorum çünkü buna bizler ne diyoruz bilmiyorum, pie mı denir, tart mı denir… Orjinalinde Apple Galette diye geçiyor, artık her neyse…

Zaten gördüğünüz gibi onun çok az fotoğrafı var. Öncesinde ve pişmesini beklerken o kadar çok fotoğraf çekmişim ki ve o kadar acıkmışım ki, fırından çıktıktan sonra sıcak sıcakken yanına bir de dondurma koyunca fotoğrafını çekecek kadar dayanamadım kusuruma bakmayın. Zaten orjinalindeki gibi de hoş bir görüntüsü olmadı. Ben birazcık tarçını abartmışım, elmalar koyu renk oldu, hamuru da birazcık fazla kızardı (yanmış gibi mi görünüyor ne şu fotoğrafta) ama tadı güzeldi. Bir daha yapar mıyım?? Yapmak isterim ama birazcık fazla yağlı. Bir süre yapmasam iyi olur, belki seneye kışa:)


Gerçi birkaç hafta sonra annemle babam gelecekler, onlara hava atmak adına yapabilirim de ama geçen akşam telefonda babam beni deli etti. Nasıl dikkat ediyor musun yediklerine diye sordum, hiç ekmek yemiyorum dedi.. Tatlı dedim, sen tatlıdan haber ver.. Biz tatlı yeriz dedi. İşte onu yemiyeceksin baba dedim.. Ben tatlısız yaşayamam, ama belki şerbetli tatlı yerine birazcık sütlü tatlı yesem olur, mesela annen şöyle bir sütlaç yapsa da yesek dedi.. Bir yandan da anneme gönderme yapıyor… Aklı fikri tatlıda…
Neyse işte ben bu tarifin videosunu göreli epey oluyor, kaç kez seyrettim hatırlamıyorum bile. O kadar hoşuma gidiyor ki, hem müzik çok hoş, hem görüntüler. O kadar sakin, o kadar kibar kibar hazırlıyor ki Rachel (Elephantine bloğunun sahibi)  resmen seyrederken huzur buluyorum. Siz de atlamayın mutlaka izleyin bence.


Gelelim tarife;
1 su bardağı un
1/2 çay kaşığı şeker
1/8 çay kaşığı tuz
Küçük parçalar halinde kesilmiş 6 yemek kaşığı soğuk tuzsuz tereyağı,
Bir kase buzlu su (gerektiğinde kullanılmak üzere)

İçi için;
2 orta boy soyulmuş ve dilimlenmiş elma
2 yemek kaşığı eritilmiş tereyağı,
1/4 su bardağı şeker


Nasıl yapıldığına video'dan bakabilirsiniz.




Yukarıda da dediğim gibi bir daha yapacak olsam kesin yağını çok çok daha az koyarım. Tamam bunun böyle kıtırdak olmasının nedeni içindeki tereyağdır muhtemelen ama varsın kıtırdamasın. Bak yazarken de kendimle çeliştim yine, birşeyin hakkını vermeyeceksen, hiç yapma, öldün mü sanki bunu yemezsen, sana yağlı geliyorsa yapma sende, ne diye yok yağlı yok şöyle yok böyle diyorsun değil mi… Tüm sözlerimi geri alıyorum ve kendine güvenen yapsın diyorum...



I had seen this video for a long time ago, I watched it so many times. The music and Rachel's style are great on this video, She is so calm and peaceful.

A few week ago, a Sunday, I wanted to take some photos at the home and I found these little boxes which looks like suitcase. I had bought them from Oysho but after for a while, I thought that it is so nonsense, I should have found a aim for taking photo.  After that, I decided to cook this apple recipe for five tea.

It was realy delicious but as you seen that I could take a few photos of the apple galette.

While it was preparing and baking I have took so many photos of boxes, plates, heart garland... When it was ready, I was realy hungry and I could not stop myself from eating it.



Anyway the recipe is here (From Elephantine);

The Apple Galette
 
for the dough;
1 cup flour
1/2 teaspoon sugar
1/8 teaspoon salt
6 tbsp cold unsalted butter, cut into small pieces
chilled water, as needed
for the filling;
2 medium apples peeled, cored and sliced
2 tablespoons unsalted butter, melted
1/4 cup sugar
turbinado sugar for topping (optional)

Bon appetit and I wish you have a sunny and romantic weekend....


Hepinize güneşli ve romantik bir haftasonu diliyorum.....









Pin It
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...